Şirket, efsaneleşmiş IPS platformunu tamamen elektrikli versiyonuyla yeniden yorumlayarak denizcilikte elektrifikasyonun kapısını araladı. Yeni elektrikli IPS (E) serisi, ticari denizcilikte çevreci dönüşüm arayanlar için oyunun kurallarını değiştirmeye aday.

20 Yıllık Miras, Elektrik Çağıyla Buluşuyor
40 binden fazla IPS ünitesinin denizlerde aktif görevde olduğu bir sistemden bahsediyoruz. Volvo Penta, bu iki on yıllık birikimi yeni elektrikli IPS serisine entegre ederek sadece teknolojik değil, stratejik bir atılım gerçekleştiriyor. Şirketin Başkanı Anna Müller’in ifadesiyle, bu yeni sistem “tak-çalıştır basitliğinde, ancak entegrasyon ölçeğinde devrimsel” bir çözüm.

Tahrik Etmiyor, Suda Çekiyor: Yeni Verimlilik Anlayışı
Volvo Penta’nın benzersiz öne bakan pervane tasarımı, geleneksel sistemlerin “itme” mantığını tersine çevirerek tekneyi suda “çekiyor”. Bu tasarım, elektrikli motorlarla birleştiğinde sadece sıfır emisyon değil; üstün manevra kabiliyeti, ani ivmelenme ve ultra hassas kontrol gibi avantajlarla birlikte geliyor. Sonuç: Hem çevreye hem operatöre saygılı, neredeyse şiirsel bir seyir deneyimi.

Modüler Güç, Maksimum Esneklik
Yeni sistemin en dikkat çekici özelliği, modüler yapısı. İkili, üçlü ya da dörtlü konfigürasyonlarla kurulabilen bu tahrik sistemleri, 220 kW’tan 1,1 MW’a kadar güç üretimi sunuyor. Bu, dört motorlu kurulumlarda toplamda 4,5 MW gibi etkileyici bir seviyeye ulaşılabileceği anlamına geliyor. İlk aşamada 2025 son çeyrekte IPS900E (515 kW) ve ardından IPS650E (374 kW) modelleri piyasaya sürülecek.

Geminin Beyni: EVC ve EMS Sistemleri
Yeni elektrikli serinin kalbinde, Volvo Penta’nın Elektronik Gemi Kontrolü (EVC) ve Enerji Yönetim Sistemi (EMS) bulunuyor. Joystick kontrolü, dinamik konumlandırma, otomatik pilot ve destekli yanaşma gibi özelliklerle donatılmış EVC sistemi, kaptana yüksek hassasiyet sunarken, EMS ise sürüş modları arasında geçişi neredeyse sezgisel hale getiriyor. Sistem, tam elektrik, hibrit elektrik ve hibrit yakıt modlarıyla farklı operasyonel senaryolara uyum sağlıyor.

‘Bolluk Gücü’ Yaklaşımı: Yedekli ve Akıllı
Volvo Penta, elektrifikasyonda sürdürülebilirliği garanti altına almak için sadece motorlara değil, sistemin bütününe yatırım yapıyor. Sabit ve değişken hızlı deniz jeneratör setleri, gerektiğinde devreye girerek güç sürekliliğini sağlıyor. Bu jeneratörler, bakım aralıklarını uzatıyor, sistem yükünü dengeleyerek kesintisiz operasyon vadediyor.

Birlikten Güç Doğuyor
Volvo Penta, yalnızca kendi mühendisliğiyle yetinmiyor; kalifiye 3. taraf entegratörlerle iş birliği yaparak tam entegre elektrikli denizcilik ekosistemleri oluşturmayı hedefliyor. ZEM adlı iştiraki aracılığıyla enerji depolama, jeneratör ve tahrik sistemlerini bir araya getiren Volvo Penta, ölçeklenebilir ve standartlaştırılmış çözümlerle geleceğin deniz taşımacılığına hazır hale geliyor.

Sessiz, Temiz, Akıllı Bir Gelecek
Gürültüsüz çalışan, sıfır emisyonlu, hassas manevralar yapabilen ve dijital zekâ ile donatılmış bu yeni elektrikli deniz tahrik sistemi, yalnızca teknolojik bir gelişim değil, aynı zamanda denizcilik kültüründe bir paradigma değişimini simgeliyor. Anna Müller’in ifadesiyle: “Bu sadece bir ürün lansmanı değil, iş birliklerine dayalı bir gelecek vizyonu.”