1. YAZARLAR

  2. Cem Devrim YAYLALI

  3. Su Altında Bulunan Kritik Altyapının Korunması
Cem Devrim YAYLALI

Cem Devrim YAYLALI

Serb. Deniz. Yazarı ve Analist

Su Altında Bulunan Kritik Altyapının Korunması

A+A-

İngiltere adasının 110 mil kuzeyinde bulunan ve koyunları ve yünleri ile ünlü Shetland adaları ile İngiltere adaları arasındaki su altı fiberoptik kablo 20 Ekim tarihinde koptu. Bu kablo Shetland adalarına sabit telefon, GMS ve internet bağlantısını temin ediyordu. Bundan birkaç gün önce Shetland Adaları ile Faroe Adaları arasındaki data kablosunun kopması ardından İngiltere ile olan kablonun da kopması yaklaşık 23.000 nüfusu olan adalarda günlük hayatı ciddi bir şekilde etkileyecek telefon ve internet kesintisi meydana geldi.

Sosyal medyada İngiltere ile Shetland arasındaki kablonun döşendiği güzergâh yakınlarında bazı Rus trol tipi balıkçı gemilerinin yakın zamanlarda avlandığı AIS sinyalleri aracılığı ile tespit edilmiş. Bazı komplo teorisyenleri bu balıkçı gemilerinin adı geçen kabloya zarar verdiklerini öne sürdüler.

Kesintinin İngiltere bandralı bir balıkçı gemisinin trol ağlarının kabloyu koparması ile oluştuğu düşünülüyor ve olay -bu yazı yazıldığı zaman- henüz inceleme aşamasında.

Ocak ayında Norveç ile Svalbart adaları arasındaki sualtı veri kablosunu koparılması ve Kuzey Akım bor hatlarına yapılan sabotaj doğal olarak ilk aşamada Shetland kablosunun kopmasının bir kazadan çok bir sabotaj olabileceği şüphesini doğurdu.

Bu şüphenin doğması gayet normal. Eğer Rusya İngiltere ile Shetland adaları arasındaki bu kabloya İngilizlerin Ukrayna’ya verdiği desteğe duydukları kızgınlıktan dolayı bilerek ve isteyerek zarar verdiler ise bu durumun ispatı neredeyse imkânsız olduğu için bu yaptıkları yanlarına kar kalabilirdi.  

su-alti-kablosu.jpg

Deniz altında bulunan ve günlük hayat için kritik öneme sahip data iletişim kabloları, petrol veya doğal gaz boru hatları günümüzün kapalı, ilan edilmemiş savaşları için en kolay hedefler oldular. Bunlar ülkeler için hayati öneme sahip kritik altyapı oldukları için bunlara verilecek zarar hem çok sayıda kullanıcıyı doğrudan etkileyecek hem bir ülkeye hısmına suçlanmadan zarar verme imkânı vermektedir.

kuzey-akim1-ve-2-boru-hatlarina-sabotaj.jpg

Eylül ayının sonunda Baltık denizinde bulunan ve Rusya Federasyonu’ndan Almanya’ya doğal gaz taşıyan Kuzey Akım 1 ve 2 boru hatlarına bir seri sabotaj yapıldı. Bu sabotaj önce deniz yüzeyine çıkan doğal gazın fark edilmesi ile anlaşıldı. Daha sonra bölgedeki ülkeler sismik sensörlerine baktıklarında deniz yüzeyinden doğal gazın fark edilmesinden kısa bir süre önce hem Kuzey Akım 1 hem de Kuzey Akım 2 boru hatlarının yakınlarında patlamalar olduğunu gördüler.

Birbirine paralel iki boru hattından oluşan Kuzey Akım 1 hattı, Rusya'nın ağustos ayında "tamirat" gerekçesiyle kapatmasından bu yana işletilmiyordu. Baltık Denizi'nin altından 1.200 km boyunca uzanan hat, Rusya Federasyonu’nun St. Petersburg kenti yakınlarından denize girerek kuzeydoğu Almanya'da Greifswald kenti yakınlarında yeniden karaya çıkıyor.

Bu hattın ikizi olan Kuzey Akım 2'nin çalışması ise Rusya'nın 24 Şubat'ta başlayan Ukrayna işgalinin hemen ardından durduruldu. Hem Kuzey Akım 1 hem de Kuzey Akım 2 hatlarında gaz akışı olmasa da hatlarda gaz mevcut.

Bu boru hatlarına kimin zarar verdiği ile ilgili olarak Danimarka, İsveç ve Almanya ayrı ayrı araştırmalar başlattılar. Bu yazı hazırlandığı sırada henüz bu araştırmaların kesin sonuçları açıklanmamıştı. Ancak gaz kaçağının olduğu bölgede su altına indirilen insansız deniz araçlarından alınan görüntüler boru hatlarında ciddi bir hasar olduğunu ve boru hattının 50 metrelik bir kısmını tahrip olduğunu bu hasarın kaynağının boru hatlarına dışarıdan yapılmış bir sabotaj olduğunu net bir şekilde göstermektedir.  

Boru hatlarının sabote edildiklerini net ama kimin sabote ettiğini öğrenmemiz belki de yapanlar vicdan azabı çekip itiraf etmedikçe mümkün olmayabilir. Sualtında yapılan sabotajları kimin yaptığın tespit edilebilse bile ki bu çok zor, ispatlamak ise suçüstü yapılmadığı sürece imkânsız. Ayrıca verilen zararın tamiri zor ve pahalı. Üstelik tamir sonrası bu altyapının tekrar bir zarar göremeyeceğinin garantisi de yok.

BBC’nin bir haberine göre Kuzey Akım hatlarına yapılan sabotajlardan sonra şu anda Avrupa’nın en büyük doğalgaz tedarikçisi haline gelen Norveç, önemli altyapı tesislerini korumak için orduyu görevlendireceğini duyurdu. Norveç devlet enerji şirketi Equinor güvenlik önlemlerini artırdığını açıkladı.

Norveç su altında bulunan kritik altyapısının güvenliğinden endişe duyan tek ülke değil. Bu yüzden özellikle son yıllarda ülkeler bu tip kritik su altında bulunan alt yapıların korunması için özel önlemler almaya çalışıyorlar.

Bu bile kendi başına ciddi bir çaba. Doğal olarak su altında bulunan bir boru hattının etrafında karadaki bir borun hattının etrafında olduğu gibi kolluk kuvvetlerini devriye gezdirmek veya bir çit ve benzeri bir bariyer inşa etmek mümkün değil. Önemli boru hatlarının veya data kablolarının üzerinde sürekli deniz kuvvetleri veya sahil güvenlik unsurları ile dolaşmak da mümkün değil.

İnsanlı veya insansız yapılacak uçuşlar ile havadan kontrol ve gözetleme sağlamak mümkün ancak bu kritik alt yapının yakınlarında bulunan bir geminin su altında neler yaptığını tam olarak anlamak için yetersiz kalabilir.

Denizaltında bulunan kritik altyapının korunması için hem su üstü hem de su altı insansız deniz araçlarının kullanımı ön plana çıkmaktadır. Bu tip araçlar hem ilk yatırım hem de işletim maliyetleri açısından insanlı muadillerine göre bir avantaj sağlamaktadır. Ayrıca insansız sistemlerin uzun süreler görev yapabilmeleri ve hava ve deniz şartlarından en az etkilenmeleri onları bu tarz uzun menzilli ve uzun süreli görevler için ideal kılmaktadır.

Amerikan Deniz Kuvvetleri’nin Basra Körfezi, Kızıldeniz, Umman Denizi ve Aden Körfezi ile Hint Okyanusunun belli bölgelerinden sorumlu 5. Filosu Eylül 2021’den beri insansız Saildrone Explorer deniz aracını deneysel amaçlarla kullanmaktadır. 7 metre uzunluğundaki İDA’nın 5 metre yüksekliğinde sabit bir yelkeni bulunmaktadır. Bu yelken İDA2’nin ortalama 3 knot hız ile görev yapmasına imkân vermektedir. Gövdesi ve yelkenin üzerinde bulunan güneş panelleri ile toplanan enerji de İDA üzerindeki sensör ve elektronik sistemlerin çalışması için kullanılmaktadır. Bu insansız deniz aracını onu özel kılan tarafı rüzgâr ve akıntı ile ilerlediği için yakıt ihtiyacı duymamasıdır. İçinde bir motor olmadığı için bakımı ve idamesi de kolaydır.

Saildrone ve benzeri motorsuz insansız deniz aracı minimum enerji ihtiyacı ile uzun süreler ve uzun mesafeler denizde görev yapabilir ve deniz altındaki kritik altyapının yakınlarında dolaşan şüpheli gemileri veya dikkatsiz balıkçı gemilerini tespit ederek bunlarına insanlı deniz araçları ile müdahale edilmesini sağlayabilir.

Suyun altında da uzun mesafelere gidebilen ve uzun süre insansız araçlarda mevcut. Ekim ayında İstanbul’da yapılan Saha Expo’da Narval 1006 isimli Türk tasarımı ve üretimi olan bir araç tanıtıldı. 1000 metreye kadar suyun altına inebilen bu aracın önemli bir özelliği üzerinde motoru olmaması. Tamamen fizik kanunları ve kanatlarının üzerinden geçen suyun kaldırma veya indirme gücünü kullanıyor. Üzerindeki akü taşıdığı sensor ve diğer elektronik cihazların beslenmesi için kullanılıyor. Narval 1006 aracının 100 güne kadar görev yapabileceği belirtiliyor. Böyle bir araç sualtında bulunan kirik altyapının kontrol edilmesi ve olağanüstü bir durumda ilgilere haber verilmesi için çok uygun. Motoru ve pervanesi olmadığı için hasımlar tarafından varlığının tespit edilmesi de imkansız.

Dünyanın üçte ikisi kapsayan denizlerin ve okyanusların altında bizler için öneme sahip veri kabloları, petrol ve doğal gaz boru hatları bulunuyor ve gelecek yıllarda bunların sayıları artacak. Av peşinde koşarken bulundukları mevkiin hassasiyetini gözden kaçıran balıkçılar veya deniz yüzeyinin altında olmanın sağladığı görünmezlik perdesini kullanan hısımlar bu kritik altyapılara istemeden veya isteyerek zarar verebilirler.  Gelecekte de verecekler. Bu altyapıların korunması için denizlerin uçsuz bucaksız büyüklüğü göz önüne alındığında sadece insanlı araçlar ile müdahale etmek mümkün olmayacak.   

Bu yazı toplam 1540 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.