1. HABERLER

  2. RÖPORTAJLAR

  3. “Ana hedefimiz küresel olarak meşhur bir tasarım/mühendislik ofisi olmak”
“Ana hedefimiz küresel olarak meşhur bir tasarım/mühendislik ofisi olmak”

“Ana hedefimiz küresel olarak meşhur bir tasarım/mühendislik ofisi olmak”

​​​​​​​Sektörde 1998 yılından bu yana çeşitli yerli ve yabancı kuruluşlarla çeşitli tecrübeler...

A+A-

Hüsnü ÇALIŞKAN - VDENGE Technology Genel Müdürü

Sektörde 1998 yılından bu yana çeşitli yerli ve yabancı kuruluşlarla çeşitli tecrübeler yaşayan Hüsnü Çalışkan, son olarak 2014 yılında tamamen yerli ve milli diye tanımladığı VDenge firmasını kurarak, denizcilik sektöründe tasarım başta olmak üzere pek çok alanda mühendislik hizmetleri veriyor.

VDenge’nin kuruluş sürecinden bah­sederek başlayalım isterseniz. Süreci anlatır mısınız?

VDenge her ne kadar 2012 de kurulmuş olsa da kökleri 1998’e dayanan bir kuru­luştur. 1998 yılından beri birikmiş olan tecrübemizi, 2012 de, Kuzey Avrupalı bir mühendislik grubu ile birleştirerek yeni ismiyle faaliyete geçirdik. Kuzey Avrupalı grup ile ortaklığımızın sebebi denizcilik sektörünün yanı sıra oil&gas sektörüne de hizmet vermekti. 2013-2014 yılların­da petrol fiyatlarındaki düşüşler ve kriz ortamı Kuzey Avrupalı ortaklarımızın verdiği taahhütleri yerine getirememesi ile sonuçlandığı için yollarımızı ayırmak zorunda kaldık. 2014 Eylül ayından bu yana tamamen Türk ortaklı, moda tabiri ile yerli ve milli olarak yolumuza devam etmekteyiz.

vdenge.jpg

Tasarım ve danışmanlık şirketi olarak hizmet yelpazenizden söz eder misiniz? Size tasarım ofisi mi dememiz gereki­yor...

Kesinlikle tasarım ofisi diyebilirsiniz, ama bu bütün işlerimizi kapsamış olmaz. Denizcilik sektöründe yeni inşa tasarım­ları ve gemilerin tamir/modernizasyon tasarımları zaten olmazsa olmazımızdır. Süreç içerisinde bu bahsettiğim gibi birçok projede zaten imzamız bulunmak­tadır. Ama bütün işimiz bu değil. Oil&gas sektöründe ileri mühendislik disiplinleri ile verdiğimiz hizmetler ve aynı zamanda danışmanlık, proje yürütücülüğü ve saha­da kalite kontrol hizmetleri de yaptığımız işler arasında.

Hangi tür deniz araçları için projeler geliştiriyorsunuz?

Bizim özellikle hedef aldığımız deniz aracı tipi yok. Biz gemi ya da deniz aracı tasarımcısı olmaktan ziyade, öncelik­le mühendislik hizmeti veriyoruz. Bu yüzden aslında deniz araçları dışında da hizmet verebiliyoruz. Şimdiye kadar yaptığımız projeler içinde Tankerler, Kuru Yük Gemileri, Tug Boat’lar ve Supply Vessel’lar zaten tasarım ofisi olmamız için gereken şartlar diyebilirim. Ancak bizim fark yarattığımız bazı değişik gemi ve hiz­met türleri de mevcut. Örneğin SWATH formunda rüzgâr türbini destek gemisinin tasarımı, sabit petrol platformlarının kurulum ve taşınması ile ilgili yaptığımız ileri mühendislik hizmetleri, işte bunlar bizim vizyonumuzu gösteren işlerimizin birkaçı. Bu sebeple bir önceki sorunuza geri dönersek sadece tasarım ofisi değiliz. Ekibim ve çalışma ortaklarımız sayesinde çok geniş yelpaze de hizmet verebiliyoruz. Hatta daha önce tecrübe etmediğimiz (Dahası, rakiplerimizin bile tecrübe etme­diği işlerde.) çekingen davranmayıp, yeni disiplinler de iş geliştirmeye çok açık bir ekibiz. Bu yüzden diyebilirim ki, kendimi­zi hiçbir tür ve disiplin ile kısıtlamıyoruz.

Sektördeki Ar-Ge çalışmalarında da destekleriniz oluyor mu?

Ar-Ge çalışmalarında tabii ki desteklerimiz oluyor ama bu herkesin anladığı şekilde değil. Açıklamak gerekirse, aslında kendi Ar-Ge fikrimizi de ortaya atıp, çalışma ortaklarımızla bu fikri geliştirmek üzerine Ar-Ge çalışmaları daha çok uyguladığımız yöntem. Bir de yatırımcı bulunca çok güzel sonuçlar elde edebilecek çalışmalar tabii ki hedefimiz. Mesela bir süredir üzerinde çalışmakta olduğumuz bir Ar-Ge konusu da düşük draftlı otonom (insansız) gemiler­dir. Türkiye’nin bu konuda da (Ülkemizde değişik sektörlerden projelerde olduğu gibi) öncü olacağına inancımız tamdır. Ayrıca şimdiye kadar Avrupa Birliği Ar-Ge proje­lerinde de yer aldık.

Nasıl bir ekiple çalışıyorsunuz. Geride bıraktığınız 20 yılı aşkın bir tecrübe var sanırım.

Ekibimizin çoğunluğu gemi inşaat mü­hendislerinden oluşmakta... Gemi inşaat mühendislerinin yanı sıra endüstri ürün­leri tasarımcıları, gemi inşaat teknikerleri ve makine mühendisleri de ekibimizde yer almakta. Toplam sayı vermek gerekirse 23 kişilik bir ekip ile çalışmaktayız.

Tasarımlarda müşterilerinizin katkıları konusunda tavrınız nasıl? Sürece dâhil ediyor musunuz?

Genelde biz işimizi tanımlarken terzi usulü çalışıyoruz diyoruz. Bu da şu anlama geliyor müşteri istek ve ihtiyaçlarını tam karşılamak. Bu süreci yönetirken de tabii ki müşterilerimizi konsept/kavramsal tasarım sürecine dahil ediyoruz. Hatta işini iyi bilen müşterilerimiz çoğunlukta olduğu için bu süreç bizim için de verimli oluyor. Yönlendirmeye ihtiyacı olan müş­terilerimizle ise tecrübelerimizi elimizden geldiğince verimli şekilde paylaşıyoruz.

Kavramsal tasarım diye tanımladığınız bir süreç var. Bu süreçte neler yapıyor­sunuz?

Daha önce de bahsettiğim gibi, kavramsal tasarım sürecinde müşteri taleplerinin ve proje görevlerinin tamamen yerine getiril­diğinden emin oluyoruz. Tabi ki sürecin tamamı bundan ibaret değil. Bu talepler karşılanırken verimlilik, zaman ve maliyet gibi kavramları da optimize ediyoruz.

Ardından gelen yapısal tasarım süreci ise asıl işin kotarıldığı nokta sanırım...

Bu kısmen doğru bir cümle... Aslında biz konsept/kavramsal tasarım süreçlerinde mümkün olduğu kadar işi kotarmış olmak isteriz. Hatta yapısal tasarımın temellerini de atmış oluruz kavramsal tasarım süre­cinde. Ancak, kavramsal tasarım sürecinde çizgilerini belirlediğimiz projenin o çizgi­den çıkmamasını sağladığımız süreç yapı­sal tasarım ve optimizasyonun yer aldığı süreç olduğu için size de hak veriyorum, işin kotarıldığını bu fazda doğrulamış oluyoruz. Sonuçta bizim çalışmalarımız dizayn spirali dediğimiz kavramla sonuç­lanmakta ve bu dizayn spirali de bir veya iki değil daha fazla döngü içerebiliyor. Bu döngüler arasında bahsi geçen fazlardan haliyle birden fazla kez geçmekteyiz.

Küresel çapta çalışmalarınız, yurtdışı faaliyetleriniz var mıdır?

Tabii ki küresel olarak çalışmalarımız mevcut. Hatta ana hedefimiz küresel ola­rak meşhur bir tasarım/mühendislik ofisi olmak. Şimdiye kadar yaptığımız çalışma­larla yurt dışında da adımızı duyurmayı başardık. Bizim hedeflediğimiz spesifik bir değil birçok bölge var ve bu yolda emin adımlarla ilerliyoruz. Ama şunu diyebi­lirim ki Rusya ve Asya tarafından takdir görmüş ve devam projesi olarak talep edilmiş tasarımlarımız oldukça fazla. Bu­nun yanı sıra Avrupa da bulunan önemli müşteri ve iş ortaklarımız da mevcuttur.

Çözüm ortaklarınızdan ve üniversite iş birliklerinizden bahsedelim isterseniz...

Öncelikle İTÜ ile yaptığımız iş birliği­mizden çok memnunuz bunu belirtmek isterim. Aynı zamanda, deniz yapıları için ekipman üretimi yapan firmalar ve bunla­rın teknik departmanları da çoğu zaman bizim çözüm ortaklarımız arasında yer almaktadır. Bunların dışında özellikle geç­tiğimiz birkaç yıldır hem iş ortağımız hem de müşterimiz diyebileceğim EPIC Deniz­cilik bu süreç içerisinde iyi bir partnerimiz olmuştur. Önümüzdeki yıllarda, onların da VDenge gibi kendilerinden çokça söz ettireceklerine olan inancım tamdır.

VDengeyi tek kelime ile nasıl açıklarısı­nız…

Vizyoner…

Son olarak, eklemek istedikleriniz…

VDenge ve ekibim için hep şöyle düşü­nüyorum, bunca tecrübeye rağmen hala farklı işler arzusunda olan bir kuruluşuz. Hiç tecrübe etmediğimiz disiplinlerde bile iş yapabilmemizi de ekibimin hızlı adap­tasyon yeteneğine bağlıyorum. Bu yüzden de çok cesur adımlar atarak başarılı sonuç­lar alabiliyoruz. Bu sebeple VDenge’nin önünün açık ve hedeflerine ulaşabilecek olduğuna inanıyorum.

Not: Bu röportaj Deniz Endüstri dergimizin Ocak-Şubat 2020 - 76. sayısında yayımlanmıştır.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.