1. YAZARLAR

  2. Osman ÖNDEŞ

  3. Tatvan’a Yaşamı Getiren Mucize Gemi İnşa Mühendisi
Osman ÖNDEŞ

Osman ÖNDEŞ

Gazeteci, Yazar ve Tarihçi

Tatvan’a Yaşamı Getiren Mucize Gemi İnşa Mühendisi

A+A-

Tatvan’ı özellikle konu haline getiren, muhtelif medya sitelerinde anlatılmasını, TRT’de dizi program yapılmasını sağlayan Gemi İnşa Y. Müh. Fethi Algon olmuştur. Günümüzde Van Gölünde yolcu ve yük taşımacılığı kadar, sahilleri tren feribotlarıyla bağlayan bu başarıların mazisinde yaratıcı bir isimdir Fethi Algon.

fethi-algon.jpg

Feragatı, memleket sevgisi ve teknik bilgi ve becerisiyle yoktan var ettikleri aslında mucizelerdir. Tatvan’da anısına dikilmesi gereken bir heykeli olmalıdır. Hemen neredeyse hepsi kavgalı dövüşlü ve cinayetlerle dolu konularla yapılan TV dizileri yanında Fethi Algon’un yaşamını senaryolaştıracak bir öncü yapımcı Tatvan Belediyesi tarafından da teşvik edilmelidir. Tatvan’da mendirek ve iskele inşaatlarını gerçekleştiren mühendisler dahil, yöre isimleri de Van Gölü’nde çalışan feribotlara verilmiş, ama nedense Fethi Algon’un ismi neredeyse unutulmuştur!

Bu müstesna insan Fethi Algon’un yaşamını imkanlar dahilinde anlatabileceğim. Fethi Algon bizlere Van Gölü’nde vapur işletme teşebbüslerini de merak ettirmiştir. Bu merakın cevabı; Hacettepe Üniversitesi Sosyal ve İdari Bilimler Fakültesi Tarih Bölümü (1981) mezunu ve Akdeniz Üniversitesi Osmanlı Sosyal Tarihi araştırmacısı Prof. Dr. Fahrettin Tızlak ’ın “Van Gölü'nde Vapur İşletme Teşebbüsleri (1879-1907)” konulu belge makalesi olmuştur ki, değerli hocamıza sonsuz teşekkür ederim. Bu çalışmasından sayfaların çok sınırlı olmasından dolayı birkaç bölümü nakledebileceğim. 

Prof. Dr. Fahrettin Tızlak Van Gölü’nde vapurla yolcu ve eşya taşımak için ilk teşebbüste bulunanların Osmanlı tebaasından Abraham Kafafyan ve Artin Sarrafyan olduğunu anlatmakta ve şöyle devam etmektedir; 

Türkiye'de tren feribotları şu anda Van Gölü üzerinde kullanılmakta ve Yolçatı-Tatvan demiryoluyla Van-Sufiyan demiryolunu birbirine bağlayarak Türkiye-İran arası demiryolu bağlantısını sağlamaktadır. 1879 yılının ilk aylarında başlatıldığını düşündüğümüz girişimlerin neticesinde 16 Ağustos 1879 tarihi itibariyle Osmanlı tebaasından Abraham Kafafyan ve Artin Sarrafyan'a bu konuda imtiyaz fermanı verilmiştir. Bu fermana göre ilgililer, Van Gölü'nde vapurla yolcu ve eşya taşımak ile eşya yüklü mavnaları çekmek için bir şirket teşkil amacı ile kendilerine kırk yıllık bir süre için imtiyaz verilmesi isteği ile devlete başvururlar. Başvuru, Şura-ı Devlet Nafia Dairesine incelettirilir ve uygun görülür. Bu çerçevede 13 Ekim 1879 tarihli yirmişer maddelik bir mukavele ve şartname hazırlanmıştır.

Sözleşmeye göre imtiyazı alan kişiler, gölde vapur işletilmek üzere yeri ve sayısı devlet tarafından belirlenecek olan noktalara iskeleler ve eşya ambarları inşa etmeyi de taahhüt ederler. Bu taahhütte imtiyaz fermanının ilgililere verildiği tarihten itibaren iki sene içerisinde gölün sahillerinde en az dört noktada iskele inşaatına başlanacağına dair garanti vardır. Aynı şekilde bundan altı ay sonrasına kadar yani imtiyaz fermanının verildiği tarihten itibaren iki buçuk senenin bitimine kadar iskelelerin inşası tamamlanmış olacaktır ve gölde yolcu ve eşya taşımak için en az iki tane vapur işletmeye sokulmuş olacaktır (madde 4). İmtiyaz fermanın verilişinden beş sene sonra eğer ihtiyaç zuhur eder ise Nafia Nezareti, imtiyaz sahiplerini gölün başka yerlerinde yeni iskeleler inşa etmeye ve buralarda çalışacak yeni vapurları sefere koydurmaya yetkili olacaktır. Öyle ki, bu konuda Nafia Nezareti'nin verecek olduğu emir en geç bir yıl içerisinde yerine getirilerek yolcu taşınmasına başlanacaktır. Bu konuda lazım olacak olan arsalar, özel mülkiyete ait ise, imtiyaz sahipleri tarafından satın alınacaktır, yok eğer miri arsası söz konusu olursa bu arsalar devlet tarafından ilgililere meccanen verilecektir.

Buna göre, Van Gölü'nde vapur işletmek isteyen şirketin adı yukarıda da zikredildiği üzere Van Gölü Şirket-i Osmaniyesi'dir. Yine nizamname hükümlerine göre anonim bir yapıdaki bu şirketin merkezinin Dersaadet'de olması öngörülerek Van'da da bir şubesinin olması kararlaştırılmıştır. Şirkete ömür olarak da kırk yıllık bir zaman dilimi öngörülmüştür. Fakat imtiyaz sahiplerinin Van Gölü'nde vapur işletme girişimleri aradan epey bir zaman geçmesine rağmen bir türlü icra alanına konulamamıştır.

van-golu-tatvan-kiyilari.jpg
XIX. Yüzyılı sonlarında Van gölü Tatvan kıyıları

Osmanlı Devleti'nin Van Gölü'nde Vapur işletme teşebbüsleri
Devletin, 1888 yılına kadar bir türlü gerçekleştirilemeyen Van Gölü'nde özel girişimciler tarafından vapur işletme teşebbüsünün ardından, meseleye kendisinin el atmış olduğunu ve az önce de belirtildiği üzere adı geçen gölde en azından iki tane vapurun işletmeye alınması için faaliyetlere başlamış olduğunu görüyoruz. Bu gölde devlet adına vapur işletilmesi görüşünün ilk sahibinin 1897 yılında Anadolu Islahatı Umum Müfettişi sıfatı ile bölgede incelemelerde bulunan Yaver Müşir Şakir Paşa olduğunu biliyoruz. O bu konudaki fikrini Van vilayetinde idari ve diğer bazı hususlarda teftiş faaliyetlerinde bulunduktan sonra Bab-ı Aliye 2 Nisan 1897 tarihinde sunmuş olduğu layihasında dile getirmiştir. 

Şakir Paşa, söz konusu layihasında bu konudaki gerekçelerini şu şekilde sıralar: 

Her şeyden önce Van Gölü'nde vapur işletilmeye başlanması bu vilayet ile Bitlis vilayetinde ziraat ve ticaretin gelişmesine katkı sağlayacaktır. Ayrıca, Bargiri’de çıkarılacak olan petrol gölde çalıştırılacak olan vapurlar sayesinde istenilen yere kolayca nakledilebilecektir. Sonra, Van, Bitlis ve Erzurum vilayetlerinde asayiş ve güvenliğin sağlanması ve devam ettirilmesinde de gölde çalıştırılacak vapurlardan istifade edilebilecektir. Aynı şekilde Van, Bitlis, Erzurum, Erciş, Adilcevaz, Ahlat ve Tatvan'da ticaretin geliştirilmesinde de vapurların katkısı olacaktır. Çünkü gölde işletilecek olan vapurlar sayesinde İran ile Trabzon arasındaki kervan yolu 36 saat kısaltılacaktır. Böylece İran'dan Trabzon'a giden konanlar eskisi gibi Bakü üzerinden değil de artık, doğrudan Van-Erzurum güzergahından geçeceklerdir. Bu da tabii olarak bu güzergâh üzerinde bulunan şehirlerin ekonomik kalkınmasına olumlu yönde katkı sağlamış olacaktır.

Tasarlanan Vapurlar
Her şeyden önce vapurların araba vapuru tarzında ve yandan çarklı, cer görünümlü olarak düşünülmüş olduğunu görüyoruz. Vapurlar, boyut olarak ise yüzer metre uzunluğunda ve su seviyesinde görünen genişlikleri on yedişer kadem ve güvertelerinin genişliği de yirmi beşer kadem olarak düşünülmüştür. Vapurlar yükseklik olarak ise su seviyesinden üç buçuk en fazla dört kadem olarak tasarlanmıştır. Ahşap olarak imali tasarlanan vapurların saatteki sürati ise 9 mildir. Şileplerin de vapurlar ile aynı büyüklükte olmalarının tasarlanmış olduğunu görüyoruz.

Söz konusu mazbata, az önce işaret edilen keşif defteri ile birlikte 27 Ekim 1896 tarihinde bir tezkere halinde padişaha sunulur. Ardından da Van Gölü'nde küçük çaplı vapurların Tersane-i Amire tarafından inşa edilmesi ve sözü edilen gölde İdare-i Mahsusa'ya bağlı olarak bir de Vapur İdaresi kurulması konusunda irade çıkar. Bu irade ile Binbaşı Reşit Bey isminde birisi vapur idaresinin kurulması konusunda görevlendirilir.

Fakat Abraham ve Artin Efendilere imtiyaz verilip de bir türlü maksadın elde edilememesine benzer bir sürecin burada da yaşanmış olduğu dikkat çekmektedir. Çünkü 1904 yılında bile hâlâ devletin bu işle uğraşmakta olduğunu görüyoruz. Öyle ki aradan üç yıl geçmesine rağmen meselenin yine de halledilememiş olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim 1907 yılında Harbiye Nezaretinden kaleme alınan bir tezkere bize bu konuda bilgi vermektedir. Şöyle ki, devlet Van Gölü'nde işletilmesi gündemde olan vapurları bu sefer satın alma yolu ile temin etme yolunu tercih etmiş görünüyor. Ama tezkerede bu konudaki emrin daha öncelerden verilmiş olduğundan bahisle, hâlâ bir şeyin yapılmamış olduğuna değinilmektedir.” Kaynak: Prof. Dr. Fahrettin Tızlak; “Van Gölü'nde Vapur İşletme Teşebbüsleri (1879-1907).

tatvan-feribot-seferleri.jpg
İlk yıllarda Tatvan; Feribot seferleri başlamıştır.

Van Gölü Feribot Müdürlüğü İşletmesi
Van Gölü Feribot Müdürlüğü İşletmesi; Temeli Büyük Savaşta (Kurtuluş Savaşı) atılmış, 1925’de Van’ın Erciş ilçesine bağlı Ernis bucağında bulunan, Bayındırlık Bakanlığı’na bağlı “Van Gölü Seyr-ü Sefain İdaresi” çatısı altında ilk defa bir düzene girmiştir. 1928'de Nafıa Vekâleti’ne bağlı işletme, 1934'te “Van Vilayeti İdare-i Hususiyesi'ne” bağlanmıştır. 

Ernis’teki tesislerin yetersiz olması nedeniyle 1935 yılından itibaren Tatvan’da faaliyete başlamış, 1936'da İktisat Vekâleti’ne bağlı Van Gölü İşletmesi halini almıştır. İşletme merkezinin Tatvan’da günümüzde işletme mahallesine taşınmasıyla birlikte, burası işletmeye ait atölyeler, ambarlar, lokanta, otel ve çalışanlara ait lojmanlarla birlikte bir üs haline getirilmiştir.

1951 yılında, “Denizcilik Bankası T.A.O. Genel Müdürlüğü” bünyesine, 1984 yılından itibaren de “Türkiye Denizcilik İşletmeleri Genel Müdürlüğü” bünyesine girerek faaliyetini sürdürmüş ve 1988’de “TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü” bünyesine geçmiştir ve TCDD Van Gölü Feribot Müdürlüğü kurularak Genel Müdürlüğü Liman ve Feribot Yönetimi Dairesi Başkanlığına bağlı olarak hizmetine devam etmektedir.

1925-1971 yılları arası Van Gölü ’ne kıyı sınırı bulunan Tatvan, Ahlat, Adilcevaz, Erciş, Van, Gevaş ile Reşadiye yerleşim yerlerinde yapılan iskeleler arasında taşımacılık sağlanmıştır.

1935 tarihi itibariyle Van Gölü İşletmesi bünyesinde Cumhuriyet, Van, Erçiş, Ahlat, Bitlis, Akdamar, 2 Nisan, Tatvan, Tuğ, Gevaş ve Erek Gemileri yanı sıra 200 ton kapasiteli 2 adet sac duba hizmet vermiştir. Son olarak ise; Sultan Alparslan ve İdris-i Bitlisi isimli iki feribot Türkiye’nin en büyük feribotları Van Gölü’nde hizmet vermektedir.

Gemi İnşa Mühendisi Fethi Algon Kimdir?
Türkiye'nin gemi inşaatı sektöründe iz bırakan önemli bir mühendis olan Fethi Algon, özellikle doğu bölgelerindeki taşımacılık altyapısına getirdiği yeniliklerle bilinir. İstanbul Teknik Üniversitesi'nden mezun olduktan sonra kariyerine gemi inşa alanında adım atan Algon'un, özellikle Tatvan'da gerçekleştirdiği projelerle Türkiye'nin denizcilik ve gemi inşa etkinliğini artıran önemli bir isim haline gelmiştir.

Tatvan’da Van Gölü kıyısına meyilli bir ahşap kızak kurmuş ve burada ilk gemiyi inşa etmiştir. Bu amaçla İstanbul’dan gönderilen ustalar kadar, Bitlis’te, Tatvan’da eli yatkın ustalarla ilk gemiyi inşa eder. Gün gelir o kızaktan göle gemiyi indirir. Adı “Bitlis” tir. İkinci gemiye “İki Nisan” adı verilmiştir ve ahşap kızaklar üzerinde tamamlanmıştır.

Tatvan Gemi İnşa Tersanesi
Bazı makalelerde Van’da çalışan gemilerin Haliç’teki tersanede inşa edilerek Tatvan’a gönderildiği anlatılmaktadır ve Tatvan’da inşa edilmiş koskoca kuru havuzu olan tersaneden bahsedilmemektedir. Bu tarihi bir hatadır, bilgi noksanıdır ve Türk Gemi İnşa Sanayi Tarihi’nde Tatvan’da hem de kuru havuz halinde bir tersane vardır. Bu tersanede raylar üzerinde hareket eden bir portal vinç mevcuttur. Ayrıca zamanla lastik tekerlekli bir vinç daha bu tersaneye dahil edilmiştir ve tarihi bir belge olarak kızak üzerinde olduğu sırada çekilmiş bir fotoğraf vardır. Bu fotoğraf geminin hangi imkansızlıkar içinde inşa edildiğini ortaya koyar. 

İlk yıllarda çalışanların kalabileceği bir bina da yoktur. Sadece birkaç ahşap baraka vardır. Bir de yığma taştan bir bina imalat atölyesi olarak hizmet vermektedir. Çalışanlar ise o yıllara ait çok basit çadırlarda kalmaktadırlar… Bu fotoğraf Tatvan’a hayat veren Gemi İnşa Y. Mühendisi Fethi Algon’un nasıl muhteşem bir şahsiyet olduğunu bir kez daha ifade eder.

"İki Nisan" adı verilen feribot kızakta. Yıllar sonrasında tren feribotlarının inşa edildiği kuruhavuz. İleride rıhtıma bağlı duran gemiler; İki Nisan ve Van feribotları. Çalışanlar çadırlarda kalmaktadırlar.

feribotlarin-insa-edildigi-kuruhavuz.jpg

tersane-ve-iscilerin-kaldigi-cadirlar.jpg

rihtimda-duran-gemiler.jpg

Tatvan’da bir gemi inşa mühendisi
Devlet, 1946’da Gemi İnşa Y. Müh. Fethi Algon'u Tatvan'a yollar. Fethi Algon eşini, iki oğlunu alır Kurtalan Ekpresi ile önce Siirt Kurtalan'a oradan da 8 saat (122 km) süren bir yolculukla Tatvan'a varır. Algon ailesi Tatvan’a ulaştıklarında manzara şudur; Yol yok, elektrik yok, su şebekesi yok, Türkçe bilen yok, bakkal bile yok. Büyük bir iç deniz olan Van Gölü’nde hiç deniz taşımacılığı yok. Fethi Algon önce tersaneyi kurar ve Van Gölü üzerinde yolcu taşımacılığı yapacak gemilerin, kosterlerin, römorkörlerin üretimine başlar, iskelelerin yapımları da eş zamanlı olarak Ahlat, Erciş, Van ve Gevaş'ta başlar.

Tatvan'da okul da yoktu, mühendis Fethi Algon'un oğlanlar okula başlayacak olunca kaymakama valiye çıkıp, okul konusunu dile getirir. Sene 1948'dir. Vali, kaymakam yok öyle bir para bizde. Okulu yapın biz öğretmeni atayalım. Fethi Algon bulur buluşturur, tersane kampüsünde bir oda ayarlar. Kara tahtayla birlikte 25 öğrencinin eğitim alacağı bir derslik kurar. Valiye kaymakama haber salar, atayın öğretmeni. Böylelikle Tatvan'ın ilk okulu açılır. Öğrenci sayısı 25'dir. 23'ü Türkçeyi ilk defa okulda duyar. 

Fethi Algon'a devletin gönderdiği paralar Diyarbakır üzerinden gelir. Çünkü en yakın Ziraat Bankası oradadır. Mecido isimli bir eşkıya yolda parayı getirenleri soyar, bütün paraları alır. Jandarma bile Mecido'ya bulaşmak istemez. Fethi Algon, Mecido'ya haber salar, gelsin görsün beni diye. Mecido bir eşkıyadır ama devletin adamı çağırmıştır sonuçta. Kalkar gider. Fethi mühendis derdini sorar. Mecido: “Adam vurdum, eşkıyayım diye kimse bana iş vermez, ne yapayım.” Fethi Algon, 1.90 boyundaki bu dev adama Tatvan tersane Kampüsü'nde bekçilik işi verir. Mecido eşkıyalığı bırakır. Karda tipide çocukları okula götürmek dahil her işe canla başla koşar. Tersanenin has adamı olur. 

Dr. Vecdi Öz “Bu ülke kolay kurulmadı” başlıklı bir konferansında şöyle anlatmıştır;

“Taşında toprağında binlerce şehidin, gazinin ve ülkeyi yeni baştan inşa eden insanların hakkı ve emeği vardır… Bunu daha iyi anlayabilmek için şimdi sizlere bu yeniden varoluş hikayesinden bir bölümü anlatmak istiyorum…

Kurtuluş Savaşı esnasında şehit olanlar arasında çok sayıda yüksek tahsilli insanımız da vardı! Bu nedenle Cumhuriyet kurulduğunda geriye çok az eğitimli kaldı… İşte bu ülke, geriye kalmış olan bu yüzde yüz yerli ve milli bir avuç insan sayesinde yeni baştan kuruldu… Bunlardan biri de Fehmi Algon idi. Bugün bile Tatvan'ın Bitlis il merkezinin önünde anılmasını sağlayan altyapıyı gerçekleştiren Fethi Algon’dur. 

Cumhuriyet'in yarattığı katma değer bugün Fethi Algon gibi vatanseverlerin sayesinde Cumhuriyet'in sınırlarını aşmıştır.” 

tatvan.jpg

Sadece gemi inşa etmiyor, Tatvan’a yaşamı getiriyor Fethi Algon gençleri denizle tanıştırıyor. 
1950'li yıllarda Van Gölü'nde yelken yarışları yapılmaya başlanmıştır. Çevre il ve ilçelerden çok sayıda insan yelken yarışlarını izlemeye gelir. Sadece bununla kalınmaz, sonraki yıllarda yüzme yarışları, kürek yarışları, futbol turnuvaları da düzenlenir. Bu etkinlikler, bölgesel ve sosyal kalkınmaya da büyük katkı sağlayarak ekonomik ve sosyal refahın artmasına yardımcı olmuştur. O dönemde yokluklar içinde Fethi Algon'un öncülüğünde gerçekleştirilen projeler, Türkiye'nin denizcilik altyapısını güçlendirmiş ve ülkenin taşımacılık sektörünü daha etkin hale getirmiştir. Tersane arazisini bir kampüs halinde düzenlemiş ve Van Gölü’nde 1950 yılında ilk kez optimist gibi küçük yelkenli teknelerle denizde yarışlar başlatılmıştır. 

refet-onal.jpg

Vatansever, fedakâr, çalışkan ve idealist bir mühendisin sadece kendi mesleğiyle ilgili değil, eğitim, şehirleşme, alt yapı, üretim ve istihdamın artırılması, ilçenin turizm merkezi haline getirilmesi, eğitim ve kültür seviyesinin geliştirilmesi, su sporlarının yaygınlaştırılması, insanların kaynaşması gibi birçok alanda harika işler başarması takdire şayandır. 

Fethi Algon Bey aslında unutulmuş bir kahramandır
Bu başlığı görenler Fethi Algon hakkında birçok yayınlar yapıldığını belirterek itiraz edeceklerdir.  Oysa, Tatvan’da Fethi Algon’u hatırlatacak hiçbir eser yoktur. Adının olduğu bir sokak bile yoktur.  Hatta yaşamında Van Gölü’nde hizmete giren feribotlara hep başkalarının adı verilmiş, fakat Fethi Algon adı verilen bir feribot bile olmamıştır!

Fethi Algon Bey’in yaşamının defalarca başka medya kaynaklarında anlatılması, TRT’de belgesel olarak yayınlanmış olması neye yarar!. Hatırlanması gereken Fethi Algon Bey’in bir gemi inşa mühendisi olduğudur. Bu özellikleri nedeniyle Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) ve tüm deniz ticareti toplumuna duyurulmalı ve bilinmelidir. 

Fethi Algon’un mühendislik gücü sayesinde, Tatvan’da inşa edilen feribotlar, yıllar boyunca bölgedeki taşımacılık pazarlarında önemli bir rol oynadı. Fethi Algon'un liderliğinde gerçekleştirilen projeler, Türkiye'nin denizcilik ve gemi inşa yetkinliğini artırmış ve ulusal düzeyde dikkat çekmiştir. İlçede tersanenin yanı sıra birçok istihdam alanları açılmaya başlamış, lokantalar, okullar kurulmuş, hastane ihtiyacı karşılanmış, pansiyonlar, oteller, demirci, marangoz, gibi birçok yeni işyeri açılmıştır. İlçede işsiz genç kalmamıştır. İlçede bir hareketlilik, canlılık ve kaynaşma başlamıştır. İnsanlar yarınlara ümitle bakmaya başlamışlardır. 

Oysa, 1946 yılından itibaren yokluklar içindeki Tatvan’da Fethi Algon önce tersaneyi kurmuş ve Van Gölü üzerinde yolcu taşımacılığı yapacak gemilerin, kosterlerin, römorkörlerin üretimini gerçekleştirmiştir. Bu gemilerden bazıları İstanbul’daki tersanelerde inşa edilmiş ve bloklar halinde Tatvan’a nakledilmiştir. Fethi Algon öncülüğünde Ahlat, Erciş, Van ve Gevaş’ta iskelelerin yapımları da yanında beş yıl sonrası olan 1950’de Van Gölü üzerinde yolcu taşımacılığı başlamıştır. Siirt Kurtalan’a gelenler karayolu ile Tatvan’a, oradan da göl çevresinde nereye gidecekse işletmeye başlamış basit feribotlarla karşı sahile gideceklerdir. 

Fethi Algon yolcuların feribot gün ve saatlerine kadar kalacakları bir otel imkanı yaratmaya karar vermiş ve “Denizcilik Bankası’na buraya otel lazım” diye ihtiyacı aktarmıştır. Günümüzde var olan “Denizcilik Bankası İşletme Oteli” onun eseridir. 

Doğu Anadolu’nun dört yıldızlı ilk oteli Tatvan’da hizmete giriyor.
Denizcilik Bankası Fethi Algon’un bu yazısına süratle cevap verir ve Tatvan’da otel inşaatı gerçekleştirilir. Fakat bu sefer otelin personelinin de eğitilmesi lazımdır. İstanbul’dan Yalova’dan personelin eğitimi için şefler, otel müdürleri geçici görevlerle Tatvan’a gelirler. Otelin adı Denizcilik Bankası Oteli’dir.

Yıllar sonrasında terk edilen Denizcilik Bankası  Oteli harabe hale gelmiş, son yıllarda yeniden inşa edilmiş ve halen Tatvan Belediyesi İşletme Oteli adıyla turizme hizmet vermektedir.

otel.jpg

Fethi Algon ve ailesi 1959 senesine kadar Tatvan'da kalır. Sonra geldiği yer olan İstanbul'a dönerler. Bozulan Türkçeleri nedeniyle çocukların lakabı artık "Kıro"dur. İstanbul'da küçük oğlu Atilla, yıllar sonra Denizcilik Bankası'nda müfettiş olmuş ve 1970'lerde Tatvan'da bir göreve gönüllü olarak katılmıştır. Yine Kurtalan Ekspresi ile Tatvan’a varır ve 3-4 günlüğüne Tatvan'da babası zamanında açılan Denizcilik Bankası oteline yerleşir.

Resepsiyonda dev gibi ama beli bükülmüş bir adam vardır. Üstü başı perişandır. Atilla güçlükle tanır adamı. Bu kişi babasının işe aldığı Mecido'dur. Sarılırlar, ağlaşırlar, dertleşirler.

Babası gittikten sonra onun yerine gelen yöneticiler "Mecido eşkıyadır, adam vurmuştur, katildir" diye kovmuşlardır onu tersaneden. Oğlunun açtığı bakkal dükkânı geliri ile kıt kanaat geçinmektedir Tatvan'da.

Günümüzde Tatvan İşletme Oteli şöyle tanıtım yapmaktadır; “Yaşamınızın en özel anlarını sizlere üstün misafir anlayışı yaşamak için Tatvan İşletme Oteli, sizi unutulmaz bir deneyime davet ediyor. Tatvan İşletme Oteli, rahatlığı ve tarihi değerleri bir araya getirerek, size benzersiz anılar sunmaya hazır. Burada her ayrıntı, her hizmet, size işletme otelinin sunduğu özel bir dokunuşla sunulur. Odalarımız, zarif tasarımı ve rahatlığı ile sizi hemen etkisi altına alırken, restoranımız, en lezzetli yemekleri sunarak damak zevkinize hitap edecektir. İşletme oteli anlayışımız, misafirlerimize sadece bir konaklama deneyimi sunmakla kalmaz, aynı zamanda unutulmaz anılar biriktirmelerine yardımcı olur.”

Belki bu otelin girişinde nice yıllar berisinde kalmış, ama daima hatırlanması gereken Fethi Algon’un en azından bir tablosu göze çarpmakta ve altında da bu otelin ilk öyküsü anlatılmaktadır. 

Fethi Algon’un çalışmaları sadece feribot inşası ile sınırlı kalmamış ve aynı zamanda Türkiye genelinde gemi inşa ve denizcilik sektöründe önemli projelere imza atmıştır. Özellikle Tatvan’daki görev süresi boyunca, mühendislik kariyerinde önemli bir dönüm noktasıdır ve Türkiye’nin doğudaki pazarlarda faaliyet gösterdiği katkılarla anılmaktadır.

Vatansever, fedakâr, çalışkan ve idealist bir mühendisin sadece kendi mesleğiyle ilgili değil, eğitim, şehirleşme, alt yapı, üretim ve istihdamın artırılması, ilçenin turizm merkezi haline getirilmesi, eğitim ve kültür seviyesinin geliştirilmesi, su sporlarının tanıtılması, yaygınlaştırılması, insanların kaynaşması gibi birçok alanda harika işler başarması takdire şayandır. 

Günümüze Bitlis Belediyesi İşletme Oteli 
Bitlis’in Tatvan ilçesinde birçok devlet büyüğünün misafir edildiği tarihi işletme oteli, 71 yıl aradan sonra yeniden hizmete açılmak üzere restore edilerek “Tatvan Belediyesi İşletme Oteli” adıyla yeniden açılmıştır. Bu tarihi otel Tatvan’ın bir simgesiydi. 

orhan-atliman-feribotu.jpg
Van Gölü’nde “Orhan Atlıman” feribotu 1971'de, “Rafet Ünalan” feribotu 1973'te, “Tatvan” feribotu 1975'de, “Van” feribotu ise 1976'da hizmete girmiştir. 

orhan-atliman-feribotu-hurda-001.jpg

Yıllar yılları kovalıyor
Her fâni gibi gemilerin de ömürleri bir gün sona ermektedir. Nitekim 1969 yılında tamamlanan ve uzun yıllar göl üzerinde önemli bir hizmet veren 14,52 metre genişliğinde ve 78,77 metre uzunluğundaki Orhan Atlıman isimli feribot, 2023 haziran ayında Tatvan Belediyesi tarafından ihaleye çıkarılmış ve ERG Gemi Söküm firması tarafından satın alınmıştı. 

caldiran.jpg
Van Gölü’nde iskele ve mendirek inşaatında saygıyla anılan isimlerden biri İnşaat Y. Müh. Orhan Atlıman olmuş (Sağda oturan kişi) ve ismi bir feribota verilmiştir.

Çeksan Tersanesi Başkanı Başaran Bayrak’ın yazdıkları
Fethi Algon’un Tatvan’daki mücadele yıllarını anlatan makalemi Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı ve Çeksan Gemi İnşa Tersanesi Başkanı olan Başaran Bayrak Bey’e de göndermiştim. Sağ olsun, bir anısını içeren çok değerli bir cevap gönderdi. Diyordu ki; “Aile büyüklerimizden amcam Ferşat Bayrak 1970 yılında “Bitlis” gemisini ihale yolu ile TCDD’den satın alıyor. Gemiyi iki parçaya bölüp ve içindeki donanımlarını da ayrı bir araca koyarak karayolu ile İstanbul’a getirip Salacak’tan iki parça olarak denize indiriyorlar. Parçalar o zaman Balat’taki bizim tersanemizde karaya çekilerek tekrar birleştiriliyor ve eni boyu uzatılarak 400 dwt’lik bir koster haline getirilerek “Tatvan” ismi ile 1971 yılında tekrar denizlere açılıyor. Bu gemi birkaç yıl hizmet verdikten sonra Şaban Hantal satın alıyor. Birkaç yıl bu işletmede kum gemisi olarak hizmet veren Tatvan, 1974 yılında Karadeniz’de bir fırtınaya yakalanarak batmıştır.”

Van Gölü’nde çalışan Sultan Alparslan ve İdris-i Bitlisi Feribotları
Tatvan Feribot İşletme Müdürlüğü iskelesinden 2018 yılından beri çalışan Sultan Alparslan ve İdris-i Bitlis’i Feribotları ile Van`a götürülen yük dolu vagonlar, Van`dan da trenlerle İran üzerinden Orta Asya ülkelerine gönderilmekte ve yine Van’dan Tatvan’a feribotlar ile vagonlar gibi yolcular gelmektedir.

Bugünün parıldayan Tatvan şehri ve Van Gölü’nde taşıma yapan feribotlar fotoğraflarla anlatılmıştır; 

Tatvan Feribot İşletme Müdürlüğü iskelesinden çalışan Sultan Alparslan ve İdris-i Bitlisi Feribotları ile Van`a götürülen yük dolu vagonlar, İran üzerinden Orta Asya ülkelerine gönderilmekte ve yine Tatvan’a feribotlar ile vagonlar gibi yolcular gelmektedir.

van-golu-feribotlari.jpg

van-golu-feribotlari-001.jpg

Günümüzde Doğu Anadolu’nun parlayan turizm ve kültür beldesi: TATVAN

tatvan-1.jpg

tatvan-2.jpg

tatvan-3.jpg

Bu yazı toplam 673 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar