1. HABERLER

  2. RÖPORTAJLAR

  3. "Tarihi İpek Yolu Yeniden Canlandırıldı"
"Tarihi İpek Yolu Yeniden Canlandırıldı"

"Tarihi İpek Yolu Yeniden Canlandırıldı"

Uluslararası taşımacılığın geliştirilmesi yoluyla; Karadeniz, Kafkaslar ve Orta Asya'da politik...

A+A-

Erdem DİREKLER - TRACECA Türkiye Ulusal Sekreteri

Uluslararası taşımacılığın geliştirilmesi yoluyla; Karadeniz, Kafkaslar ve Orta Asya'da politik ve ekonomik kalkınmanın desteklenmesini amaçlayan devletlerarası iddialı bir program olarak hayata geçirilen TRACECA Programı, her ne kadar Avrupa Birliği’nin (AB) Eski Sovyetler Birliği ülkelerinin oluşturduğu bağımsız devletlere (BDT) yönelik politikasının temel taşlarından biri olsa da, ülkemiz açısından da önemli fırsatlar sunuyor. Ülkemizin, tarihi İpek Yolu güzergahında stratejik ve coğrafi konumu itibarıyla, iki kıta arasında köprü görevi görmesi, Türkiye’nin program dahilindeki ülkeler arasında önemini daha da artırmaktadır. Programın, ilk girişimlerden bu yana serencamını, Türkiye’nin program içerisindeki konumunu ve projelerini, TRACECA Türkiye Ulusal Sekreteri Erdem Direkler ile konuştuk.

Öncelikle TRACECA Ulusal Sekreteri göreviniz hayırlı olsun. Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

2012 yılı Kasım ayında TRACECA Ulusal Sekreteri görevini, bu görevi yıllardır başarı ile sürdüren Dr. Barış Tozar’dan devraldım. 1990 yılında ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünden mezun olduğumdan bu yana, 22 yıldır Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığında görev yapmaktayım. Avrupa Birliği Uzmanı olarak göreve başladığım Bakanlığımızda; Savunma Sekreterliğinde NATO İlişkiler Koordinatörü, Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğünde Daire Başkanlığı, ECMT-ITF, UN-ECE, UN-ESCAP, D-8, OECD, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (KEİ-BSEC), Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT-ECO) gibi birçok uluslararası ve bölgesel kuruluşların ulaştırma konularının koordinatörlüğünü yaptım. Ayrıca 2004-2012 yılları arasında Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığını görevini yürüttüm. Halen 2012 yılında Bakanlığımızın yeniden yapılandırılması ile oluşturan Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğünde Genel Müdür Yardımcısı görevini yürütmekteyim. Yani ulaştırma alanında uluslararası bağlantılar/koridorlar anlamında resmin bütününü görme imkânım olduğundan, bu tecrübemin TRACECA’ya ve özellikle ülkemizin TRACECA’daki konumuna önemli katkılar sağlayacağını düşünmekteyim.

TARİHİ İPEK YOLU YENİDEN CANLANDIRILDI

Kısaca TRACECA olarak adlandırılan Avrupa-Kafkasya-Asya Ulaşım Koridoru'na neden ihtiyaç duyulmuştur?

TRACECA, koridor boyunca ekonomik ilişkileri, ticareti ve ulaştırma bağlantılarını geliştirmek amacıyla kurulmuştur. TRACECA, Avrupa Birliği’nin (AB) Eski Sovyetler Birliği ülkelerinin oluşturduğu bağımsız devletlere (BDT) yönelik politikasının temel taşlarından biridir.

Kuşkusuz AB, ticaretin ulaştırma ağlarının gelişmesi ile daha da gelişeceğinin farkında olan bir birliktir. Bu anlamda Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla bağımsızlığını kazanan ülkelerin Avrupa ve Asya arasında köprü vazifesi görmesi, yüzyıllardır kullanılan ve önemli ticaret yollarından biri olan İpek Yolu’nu tekrar önemli hale getirmiştir.

AB’nin bu yolu göz ardı etmesi hem bu yol üzerinde dünya ekonomiyle buluşmayı bekleyen ülkeleri göz ardı etmesi, hem de Avrupa-Asya arasındaki yük akışının daha uzun yollar kat ederek yerine ulaşması anlamına geleceğinden daha ucuz, daha güvenli ve hızlı bir ulaşım için İpek Yolu’nun tekrar yapılandırılmasına karar verilmiştir.

TRACECA için ilk girişimlerin yapıldığı andan itibaren gelinen noktada bunun gerçekleştiğini söyleyebilir miyiz?

İlk girişimin yapıldığı zamanki heyecan bugünkü başarıyı getirmiştir. TRACECA bugün rakibi olan diğer koridorlardan çok daha cazip hale gelmiştir. TRACECA kapsamında yapılan projeler sadece bölge ülkelerinin ticaretine değil dünya ticaretine önemli katkılar sağlamaktadır.

21. Yüzyılın İpek Yolu Projesi olarak adlandırılan TRACECA, koridor üzerindeki fiziksel olmayan ve fiziksel engelleri büyük ölçüde aşmış ve yeni projelerle daha da güçlü hale gelmiştir. Özellikle Kars-Tiflis-Bakü demiryolu hattı ve Kazakistan tarafından sunulan “İpek Rüzgârı Projesi” ile bölgede kesintisiz bir demiryolu taşımacılığı öngörülmektedir.

Avrupa’ya alternatif ulaşım hattı sunması nedeniyle stratejik önemi bulunan TRACECA, ayrıca Orta Asya ülkelerinin Uzakdoğu ile yeniden ticari bağlantılarını sağlayıp, tarihi İpek Yolu’nun yeniden önemli bir ticaret yolu haline gelmesine zemin hazırlamıştır. Kars-Tiflis-Bakü demiryolu hattı batıda boğaz geçişli Marmaray demiryolu tüneliyle Avrupa demiryolu ağına, doğuda da Kazakistan ve Çin demiryolu hatlarına bağlanacak. Bu proje tamamlandığında, İngiltere’den hareket eden bir tren kesintisiz bir biçimde Çin’e kadar gidebilecek. Öte yandan Kazakistan tarafından gündeme getirilen ve ülkemiz tarafından da desteklenen “İpek Rüzgârı Projesi” ile Çin’den Türkiye’ye kesintisiz blok tren yapılacaktır. Sadece bu girişimler değil, TRACECA içerisinde de uygulanan AB projeleri ile TRACECA amaçlarına daha yakın hale gelmiştir.

SORUNLARIN BÜYÜK KISMI AŞILDI

Peki, bu başarı sonrası TRACECA'ya taraf olan ülkeler arasında ekonomik ilişkilerde ne tür ilerlemeler sağlandı? Çünkü sorunların kısa sürede aşılacak sorunlar olmadığı gibi bir algı vardı...

Şimdi son on yıllarda hızla gelişen bir Türkiye var, aynı hızda olmasa da dünya da değişiyor. TRACECA ülkeleri de geçmiş yıllara kıyaslandığınızda ciddi gelişmeler sağlamışlardır. Bu ülkeler stratejik önemlerinin farkına vararak her geçen gün yeni yatırımlar yapmaktadır. Durum böyle olunca, TRACECA bu ülkelerin gelişme çabalarını görerek bu ülkelere AB kanalıyla projelerle daha fazla destek sağlamaktadır. TRACECA hem altyapı hem teknik yardım projeleri ile bu ülkelere yol, köprü vs. yapmakta, hem de ülkelerin AB ile aynı seviyeye gelebilmeleri için özellikle ulaştırma alanında çalışanlara bu yönde eğitimler vermektedir. Artık bu ülkeler aynı dili konuşmaya başlamıştır, yani hemen hemen aynı seviyeye gelmişlerdir, bu anlamda sorunları da aynıdır ve ulusal gibi gözüken sorunların aslında bölgeyi ve hatta dünyayı etkilediğinin farkındadırlar. Bu anlamda ülkeler arasındaki sorunların büyük bir kısmın aşıldığını rahatlıkla söyleyebilirim.

Avrupa-Kafkasya-Asya ulaştırma koridorunun, bölgesel ve bölgelerarası entegrasyona, lojistik kabiliyetlere ne tür katkıları olmaktadır?

Öncelikle TRACECA 14 ülkenin üyeliğinden oluşan bir program olduğu için bölgesel ve bölgelerarası entegrasyonu geliştirme kabiliyeti yüksektir. Bu entegrasyonu sağlamanın en önemli yolu projelerdir.

TRACECA kapsamında sadece bir ülkeye özel olan projelerin yanında bölgesel projeler de yer almaktadır. Bu projelere dünyanın da ilgisi yoğun olmaktadır. Bunu nerden biliyoruz? TRACECA kapsamında her yıl yapılan Yatırım Forumuna ülkeler bölgesel ve bölgelerarası entegrasyonu sağlayacak projeler sunmaktadır. Bu projeler yapılan Forumda dünyanın önde gelen finans kuruluşlarına sunulmaktadır ve her yıl yapılan bu forum sayesinde birçok projeye finansör sağlanmaktadır.

erdem-direkler-1.jpg

LOJİSTİKTE LİDER ÜLKEYİZ

Lojistik ise ülkemizin gündemine de yeni girdiği gibi TRACECA’nın gündeminde de yeni bir konudur. Lojistik konusunda ülkemizin TRACECA içerisinde lider konumda olduğunu söyleyebilirim. Öyle ki geçtiğimiz haziran ayında TRACECA üye ülkelerinden yaklaşık 60 üst düzey temsilcinin katıldığı lojistik konulu çalışma turu Avrupa ülkelerinden biri yerine ülkemizde yapılmış ve övgüyle karşılanmıştır. Bunun yanında TRACECA kapsamında da yaklaşık 15 milyon Euro bütçeli iki adet lojistik konulu proje yapılmıştır. Bu projeler özellikle lojistik merkezleri odaklı olup, hangi ülkelerde hangi noktalara bölgesel ve bölgelerarası entegrasyonu sağlayacak merkezlerin yapılması karar verilmiştir.

TRACECA içerisinde en önemli başlıklardan biri de kesintisiz çok modlu taşımacılık zincirinin oluşturulması meselesi. Bu konuda durum nedir?

Çok modlu taşımacılık (Multi-modal) zinciri tüm ülkelerin ve uluslararası programların en önemli konularından biridir. Ancak TRACECA Stratejisinin amaçları arasında yer alan bu zincirin oluşturulması kuşkusuz zaman alacaktır. Aslına bakılırsa özellikle Karadeniz ve Hazar Denizi üzerinden yapılan taşımalarda çok modlu zincir etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Ancak tabii ki ideal seviyede değildir, bunun da nedeni fiziksel olmaktan çok fiziksel olmayan nedenlerdir. Özellikle sınır geçişlerinde karşılaşılan sorunlar (sınır kapılarında uzun bekleme süreleri, farklı gümrük mevzuatı, farklı altyapılar vb.) bu zinciri sekteye uğratmakta ve zaman açısından ciddi kayıplar yaşatmaktadır. Ancak TRACECA bu konuda da geçmiş yıllara bakıldığında ciddi gelişme göstermiş, TRACECA kapsamında verilen eğitimler ve ülkelerin kendi gelişimlerinin ivme kazanması bu sorunların kısa sürede üstesinden gelinmesini sağlayacaktır.

LİMAN AYAĞINI SORUNSUZ HALE GETİRMEK GEREK

Proje için Deniz Otoyolu gibi nitelemeler yapılmıştı. Deniz taşımacılığı konusunda bölgede böylesi bir hız kazanıldığını düşünüyor musunuz?

Şimdi öncelikle şunu düzeltmek istiyorum, TRACECA bir projeden ziyade bir programdır. Kendi kendini finanse eden, kurumsal olarak çok iyi yapılanmış ve içerisinde birçok projenin yer aldığı bir programdır. Deniz otoyolu kavramına geri dönersem; bu kavram aslında AB tarafından tanımlanmış bir kavramdır. Bu kavramla otoyollarda kesintisiz, güvenli ve daha konforlu bir hizmet sunulmasından esinlenerek denize de bu kavramın yerleştirilmesi düşünülmüştür. Deniz taşımacılığında bu koşulların sağlanmasında en önemli unsur taşımacılığın liman ayağıdır. Liman ayağını ne kadar kısa sürede sorunsuz hale getirirseniz deniz taşımacılığını o kadar hızlandırmış olursunuz. Ülkemiz limanlarında biz bunu sağlasak bile diğer ülke limanlarında yaşanan yoğun idari ve belgelendirme bu süreci biraz daha yavaşlatmaktadır. Yani bölgedeki deniz otoyolunun geliştirilmesine TRACECA birçok projesi ile katkı sağlamış ve birçok ülkede de önemli başarılar sağlamışsa da bu konu TRACECA’dan ziyade daha ulusal seviyede çözülmesi ve özellikle ikili ülke görüşmeleriyle hayata geçirilebilecek bir uygulamadır.

Peki, bu projenin Türk denizcilik sektörüne katkıları nelerdir? Mesela deniz ulaştırmasının rekabet kapasitesine ne gibi getirisi olmuştur?

Ulaştırma alanında işbirliği için çok taraflı bir anlaşma ile TRACECA bölgesinde düzenli ve etkin bir ulaştırma politikası ortaya konmuştur. Bu stratejik anlaşma, bölgede ulaştırma anlamında yapılabilecek işbirliği alanlarını tanımlamaktadır.

Avrupa Birliği Komisyonu tarafından da desteklenen programa mali anlamda kaynak aktarılmaktadır. Bunun için önce Karadeniz ve Hazar Denizinde Deniz Otoyolları projesi başlatılmıştır. Burada dikkat edilen 2 husus var: intermodal taşımacılığın faydaları hakkındaki bilinci yükseltmek ve mevcut deniz ve liman hizmetlerini deniz otoyolları anlayışına göre geliştirmek. Öte yandan TRACECA kapsamında yapılan toplam 8,5 milyon Euro bütçe projeden ülkemiz de yararlanmıştır. Bu projeler şöyledir:

  1. Karadeniz ve Hazar Denizi için Güvenlik Yönetimi ve Denizcilik Emniyeti ve Deniz Kirliliğinin Önlenmesi

AB limanlarından elde edinilen tecrübe ve bilgi birikimi bu limanların temsilcileriyle çeşitli toplantılarla paylaşılmıştır. Öte yandan bu projenin çalışma grubu başkanlığı 2 yıllığına Sekreterliğimiz tarafından yapılmaktadır.

  1. Karadeniz ve Hazar Denizi İçin Deniz Otoyolları

TRACECA Deniz Otoyalları- Motorways of Sea-MoS) projesi ile limanların mevcut kapasiteleri belirlenmiş, yük akışları ortaya konmuş ve nihai olarak bir fizibilite raporu hazırlanmıştır. Samsun Limanı için de ayrı bir fizibilite raporu hazırlanmıştır. Böylece limanların asıl potansiyelleri, geri saha bağlantılarının durumu ortaya konarak hükümetlere de alt yapı yatırımları konusunda rehberlik sağlanmıştır. Aynı zamanda liman geri sahalarında konuşlandırılacak olan lojistik merkezler için ayrı bir proje gerçekleştirilmiştir. Bu proje ile limanlar da dâhil olmak üzere tüm ulaştırma zincirinde yer alan ürünlerin intermodal şekilde son tüketim noktalarına dağıtımının yapılacağı lojistik merkezler için fizibilite çalışmaları gerçekleştirilmiştir.

  1.  TEN Koridorları ve TRACECA Koridorları Arasında Deniz Taşıma Bağlantılarının İyileştirilmesi

Bu proje kapsamında Filyos Limanı Ön fizibilite çalışması ve Samsun Limanı Ro-Ro Fizibilite Çalışmaları yapılmıştır. 3,5 milyon Euro bütçeli Lojistik Merkezleri ve Deniz Otoyolları ise halen devam etmektedir.

SAMSUN LİMANI’NIN ÖNEMİ DAHA DA ARTACAK

Buradan hareketle TRACECA projesi ile Samsun Limanı'nın küresel ticaretteki rolünün güçleneceği öngörülmüştü. Bu konuda bugüne kadar yapılanlar ve projeler nelerdir?

Öncelikle Samsun limanı TRACECA projesi öncesinde ve sonrasında gerek hinterlandı gerekse coğrafi pozisyonu itibariyle Karadeniz’deki en önemli limanlarımızdan biri haline gelmiştir.

TRACECA kapsamında Samsun limanında deniz otoyollarının geliştirilmesi ile ilgili yapılan fizibilite çalışması, yatırım anlamında ışık tutmuştur. Limanın AB normlarında işletilmesi ve altyapısının geliştirilmesi için kaynak teşkil etmiştir. Türkiye tarafından, TRACECA Programına dâhil edilmek üzere sunulan “Demiryolu+Denizyolu Kombine Taşımacılık Hattının Oluşturulmasına İlişkin Fizibilite Çalışması” projesinin 2003-2004 Eylem Planında yer alması sağlanmıştır. Burada boji değiştirme istasyonunun Samsun limanına konuşlandırılmasıyla Rusya ve BDT ülkelerinin kullandığı ray açıklığı sistemi ile ülkemizin kullandığı sistemin uyumlu hale getirilmesi de bu çalışmada yer almıştır. Nihai olarak Samsun’daki boji değiştirme istasyonu inşaatının tamamlanmasının ardından Rusya’nın Kavkaz limanı ile Samsun limanı arasında ilk tren feri seferi 25 Aralık 2010 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Bakü-Tiflis-Kars demiryolu projesinin önümüzdeki dönemde tamamlanmasının ardından Samsun limanının önemi daha da artacaktır. Kars üzerinden Anadolu’ya açılan yükler için Samsun limanı bir aktarma limanı olabilecektir.

erdem-direkler-4.jpg

TÜRKİYE, MODEL ÜLKE KONUMUNDA

Türkiye’nin TRACECA içerisindeki konumu hakkında neler söylersiniz?

Türkiye’nin Orta Asya Cumhuriyetleri ile dil, din ve kültür yakınlığını ve Türkiye’nin kalkınma başarılarını da dikkate alan Batılı ülkeler, Orta Asya pazarına girişte Türkiye’yi anahtar ülke olarak görmüşlerdir. Aynı şekilde Orta Asya ve Kafkasya için de Türkiye Batı pazarlarına erişiminde bir köprü görevi üstlenmiştir. Bölge ülkeleri üzerinden Batı’ya ancak Türkiye üzerinden ulaşılabilmektedir. Hem bu stratejik konumu hem de gelişmişlik düzeyi dikkate alındığında, Türkiye TRACECA içinde çok önemli bir yere sahiptir. Türkiye ulaştırma sektöründeki deneyimi TRACECA ülkeleri her platformda paylaşmakta ve onlarla işbirliğine gitmektedir.

Öte yandan Türkiye’nin TRACECA içerisinde model ülke olduğunu da söyleyebiliriz. Birçok proje çalışma turlarını ülkemizde gerçekleştirmiş ve model ülke olarak ülkemizi ele almıştır. Bu durum diğer ülkeler tarafından da olumlu karşılanmaktadır, bu ülkelere sistemleri, altyapıları, kültürleri vs. bambaşka ülkeleri model olarak göstermek yerine tarihsel bağları olan Türkiye’nin gösterilmesi TRACECA’ya ivme kazandırmaktadır.

TRACECA Türkiye’nin faaliyetleri ile ilgili bilgi verir misiniz?

Örnek ülke olarak Türkiye’de yapılan çalışma turları ve toplantılar kapsamında bugüne kadar 73’ü ülkemizde olmak üzere toplam 125 adet toplantı yapılmıştır. AB’nin tavsiyesi ile 2 ayrı proje kapsamında TRACECA Üye ülkeleri üst düzey temsilcilerinin katılım sağladığı 90 kişilik Teknik Çalışma Turu Türkiye’de yapılmıştır.

Ayrıcalıklı Görevler kapsamında TRACECA Hükümetler arası Komisyonun Kararı Uyarınca ülkemiz 2 kez TRACECA Bütçe Kontrol Ekibine Başkanlık yapmıştır. AB’nin tavsiyesi ile Sekreterliğimiz “Denizcilikte Emniyet ve Güvenlik, Deniz Kirliliğinin Önlenmesi” Projesinin 2 yıllığına Çalışma Grubu Başkanlığını yürütmektedir. TRACECA kapsamında “Karayolu Çalışma Grubu” kurulmuş olup bu gruba ülkemiz başkanlık etmektedir. Bu çalışmalar çerçevesinde “TRACECA Kota Sistemi” oluşturulması planlanmaktadır.

TRACECA kapsamında öne çıkan eğitimlerden de söz eder misiniz?

Ülkemizde Ulaştırma Alanında ilk Trafik Modellemesi VISUM Programında işler halde Sekreterliğimizde yer almaktadır. TRACECA kapsamında EASA tarafından da tanınan Sivil Havacılık konulu eğitimler, takograf eğitimleri, eğitim teknikleri, finans yönetimi, VIMSAS eğitimlerinden temsilcilerimiz ücretsiz olarak yararlanmıştır.

Ayrıca Hazar Denizine taşımacılık yapan ülkemiz şirketleri ve derneklerinin talepleri doğrultusunda ülkemiz üyesi olmadığı halde Hazar Denizi Kıyıdaş Ülkeleri toplantısına davet edilmiş olup, söz konusu toplantıda Hazar Denizi geçişi sırasında karşılaşılan sorunları ilgili Bakanlara iletme fırsatı bulmuş ve bu konudaki sıkıntıları gidermek için bir çalışma grubu oluşturulmuştur.

TRACECA Programına akademik katkı da sunmaktayız; Bu kapsamda Sekreterliğimiz tarafından kaleme alınan “Yine Yeni Yeniden İpek yolu” isimli kitabımız 1000 adet basılmış olup ilgili tüm kurum ve kuruluşlara ve hatta şahıslara dağıtılmıştır. TRACECA Faaliyetlerini anlatan broşürlerimiz ise 2009 ve 2011 yılında basılmış olup, bir diğeri de en yakın zamanda basılacaktır.

Mali anlamda Türkiye proje bütçesinden ne ölçüde yararlanmaktadır?

Sekreterliğimiz 14,5 Milyon Euro bütçeli 3 adet AB Projesinden azami ölçüde yararlanmaktadır;

Lojistik Merkezleri ve Otoyolları 2 (2011-13), 3,5 Milyon Euro, Sivil Havacılıkta Emniyet ve Güvenlik 2 (2012-14), 3,5 Milyon Euro, AB, Komşu Ülkeleri ve Orta Asya Ülkeleri arasında Ulaştırma Diyalogu (2009-12) (7,5 Milyon Euro) tutarında bütçelere sahiptir.

TRACECA SEKRETERLİĞİ’NİN TAMAMLADIĞI PROJELER

TRACECA Türkiye Sekreterliği, 33,5 Milyon Euro bütçeli 13 adet AB Projesinden azami ölçüde yararlanmıştır.

  1. Karadeniz ve Hazar Denizi için Güvenlik Yönetimi ve Denizcilik Emniyeti ve Deniz Kirliliğinin Önlemesi (2009-11), 3,5 Milyon Euro
  2. Karadeniz ve Hazar Denizi İçin Deniz Otoyolları (2009-11) 2,5 Milyon Euro
  3. Uluslararası Lojistik Merkezler Projesi (2009-11) 3,5 Milyon Euro
  4. Sivil Havacılıkta Emniyet ve Güvenlik (2009-10), 5 Milyon Euro
  5. Kara Ulaştırmasında Emniyet ve Güvenlik (2009-11) 3,5 Milyon Euro
  6. Ulaştırma Eğitim Kapasitelerinin Güçlendirilmesi (2008-20) 2 Milyon Euro
  7. TEN Koridorları ve TRACECA Koridorları Arasında Deniz Taşıma Bağlantılarının İyileştirilmesi (2007-09), 2,5 Milyon Euro
  8. TRACECA Ülkeleri ve bölgelerarası ulaştırma entegrasyonu için trafik akışı analizi ve tahmini (2007-09 Euro), 3.2 Milyon Euro
  9. Ticaretin Kolaylaştırılması ve Kurumsal Destek Projesi (2004-06) 2 Milyon Euro
  10. Ulaştırma Sektörü Kıdemli Yöneticileri Kapasite Geliştirme Projesi (2003-05) 1,8 Milyon Euro
  11. Sınır Geçiş Prosedürlerinin Uyumlaştırılması (2001-03) 2 Milyon Euro
  12. Transit Ulaştırma İçin Ortak Yasal Zemin Oluşturma (2002-04), 2 Milyon Euro
  13. Transit Ücretleri ve Tarifeler Ortak Politikası (2001-04)2 Milyon Euro

Not: Bu röportaj Deniz Endüstri dergimizin Ocak-Şubat 2013 - 28. sayısında yayımlanmıştır.

Etiketler : ,
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.