1. YAZARLAR

  2. Av. Cem CONGAR

  3. Gemiler, Limanlar ve Su Üstü Alanlarda Enerji
Av. Cem CONGAR

Av. Cem CONGAR

Genç Deniz Hukuk Der. Bşk.

Gemiler, Limanlar ve Su Üstü Alanlarda Enerji

A+A-

A - Giriş

Denizciliğin her alanı teknolojiyle beraber giderek değişim göstermektedir. Yapay zeka, otomasyon, otonom deniz taşımacılığı, yakıt, enerji verimliliği gibi konuların yanında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı da çokça önem kazanmıştır. Güneş enerjisinden elektrik üretimi PV panel ile rüzgar enerjisinden elektrik üretimi ise rüzgâr türbini ile gerçekleşmektedir. Günümüzde düşük güç ihtiyacına sahip gemilerde bu tür yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına rastlanmakla beraber ticari faaliyette bulunan gemilerde de yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanıldığı görülmektedir.

Avrupa’nın önde gelen Antwerp, Rotterdam, Hamburg gibi limanları tamamen gönüllük esasına dayanan yeşil liman politikası ile müşterilerine farklı tarifeler belirleyerek alternatif enerji kullanımını cazip hale getirmektedirler. Limanlar tarafından verilecek olan elektriğin ekonomik bir maliyet ile yenilenebilir enerji türlerinin kullanımıyla limanlar tarafından verilmesi önemli bir kazanç olacaktır. Gerek gemilerden kaynaklı çevresel zararları en aza indirmek gerekse finansal açıdan fayda sağlamak amacı ile alternatif enerji sistemlerine sahip yeşil gemi ve yeşil liman uygulamalarına gelecekte daha sık rastlanılacaktır. Teknolojideki hızlı gelişmelerle birlikte enerji verimliliği sağlayan ürünlerin birim maliyetlerinde de azalma sağlanacak ve daha çevreci gemi ve liman konseptleri daha uygun maliyetli olarak hayata geçirilecektir.

Ülkemizde;

samsunport.jpg

  • Samsunport Samsun Uluslararası Liman İşletmeciliği Anonim Şirketi

Türkiye’de yeşil liman sertifikası alan birkaç limandan biridir. Limanda kullanılmakta olan fosil yakıtlı vinç ve ekipmanlar elektrikliye dönüştürülmüş ve son beş sene içinde alımı yapılan tüm vinç ve ekipmanlar da hibrit veya elektrik ile çalışanlardan tercih edilmiştir. 445.000 metrekare alanda yer alan tüm liman sahası ve depolarda LED aydınlatmalar kullanılmakta ve yaklaşık olarak yıllık 400.000 KW enerji tasarrufu sağlanmaktadır. Her yıl ortalama 300 ton tehlikeli/tehlikesiz atık geri dönüştürülmektedir. Yılda ortalama 400 ton su tasarrufu sağlanmaktadır. Geri kazanımı destekleyici sosyal sorumluluk projeleri oluşturulmaktadır. Bunların yanında 17.000 metrekare alanda 2 MW kapasiteli güneş/solar enerjisi santrali kurulmuştur.

  • Ceyport Tekirdağ Uluslararası Liman İşletmeciliği Anonim Şirketi

Eski tip liman saha aydınlatmaları LED’e dönüştürülerek enerji tasarrufu sağlanmış ve tasarruf kartuşlu batarya kullanımı ile %80 oranında su tasarrufu sağlanmıştır. Sıfır atık projesi kapsamında 421 kg sera gazı salınımı, 59 m³ su tasarrufu, 13 KWH enerji tasarrufu sağlanmıştır. Son bir yılda 53,67 ton tehlikeli atık bertaraf edilmiştir. Çevreyi kirleten faktörlerden atık yağlar, lastikler ve akülerin sanayiye ve ülke ekonomisine geri kazandırılmasına devam edilmektedir. Liman sahasında bulunan 6 adet mobil liman vincinin elektrik dönüşümleri tamamlanmış ayrıca 2 adet yeni elektrikli mobil liman vinci Ceyport Tekirdağ bünyesine katılmıştır. Bu kapsamda karbonmonoksit, karbondioksit, azot oksit, diğer hidrokarbon gazları ile kurşun gibi ağır metallerin doğaya salınımı engellenmiştir.

B - Türkiye’de Sektörle İlgili Uygulanan Teşvikler

Gerekli şartların bulunması kaydıyla 20.06.2012 tarih ve 28329 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan (Karar Sayısı: 2012/3305) “Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın Uygulanmasına İlişkin Tebliğ’de (Tebliğ No:2012/1) belirtilen teşvik uygulamalarından yararlanılabilmektedir.

10.05.2005 tarih ve 25819 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5346 sayılı “Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanunda” yenilenebilir enerji kaynağına (YEK) dayalı üretimlerde alım garantisi verilmiştir. YEK Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 18 Mayıs 2005 tarihinden 31 Aralık 2015 tarihine kadar işletmeye girmiş ya da girecek YEK destekleme mekanizmasına tabi üretim lisansı sahipleri için bu fiyatlar 10 yıl süreyle uygulanacaktır. 31 Aralık 2015 tarihinden sonra işletmeye girecek yenilenebilir enerji kaynağı üretim tesisleri için uygulanacak fiyatlar, bu fiyatları geçmeyecek şekilde Bakanlar Kurulunca belirlenecektir.

C - Hukuki Altyapı

Yenilenebilir Enerji Hukukunda; tasarım, mühendislik, inşaat işletme, bakım ve finans kuruluşlarını yakından ilgilendirecek yaratıcı yasal strateji potansiyelleri mevcuttur. Örneğin; başarılı bir güneş enerji projesi için gerekli yasal çerçeveyi oluşturmak ve yaygın olarak kullanılan risk tahsislerini profesyonel şekilde belirlemek önemlidir.

Güneş enerjisi projesinin geliştirilmesi için proje sahibinin imzalaması gereken çeşitli sözleşmeler bulunmaktadır.

  • Mevcut tesislerin ve ilgili altyapının, ara bağlantı tesisleri dahil elektrik sistemlerinin ve iletim ve dağıtım sistemlerinin saha iyileştirmeleri, uyarlamaları, genişletmeleri veya değişikliklerinin tasarımı ve mühendisliği sözleşmeleri,
  • Fotovoltaik (“PV”) paneller, montaj rafları, takip sistemleri, invertörler, transformatörler ve toplama sistemleri gibi güç üretim ekipmanlarının satın alınmasıyla ilgili sözleşmeler,
  • Enerji üretim ekipmanlarının ve enerji santralinde enerji üreten ana sistem dışındaki tüm diğer sistemler ve bileşenlerinin mühendisliğini, tedarikini ve yapımını başarılı bir şekilde planlamak, koordine etmek ve denetlemek için gerekli inşaat yönetimi hizmetlerinden kaynaklanan sözleşmeler,
  • Tamamlanan tesisin işletmesi ve bakımı sözleşmeleri ve benzeri sözleşmeler.

Mühendislik, tedarik ve inşaat görevleri Mühendislik, Tedarik ve İnşaat Sözleşmesi veya “EPC Sözleşmesi” adı verilen tek bir sözleşmede yapılabilir veya önemli ölçüde tüm proje görevlerinin tek bir işletmeye “tam kapsamlı” veya “anahtar teslimi” bir sözleşme olarak atanması durumunda birleştirilebilir. Anahtar teslimi "tasarla- inşa et" modeli, mal sahibine / geliştiricilere daha az risk sunabilecek bir sözleşmedir.  Ayrıca yardımcı tesislerin inşası amacıyla "yardımcı/destek santral sistemleri” anlaşması ile desteklenen büyük enerji üretim ekipmanlarının tedariki ve kurulumu için de sözleşmeler akdedilebilir.

Sözleşme yapısına bağlı olarak ürün veya hizmet teminatları, sigorta ve diğer konular tam kapsamlı veya bireysel sözleşmelerde ele alınabilir. Bu konuların birbirini nasıl etkilediğini ve birbiriyle nasıl ilişkili olduğunu anlamak koordineli bir sözleşme hazırlamak için esastır.

D - Sözleşme Yapısı

Dağıtılmış bir güneş enerjisi sistemi projesinin gelişimini etkileyen çok sayıda faktör göz önüne alındığında tüm projeler için tek bir sözleşme yapısı geçerli değildir.

Örnek vermek gerekirse; Bir proje sahibi elektrik ihtiyacının bir kısmını sağlamak için binasına bir fotovoltaik sistem kurmayı planlamaktadır. Proje sahibi anlaştığı yüklenicinin sistemi tasarlamasını, kurmasını, test etmesini ve devreye almasını, elektrik ara bağlantı tesislerini inşa etmesini ve minimum 1 yıllık elektrik çıkışı sağlamasını istemektedir. Ek olarak, üçüncü taraf alt yükleniciler, malzeme ve ekipman tedarikçileri tarafından sağlanan teminatları uygulayabileceğinden emin olmak istemekte ve projeyi etkileyebilecek kredi ve teşviklerle ilgili gecikmelerin önüne geçmeyi talep etmektedir.

Proje sahibi ve güneş enerji sistemi yüklenicisi; yüklenicinin mülk üzerinde gerekli ara bağlantı tesisleri de dahil olmak üzere bir fotovoltaik (PV) elektrik üretim sistemi tasarlamasını, kurmasını, test etmesini ve işletmeye almasını kabul ettiği bir güneş enerjisi kurulum sözleşmesi yapabilir.

Sözleşmenin mal sahibi lehine hükümler içermesi gerekir. Mal sahibi yüklenici tarafından girilen ekipman, tasarım ve kurulum hizmetlerine ilişkin tüm alt sözleşmeleri inceleme hakkına sahip olmalıdır. Ayrıca projenin etkilenip etkilenmediğine bakılmaksızın kredi ve teşviklerin ödenmemesi/ ödemelerin gecikmesi nedeniyle gecikme tazminatları öngörülmelidir.

Yukarıda belirtilen hususlar şebeke ölçekli güneş enerjisi projeleri için de geçerlidir.

E - Sözleşmelerde Ele Alınması Gereken Konular ve Çeşitli Öneriler

İşin kapsamı, muayene ve testler, rehinler, değişiklik talimatlar, tazminat, tamamlama ölçütleri, maktu zarar ve ziyan, indirimler ve sübvansiyonlar, sistem ve iş teminat yükümlülükleri, faaliyetlerin koordinasyonu, izin raporları, zarar rizikosu, enerji teminatları ve sorumluluk sınırlamaları kurulum sözleşmesinde tarafların ele alması gereken konulardır.

Yapılacak işin kapsamı, tarafların fiili tasarım, mühendislik ve inşaat yükümlülükleri ve bunların projedeki diğer hizmet sağlayıcılarıyla koordinasyonu ayrıntılı olarak açıklanmalıdır. Çatışmaları veya boşlukları en aza indirmek için yüklenici tarafından ve üçüncü taraflarca sağlanan hizmetlerin kapsamı ve zamanlamasını koordine etmeye özen gösterilmelidir.

Ayrıca sözleşmeler, ekipmanın proje sahasına fiilen teslim edilmesi, kurulum, başlatma ve test edilmesi gibi işin tamamlanması aşamalarını ele almalıdır. Bu süreç için kilometre taşları belirlendikten sonra, kabul genellikle mekanik kabul, geçici kabul veya ticari işlemler ve nihai tamamlama sertifikaları ile kanıtlanır. Bu sertifikaların her biri, bir sonraki ölçüme geçmek için projenin karşılaması gereken artımlı bir ölçü olarak kabul edilir.

Garanti yükümlülükleri ve performans garantileri detaylı şekilde müzakere edilmelidir. Garantinin süresi, sürenin uzatılıp uzatılamayacağı, kusur ve seri kusurun tanımı, üçüncü şahısların eylemlerinden kaynaklanan garanti sınırlamaları, yüklenicinin herhangi bir kusuru onarmak veya iyileştirmek için alması gereken önlemler dikkatle göz önünde bulundurulması gereken konulardır.

Sorumluluğun sınırlandırılması da oldukça hassas bir konudur. Proje sahibi/geliştiricisi gecikme ve performans eksiklikleri için gecikme tazminatı yoluyla riskleri azaltmaya çalışabilir. Yüklenici ise geç ifa için sorumluluğunu genellikle sözleşme fiyatının üzerinde anlaşmaya varılan bir yüzdede sınırlamaya çalışabilir veya sorumluluk limiti oluşturmaya çalışabilir. Proje sahibi/geliştirici, bu tür yüklenici sorumluluk sınırlamalarına istisnalar için pazarlık yapmayı düşünmelidir. Gecikmeyle ilgili belirli riskler için sigorta kapsamı mevcut olabilir.

Proje sahibi/geliştiricisi, kredi desteği sağlayanlara ve yatırımcılara tutarlı ve inandırıcı projeler sunmaya ve önerileri dinlemeye açık olmalıdır. Ayrıca proje sahibi/geliştirici, finansman desteği sağlayanların ve yatırımcıların müzakere edilen anlaşmalarda önemli değişiklikler yapmak isteyebilecekleri olasılığına da hazırlıklı olmalıdır.

Kredi desteği sağlayanlar yüklenici garantilerinin, yüklenici tazminatlarının, sigorta poliçelerinin, ilerleme veya performans testlerinin ve ödemelerinin kapsamı, sınırlandırılması ve işletilmesi ile performans ve ödeme teminatlarıyla ilgilenecekler ve çeşitli anlaşmaların “emsallere uygunluk" esasına göre yapılıp yapılmadığını bilmek isteyeceklerdir.

Kredi desteği sağlayanlar ve yatırımcılar tarafından makul olarak talep edildiği şekilde sözleşmelerin değiştirilmesine izin verilmesi de dahil olmak üzere, proje inşaat sözleşmelerine tipik finansman iş birliği hükümlerinin dahil edilmesi önemlidir. Yüklenicilerin, bu tür revizyonların yükümlülüklerini artıramayacağı veya projeyi inşa etme maliyetlerini artıramayacağı bir sınırlama da dahil olmak üzere bu hakkı sınırlamaya çalışması muhtemeldir.

Proje yüklenicisi/geliştiricisi; mühendisler, yükleniciler veya diğer taraflar, çeşitli yüklenicilerin işlerini zamanında ve çeşitli anlaşmalarının gerekliliklerine uygun olarak tamamlama yükümlülüklerini güvence altına almak ve yüklenicilerden ve taşeronlardan gelen haciz ve taleplere karşı koruma sağlamak için çeşitli yüklenicilerin / geliştiricinin yararına performans ve ödeme teminatlarını veya diğer teminatları tedarik etmelerini sağlamalıdır.

Proje yüklenicisi/geliştiricisi veya kredi desteği sağlayanlar, yüklenicilerden ana teminatlar, yedek akreditifler ve diğer teminat türleri gibi başka teminatlar talep edebilir. Buna karşılık, yükleniciler de ana teminatlar, ödeme teminatları ve benzerleri dahil olmak üzere, mal sahibi / geliştirici veya ana şirketi tarafından verilen bir tür karşılıklı teminat hakkı talep edebilirler.

Proje sahibi/geliştiricisi müteahhitlere (ve dolayısıyla alt yüklenicilere ve tedarikçilere) periyodik ödemeler yaptığında, mal sahibi/geliştirici yürürlükteki yasaların izin verdiği en geniş ölçüde haciz ve talepten vazgeçildiğine dair belge (makbuz) almalıdır. Bu belge, proje sahibini/geliştiriciyi, daha düşük seviyeli taşeronlar ve bu haklara sahip tedarikçiler tarafından proje üzerinde açılan hacizlerden korumaya ve proje sahibinin/geliştiricinin aynı iş için mükerrer ödeme yapma olasılığını önlemeye yardımcı olacaktır. 

F - Sigorta Hukuku Bakımından

Proje sahibi / geliştiricisi sözleşme yaptığı çeşitli taraflardan sigorta teminatı almalı, tarafların alt yüklenicilerinden ve malzeme tedarikçilerinden mal sahibinin yararına benzer korumalar almasını talep etmeli ve bu gerekliliklere uygunluğu doğrulamalıdır.

Sigorta poliçeleri, genel ticari sorumluluğu, işçi tazminatı ve işverenin sorumluluğunu, hata ve eksiklikleri (tasarım ve mühendislik hizmetleri için) ve yüklenicinin tüm risklerini içermelidir. Poliçelerde mal sahibi /geliştirici ve onun finansman tarafları ek sigortalılar olarak belirtilmelidir. Poliçe limitleri yürütülen işin doğasına ve projenin kapsamına göre değişiklik gösterebilir.

Mal sahibinin/geliştiricinin uygun tür ve düzeylerde teminat elde ettiğinden emin olmak için bir sigorta veya risk yönetimi uzmanına danışması, ayrıca bir eylem planına başlamadan önce özellikle bu konularla ilgili yasa ve yönetmeliklerin mevzuattan ve devam eden yasal işlemlerden etkilenebileceğini göz önünde bulundurarak nitelikli bir hukuki danışmanın görüşünü alması tavsiye edilir.

Bu yazı toplam 1087 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.