1. YAZARLAR

  2. Av. Cem CONGAR

  3. Gemi Satış Sözleşmeleri
Av. Cem CONGAR

Av. Cem CONGAR

Genç Deniz Hukuk Der. Bşk.

Gemi Satış Sözleşmeleri

A+A-

Gemi mülkiyeti kavramı, Medeni Kanun’un 683. maddesindeki mülkiyet kavramıyla aynıdır. Sicile kayıtlı olsun veya olmasın tüm gemiler taşınır eşya olması nedeniyle gemi mülkiyetinin intikalinde hukuki dayanak, bir taşınır satış sözleşmesidir.

Türkiye’de Deniz Ticaret Kanunu bütün deniz gemilerine uygulanır. Bu sebeple, uygulanacak hükümler bir deniz gemisi kadar bir yat veya bir fen gemisi hakkında da geçerlidir. Bir geminin sıfırdan inşa ettirilmesine nazaran daha hızlı ve ucuz olan yol geminin satın alınmasıdır. Özelikle birçok gemi inşa sürecinde alıcının vazgeçmesi veya tersanelerin kapanması gibi durumların artması nedeniyle gemi satın almak isteyenler hem ikinci el gemi satın almayı hatta mahkemeden icra yoluyla satılan gemileri almaya yönelmişlerdir. Bu nedenle Türk gemi sicillerine kayıtlı olan gemilerin büyük çoğunluğu satın alınmak suretiyle edinilmektedir.

Bir gemi veya tekne satın alma sözleşmesi, okyanusta seyreden bir geminin alıcısı ve satıcısı arasındaki yasal bir sözleşmedir. Bu anlaşmalar, her iki tarafın hak ve yükümlülüklerinin yanı sıra, aralarında mutabık kalınan özel hükümlerin ana hatlarını çizer. Örneğin, bir hüküm, geminin vadesinden itibaren 180 gün sonra alıcıya teslim edilmemesi durumunda, satın alma yükümlülüğünü iptal edebileceğini söyleyebilir.

Gemi satış sözleşmesi, gemi sahibinin işyeri hukukuna tabidir. Bu çerçevede tarafların bir hukuk seçimi yapmamış olmaları ihtimalinde, satıcının işyeri Türkiye’de ise gemi satış sözleşmesi Türk hukukuna tabi olacaktır.

Gemi mülkiyetinin devri; tarafların devir şartlarında anlaşmaları ve devir için gerekli hukuki işlemlerin tamamlanması sonucunda gerçekleşir. Milli/Türk Gemi Siciline kayıtlı olan ve olmayan gemiler bakımından ayrı ayrı açıklamalar yapmak gerekecektir. Şöyle ki; Sicil kaydı bulunmayan Türk gemileri bakımından geminin tamamının veya payının devri için sözlü anlaşma ve geminin teslimi yeterli olacaktır. Sicile kaydı bulunan gemilerin devri ise yazılı sözleşme ve noter onaylı imza ile gerçekleştirebilirler. Devir işlemi Gemi Sicil Müdürlüğünde de yapılabilir.

Tescil isteminde bulunma zorunluluğu, söz konusu gemilerin Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı olmamaları halinde geçerlidir. Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı bir geminin satışı için yine sözlü anlaşma ve geminin teslimi yeterli olacaktır.

Uygulamada Gemi Satış Sözleşmelerinin Kurulması

Alıcılar, gemi alım satım sözleşmesini imzalamadan evvel hazırlık sürecinde gemi sahibinden geminin planlarını ve gemiye ilişkin kayıtlı olduğu sınıflandırma kuruluşunun kayıtlarını talep etmelidir. Geminin güncel durumunu gösterir nitelikte olan bu belgeler gemi satım sözleşmesinin hazırlanışında olduğu kadar, gemi sigortası, çarter sözleşmeleri ve gemi finansman açısından da büyük önem taşımaktadır. Alıcılar, geminin istedikleri niteliklere sahip olup olmadığını ilk olarak geminin sınıfı ve sınıflandırma kayıtlarını araştırmak suretiyle tespit edebilirler.

Yapılan ön araştırmaların akabinde sözleşme şartlarını belirlemek üzere taraflar arasında esas görüşme yapılır. Esas görüşmede anlaşma sağlanması halinde satıcı, anlaşmaya varılan tüm hususları yazılı hale getirir ve söz konusu yazılı belgeyi alıcıya gönderir. Bu yazılı belge uluslararası literatürde recap telex (veya recap message) olarak adlandırılmaktadır. Türk hukukunda ise “teyit mektubu” olarak bilinmektedir. Sözleşme detayları üzerinde sürdürülen görüşmeler sonucunda bir anlaşmaya varılması hâlinde, sözleşme niteliğinde yazılı bir belge olan ‘’Mutabakat Zaptı (Memorandum of Agreement)’’ imzalanarak, gemi satış sözleşmesi yapılır.

Sözleşme niteliğindeki MoA, genelde tip sözleşme formları örnek alınarak hazırlanmaktadır. Tip sözleşmeler, geminin satımı konusunda anlaşmaya varan ve sözleşme hazırlama aşamasında bulunan satıcı ve alıcıya başlangıç için kapsamlı bir metin sunmaları sebebiyle tercih edilmektedir.

En yaygın olarak Norwegian Sales Form (NSF) olarak bilinen gemi satış sözleşmesi, ilk kez Norveçli Gemi Tellalları Birliği (Norwegian Shipbrokers’ Assocation) tarafından 1948 yılında geliştirilmiş daha sonra 1956’da BIMCO tarafından da kabul görmüştür. Norveç Gemi Brokerleri Birliği ve BIMCO'nun ortak bir ürünü olan çeşitli standart form MoA'lar mevcuttur. Periyodik olarak güncellenen bu MoA'nın en son versiyonu, daha çok Norveç Satış Formu 2012 (“NSF 2012”) olarak bilinen “SATIŞ FORMU 2012”dir. NSF 2012 ve önceki sürümleri (özellikle NSF 1993), BAE ve diğer birçok popüler denizcilik yetki alanı içinde endüstri standartları haline gelmiştir. Tüm dünyada büyük kabul görmüş “Norwegian Saleform 93”, “Nipponsale”, “Demolishcon” gibi isimlerle anılan tip sözleşmeler, uygulamada gemi satım sözleşmelerinin hazırlanmasında sıklıkla kullanılmaktadır. Taraflar, seçmiş oldukları tip sözleşmeye, hukuka uygun eklemelerde bulunarak sözleşmelerini daha kolay bir şekilde oluşturabilirler.

Söz konusu standart formlardan;

  • Norwegian Saleform 93: Batı ülkelerinde yaygın olarak kullanılmaktadır.
  • NipponSale: Japonya ve diğer Güneydoğu Asya ülkelerinde faydalanılmaktadır
  • Demolishcon: Hurdaya çıkartılmak ve parçalanmak üzere satılan gemilerin satımı konusunda istifade edilmektedir.

MoA'yı imzalamadan önce, alıcılar geminin temel bir incelemesini ve ana sertifikaların birer suretini isteyebilir. Gemi üzerinde, detaylı teftiş ve sörvey genellikle MoA'nın imzalanmasından sonra yapılır.  MoA'nın imzalanmasından sonra başarısız denetimler için rücu hakkı mevcut olmakla birlikte, herhangi bir sözleşme yükümlülüğü olmayan (veya ödenmiş mevduatı bulunmayan) potansiyel bir alıcı, geminin açıkça kabul edilemez olması durumunda satıştan daha kolay vazgeçebilir.

İmzalamadan önce, her iki taraf da diğer taraf için ön durum tespiti yapmaya teşvik edilir. Modern gemi mülkiyeti, tipik olarak, yasal düzenlemelere uygun açık deniz yetki alanlarında kayıtlı tek gemi sahibi kuruluşlar kullanılarak yapılandırılmıştır. Şeffaf olmayan yapılar, kişinin sözleşmeye bağlı doğru karşı tarafının gerçek kimliğini gizleyebilir. Denetimlere benzer şekilde, MoA'da da güvenlik önlemleri alınmalıdır, örneğin; iyi durumda olduğuna dair kanıt, gemi sahibi olduğuna dair kanıt, vb. Benzer şekilde, MoA'ya taahhütte bulunmadan önce temel kontrollerin yapılması tavsiye edilir, aksi halde satış ardından umulduğu gibi olmayan bir durum tespit edilirse kurtulmak daha zor olabilir.

NSF Madde 6(a)(i) göre alıcıların planlanan teslimat tarihinden en az dokuz gün önce bir dalgıç muayenesi talep etme seçeneklerini kullanmalarını sağlanmalıdır. Bu, satıcıların gerekli düzenlemeleri yapmaları için uygun bildirimi sağlamayı amaçlamaktadır. Alıcılar, dalgıç muayenesi için çağrı haklarından mahrum kalmamalarını sağlamak için süre sınırına dikkat etmelidir.

Dalgıç muayenesinin gerekli olduğu ve teslimat limanındaki koşulların uygun olmadığı durumlarda Saleform 2012, geminin konumlandırılması ve daha sonra yeniden konumlandırılması için gereken ek süre ile iptal tarihinin uzatılacağını teyit eden bir hüküm eklemiştir.

Madde 6(a)(ii) göre, eğer klas, bir sonraki kuru havuzlama sörveyinden önce belirli kusurların düzeltilmesini gerektirmiyorsa, satıcıların, tahmini doğrudan maliyetin satın alma fiyatından düşülmesi karşılığında, bu kusurları olan gemiyi teslim etme hakkına sahip olduğunu belirtir.

Taraflar ayrıca MoA'yı sonuçlandırmadan önce satışla ilgili herhangi bir finansmandan haberdar olmalıdır. Gemi ipotekliyse veya başka bir şekilde kısıtlıysa, olası bir alıcı, mülkiyetin nasıl temizleneceğini belirleme konusunda sabırsız olacaktır. Bir satıcı, alıcının finansman sağlama niyetinde olup olmadığını da en baştan belirlemelidir. Pratik bir bakış açısıyla, borç veya öz sermaye finansmanı uygulanabilirse, çeşitli unsurlara dikkat edilmesi gerekir. Örneğin, kayıtlı ipoteklerin silinmesi zorunluluğu, yeni ipoteklerin tescili, izin verilen kurumsal yapılar, borç verenin özel gereksinimleri vb. Gemi finansmanını ayrıntılı olarak ele almak bu makalenin kapsamı dışında olmakla birlikte, taraflar geçerli finansmanın satış ve satın alma işleminin bazı unsurlarını her zaman etkileyeceğini unutmamalıdır.

Gemi alım satım sözleşmelerinin kuruluş aşamasında tarafların bir araya gelmesi her zaman mümkün olamayabilir. Gemilerinin uluslararası piyasalarda da alıcı bulabilmesini isteyen satıcılar sözleşme sürecinin hazırlanması ve sürecin ilerletilmesi bakımından gemi alım satım brokerleri (gemi brokerleri) ile anlaşabilirler.

Muhtemel bir satış belirlendikten sonra, genellikle komisyoncular tarafından yürütülen müzakerelerle ana şartlar göz önünde bulundurulur. Ön müzakerelerin kapsamı değişebilir, ancak genellikle daha büyük boyutlu maddelere odaklanacaktır, örneğin; fiyat, gerekli depozito, teslimat için bekleme tarihleri ve denetimler. Avukatlar genellikle yalnızca bu ön müzakereler tamamlandıktan sonra devreye girer.

Komisyonculara genellikle, geminin değerine göre hesaplanan, satış kapanma şartına bağlı olarak komisyon esasına göre ödeme yapılır. Geleneksel ve yasal olarak, broker komisyonlarından sorumlu satıcıdır. 

Toplam komisyonculuk ücreti genellikle satıcının ve alıcının komisyoncuları arasında her biri yüzde bir oranında etkin komisyonla bölünür. Uygulamada bu düzenlemenin birçok varyasyonu vardır. Taraflar, sözleşmeye bağlı olarak, brokerlerin her zaman ana satış ve satın alma sözleşmesine taraf olmadıklarına dikkat etmelidir.

Taraflar Arasında Gemi Alım Satım Sözleşmesi İmzalandıktan Sonra;

  • Geminin Teslimi

Geminin fiziksel teslimatı birkaç aşamada kolaylaştırılır. İlk olarak, taraflar teslimat için bir yer seçerler. NSF 2012'ye göre “satıcı, gemiyi bu lokasyonda, güvenli ve erişilebilir bir rıhtım veya demirleme yerinde yüzer halde teslim etmekle yükümlüdür.”

Taraflar ayrıca teslimat için bekleme tarihlerini ve teslimatın gerçekleşebileceği kabul edilebilir süreyi de kayda geçerler. Bu, satıcının bir hazır olma bildirimi (Notice of Readiness/NOR) yayınlayabileceği belirli bir tarihi belirlemek suretiyle yapılır. NOR, geminin teslimat için hazır olmasını şart koşar. Düzenlenmesinden sonra, alıcı bu teslimatı kabul etmek veya temerrüt olarak kabul edilme riskini almakla yükümlüdür. Satıcı, yirmi, on, beş ve üç günlük aralıklarla bildirimde bulunmak kaydıyla, NOR'u ne zaman teklif edeceğini alıcıyı haberdar etmekle yükümlüdür. Taraflar ayrıca bir “iptal tarihi” de yazacaklardır. Satıcı, bu tarihten önce NOR'u teklif etmekle yükümlüdür, aksi takdirde alıcıya sözleşmeyi iptal etme seçeneği sunulur. Bir satıcının geminin iptal tarihine kadar hazır olmayacağını belirtmesi durumunda, alıcıların MOA'yı iptal edip etmeme seçeneklerini kullanma süresi yedi iş gününden üç iş gününe düşürülmüştür.

Kapanışta, geminin teslimatı, aynı anda gerçekleşen iki eylemle sağlanır. İlk eylem, geminin alıcı tarafından satıcıya fiziki olarak teslim edilmesidir. Satışın şartlarına bağlı olarak bu konuda çeşitli olanaklar mevcuttur. Bazen, gemi seyir defterinde belirtildiği gibi, geminin teslim edildiği kıyı buluşması ile iletişim kurmak için gemiye temsilciler yerleştirilir. Bunu mürettebat değişikliği takip edebilir.

Diğer eylem, bir teslim ve kabul protokolü (Protocol of Delivery and Acceptance/ PoDA) imzalanarak geminin belgeli teslimidir. PoDA, teslimatın kesin zamanını ve yerini kayda geçer. Genellikle, satıcıdan alıcıya hakkın tam geçiş zamanı ve risk geçişini kanıtladığı kabul edilir. Satın alma bedelinin ödenmesi teyit edildikten sonra, yetkili temsilciler genellikle kıyı toplantısında imzalar.

  1. Gemi Yolculukta Bulunduğu Sırada Satın Alınırsa;

Taraflar arasında aksine bir anlaşma olmadıkça yolculuğun kazancı (gemi kirası, yolcu taşıma ücreti, navlun, yolculuk sebebiyle edinilen gelirler vb.) veya zararı (seyahat masrafları, müşterek avarya tazminatı, geminin maruz kaldığı hususi avarya zarar ve masrafları vb.) alıcıya ait olacaktır.

  1. Vadeli Satışta;

Vadeli satışlarda, sözleşme kurulduktan sonra fakat gemiyi teslim almadan önce gemi zarar görebilir, yok olabilir veya gemiden kaynaklı bir kazanç elde edilebilir. Bu durumda ilgili mevzuata göre; taraflar arasında aksine bir anlaşma olmadıkça gemi alıcıya teslime edilene kadar yarar ve hasarlardan satıcı sorumlu olacaktır.

  1. Mesafeli Satışta;

Mesafeli satışlar, alıcının, satıcıdan gemiyi ifa yerinden başka bir yere göndermesini istediği durumlarda söz konusu olur. Satıcı, gemiyi alıcının talep ettiği yere göndermek üzere bağımsız bir taşıyıcıya teslim ettiği andan itibaren hasara alıcı katlanacaktır. Ancak eğer taşıyıcı satıcının yardımcısı ise hasar satıcıda kalmaya devam edecektir. Alıcı gemiyi teslim almakta gecikirse de hasar alıcının sorumluluğunda meydana gelmiş olacaktır.

  • Satış Bedelinin Ödenmesi
  1. NSF 2012'ye göre, alıcı, satın alma bedelinin bakiyesini ödemek ve “Geminin tesliminde, ancak Hazırlık Bildirimi (NOR) verildikten sonra en geç üç (3) İş Günü içinde” depozitodan feragat etmekle yükümlüdür.” Taraflarca başka bir rakam kararlaştırılmamış ise genel uygulamada depozito yüzde 10’dur. Uluslararası banka havaleleri genellikle birkaç iş günü sürdüğü için, ödeme ve teslimatın uyumlu hale getirilmesi pratik zorluklar sunar. Bu sorunu çözmek için çeşitli mekanizmalar geliştirilmiştir.
  2. Seçeneklerden biri, askıda tutulan bir ‘’emanet hesap’’tır. Burada alıcı, talimatı üzerine hızlı bir şekilde serbest bırakılması için fonları satıcının bankasına depo eder. İbra, alıcının/bankasının vereceği geri alınamaz bir ödeme talimatına göre yapılabilir. Bu genellikle alıcının bankasından satıcının bankasına ödeme talimatını veren bir SWIFT mesajının gönderilmesiyle sağlanır.
  3. Onay ve ödeme mektupları başka bir seçenektir. Alıcının bankası, herhangi bir özel eylemin (örneğin, PoDA'nın imzalanması) hemen ardından satıcının belirlediği hesaba ödeme başlatacağını onaylayabilir. Kapanışta buna göre bir vadeli akreditif ibra edilmiş olacak ve zamanlama zorluklarını ortadan kaldıracaktır.

Satın Alınan Geminin Ayıplı Olması Durumunda;

NSF '93, alıcıların "Gemiyi incelediklerini ... ve kabul ettiklerini" (cl.4) ve geminin "denetim sırasında olduğu gibi teslim edilip teslim alınacağını" belirtir. Satın alınan gemide bulunması beklenen veya satıcının bildirdiği bir nitelik bulunmuyorsa gemi ayıplıdır. Gemi satış sözleşmesinin konusunu oluşturan geminin ayıplı çıkması durumunda, alıcı öncelikle ayıbı satıcıya bildirmelidir.

Bu durumda alıcının dört seçimlik hakkı vardır. (TBK madde 227) Alıcı;

(1) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,

(2) Ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme,

(3) Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,

(4) Satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme hakkına sahiptir.

Satıcının Üzerine Düşen Yükümlülükleri Zamanında Yerine Getirmemesi (Temerrüdü) Halinde;

Alıcının üç seçeneği vardır. Şöyle ki; İlk seçenek olarak, alıcı geminin mülkiyetinin devrini ve gecikme tazminatını talep edebilir. İkinci seçenek; alıcı geminin mülkiyetinin devredilmesini istemediğini satıcıya bildirerek olumlu zararını (müspet zarar) talep edebilir. Üçüncü seçimlik hak ise sözleşmeden dönmeye ilişkindir. Bu hak kapsamında alıcı yine satıcıya geminin mülkiyetinin devrini istemediğini bildirir ve satıcının borcunu yerine getirmemesi sebebi ile doğan olumsuz zararını (menfi zarar) talep edebilir.

Alıcının Üzerine Düşen Yükümlülükleri Zamanında Yerine Getirmemesi (Temerrüdü) Halinde;

Anlaşılan bedelin tamamının veya kısmen ödenmemesi halinde de satıcı sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. Önemle belirtmek gerekir ki; satıcının sözleşmeden dönme hakkını kullanabilmesi ancak peşin satışlı gemi satış sözleşmelerinde mümkündür. Vadeli gemi satış sözleşmeleri kapsamında bu hakkın sözleşmede saklı tutulması hak kaybının önlenmesi açısından önemlidir.

Sonuç olarak;

Gemi satım sözleşmesinin hukuki altyapısının tespitinde ulusal ve uluslararası yargı kararları, Türk Medeni Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu’nda yer alan genel nitelikteki düzenlemeler, Türk Ticaret Kanunu’nda gemiler için getirilmiş olan özel düzenlemeler ve MÖHUK hükümlerinin birlikte ele alınması ve her somut olaya ilişkin detaylı değerlendirilme yapılması gerekmektedir. Bu nedenle gemi alım satımı sözleşmesinin imzalanmasından önce ve sonra ilgili mevzuatta belirtilen istisnai durumlara, şekil şartlarına, itiraz sürelerine, dikkat edilmesi ve hak kayıplarının yaşanmaması adına uzman kişilerden hukuki destek alınması tavsiye edilir.

Bu yazı toplam 3015 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.