
Yaşlanan gemiler tehlike saçıyor, sektör alarmda!
Denizcilik sektörü, görünmeyen ama giderek büyüyen bir krizle karşı karşıya: yaşlanan filolar.
DNV’nin son raporuna göre, 2018-2024 yılları arasında deniz kazalarında %42’lik dramatik bir artış yaşandı. Aynı dönemde küresel gemi filosu yalnızca %10 büyürken, kaza oranlarındaki bu patlama, yaşlı gemilerin artık sektörün zayıf halkası haline geldiğini ortaya koyuyor.
En Zayıf Nokta: Makine Arızaları
DNV tarafından Lloyd’s List Intelligence verileriyle hazırlanan analiz, kazaların %60’ının makine hasarı ve arızalardan kaynaklandığını gözler önüne seriyor. 2024’te yaşanan her on kazadan altısı bu kategoride yer aldı. Üstelik bu oran, yalnızca on yıl önce %38 seviyesindeydi. Özellikle 25 yaş üstü gemiler, toplam kazaların %41’inden; makine arızalarının ise %45’inden sorumlu.
Konuya dair konuşan DNV Maritime CEO’su Knut Ørbeck-Nilssen, “Navlun piyasasında yaşanan yüksek gelir artışları, birçok armatörü yaşlanan gemilerini hurdaya ayırmak yerine kullanmaya devam etmeye itti. Ancak bu tercih, denizcileri, yükleri ve deniz çevresini daha büyük risklerle karşı karşıya bırakıyor” uyarısında bulundu.
Hurdaya Gitmeyen Gemi, Kazaya Gidiyor
Eski gemilerin denizde tutulmasının arkasında ekonomik gerekçeler kadar yapısal engeller de bulunuyor. IMO ve Avrupa Birliği’nin emisyon düzenlemeleri konusundaki belirsizlikler, tersanelerdeki kapasite yetersizlikleri ve yüksek gemi inşa maliyetleri, armatörleri yeni gemi yatırımı yapmaktan uzaklaştırıyor. Sonuç: yaşlı ama hâlâ çalışan filolar.
Raporda bir diğer çarpıcı veri de yangın ve patlama olaylarıyla ilgili. Bu tür olaylarda son dört yılda %42 artış yaşandığı belirtiliyor. 2023'te savaş kaynaklı kayıplar yalnızca 12 iken, 2024'te bu sayı 51'e yükseldi. Jeopolitik risklerin deniz güvenliğini doğrudan etkilediği bu tablo, deniz taşımacılığında çok boyutlu bir güvenlik krizine işaret ediyor.
Azalanlar da Var: Batma ve Çarpışmalarda Gerileme
Olumsuz tabloya rağmen bazı alanlarda ilerleme kaydedildi. 2014’e göre, çarpışma, batma ve karaya oturma gibi kazalardan kaynaklanan can kayıplarında %26’lık bir düşüş yaşandı. Bu durum, bazı güvenlik önlemlerinin etkili olduğunu gösterse de genel risk seviyesini düşürmeye yetmiyor.
Çözüm: Hem Teknoloji Hem İnsan Unsuru
DNV Maritime Güvenlik ve Risk Departmanı Başkanı Øystein Goksøyr, gelecekteki riskleri azaltmanın yolunun sadece teknolojiye yatırım yapmakla sınırlı olmadığını vurguluyor: “Yenilikçi teknolojilerle insan unsurunu entegre edebildiğimiz ölçüde güvenlikte anlamlı bir sıçrama yapabiliriz. Bu da mürettebat eğitiminin, güvenlik protokollerinin ve sistemli risk analizlerinin yeniden ele alınmasını gerektiriyor.”
Acil Önlem: Yenilemeden Önce Dayanıklılığı Artırmak
Filo yenilemesi uzun vadeli bir hedef olabilir, ancak DNV’nin önerileri kısa vadede de aksiyon alınabileceğini gösteriyor. Daha sık bakım döngüleri, ekipman modernizasyonları ve arıza önleme sistemlerinin güncellenmesi, hem mürettebatın hem çevrenin güvenliği açısından acil önlemler olarak öne çıkıyor.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.