
Ufuk Teker: “Belirsizlik Sigortacının En Sevmediği Şeydir”
Türkiye Denizcilik Zirvesi kapsamında gerçekleştirilen oturumlarda sektörün risk yönetimi ve sigorta boyutuna da derinlemesine değinildi.
Sektörün deneyimli isimlerinden biri olan Türk P&I Genel Müdürü Ufuk Teker, yaptığı sunumda 2024 ve 2025’in ilk yarısına dair sigorta perspektifinden küresel denizcilik tablosunu değerlendirdi. Teker, bölgesel çatışmalar, küresel faiz ortamı, emtia taşımacılığındaki kaymalar ve yeni inşa eğilimleriyle şekillenen karmaşık bir yapıya dikkat çekti.
Konuşmasında, deniz sigortacılığı açısından genel ekonomik göstergelerin olumlu olduğunu belirten Teker, “2024 yılı ve 2025’in ilk yarısı aslında başarısız sayılamayacak, olumlu bir dönem olarak gerçekleşti” ifadesini kullandı. Enflasyonun kontrol altına alınması, büyüme rakamlarının beklentiyi aşması ve koster filosu hariç gemi kazançlarındaki stabil gidişat, sektöre bir miktar nefes aldırdı.
Ancak Teker’e göre belirsizlik, sigorta sektörü açısından hâlâ en temel risk kaynağı:
“Her şey toz duman içerisinde aslında bizler için. Bulunduğumuz bölge özelinde olmakla beraber dünya genelinde de bölgesel çatışmalar en yüksek seviyede, artık nefes aldırmaz hale geldi.”
ABD seçimleri sonrası oluşan tarife savaşları, yüksek faiz oranları ve küresel büyümede yaşanan dengesizlikler, sektöre yön veren belirsizlik dinamikleri arasında öne çıktı. Deniz taşımacılığı hacminin ton/mil bazında %6,1 artmasına rağmen, Teker dünya filosunun büyüme hızında %3,8 seviyesindeki stabilize sürecin başladığına dikkat çekti.
Konteyner ve araç taşıyıcı gemilerdeki filo artışının dikkat çekici olduğunu vurgulayan Teker, sigorta maliyetlerinin artışında enflasyonla paralel bir korelasyon bulunduğunun da altını çizdi. Enflasyon yükseldikçe, sigorta primlerinin de artma eğilimi gösterdiğini ifade etti.
Konuşmanın çarpıcı başlıklarından biri de küresel güç dengelerindeki kaymaydı. Teker, Çin’in %117’lik tonaj sahipliğiyle armatörlükte Yunanistan’ın önüne geçtiğini, İngilizlerin deyimiyle “denizciliğin doğuya kaydığını” söyledi.
Husilerin Kasım 2023’te başlattığı saldırıların Süveyş Kanalı geçişlerini haftalık 200’den 50’ye kadar düşürdüğünü ve bunun sigorta sektörünü doğrudan etkilediğini belirten Teker, ayrıca bölgede korsanlık faaliyetlerinin medyada yer almayan biçimlerde sürdüğünü ifade etti.
Yeni inşa fiyatlarının da artış eğiliminde olduğunu vurgulayan Teker, “Hurdaya çıkarma hızında yavaşlama var; bu da filo yenilenmesini geciktiriyor” dedi.
Dünya deniz sigortası prim büyüklüğü hakkında da bilgi veren Teker, 2024 itibarıyla global marine sigortaları pazarının 38,9 milyar dolar seviyesine ulaştığını, bunun da bir önceki döneme göre yaklaşık %5’lik bir artış anlamına geldiğini aktardı. Primlerin %57’si kargo, %23,6’sı tekne-gövde, %12’si ise offshore kaynaklı. Avrupa, %48,5 ile prim üretiminde lider konumdayken; onu Asya Pasifik (%28,1) ve Latin Amerika (%10) izliyor. Kuzey Amerika ise yalnızca %7’lik bir paya sahip.
Teker’in konuşması, küresel deniz sigortacılığı sektöründe yaşanan yapısal dönüşümün ve jeopolitik gelişmelerin ne denli iç içe geçtiğini net biçimde ortaya koydu. Zirve kapsamında yapılan diğer konuşmalar gibi bu sunum da, sektörün geleceğine dair stratejik planlamalarda önemli bir kaynak niteliği taşıyor.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.