Osman KÜÇÜKERTAN - OMSAN Lojistik Genel Müdürü

Türkiye’nin, Asya ve Avrupa arasında stratejik bir köprü konumunda olması nedeniyle lojistik hizmetler açısından zaten bölgenin lojistik üssü olma potansiyeline sahip olduğunu söyleyen OMSAN Lojistik Genel Müdürü Osman Küçükertan ile lojistik sektörünü, sorunları ve beklentileri konuştuk.

OMSAN Lojistik’ten bahseder misiniz?

1978 yılında bir OYAK iştiraki olarak kurulan OMSAN Lojistik; uluslararası teknik standartlara sahip, farklı özelliklerde 1200 karayolu nakliye filosu, 340 swap body ve 205 vagondan oluşan intermodal taşıma filosu, 2 helikopteri, 30.000 DWT büyüklüğünde kuru yük gemisi, 4.500 DWT büyüklüğünde pnömatik tahliye sistemine haiz çimento gemisi, 1100 onaylı tedarikçisi, yurtiçi ve yurtdışında toplam 900.000 m²’lik kapalı ve açık alandan oluşan lojistik merkezleri ve 1550 çalışanı ile müşterilerine esnek, entegre lojistik hizmetler sunmaktadır.

OMSAN,  otomotiv, demir çelik, çimento-inşaat, akaryakıt, tekstil, perakende, gıda ve iletişim sektörleri başta olmak üzere, birçok sektörün öncü firmalarına yurtiçi ve yurtdışı karayolu, denizyolu, havayolu, demiryolu taşımacılığı, depolama, dağıtım, antrepo yönetimi, ev ve ofis lojistiği, gümrükleme ve sigorta hizmetleri kapsamında lojistik hizmetler sunmaktadır. OMSAN, başta Avrupa olmak üzere Dünya’daki birçok ülkeye en uygun lojistik çözümler ile ulaşmaktadır.

Lojistik sektöründe birçok konuda öncü konumda bulunan OMSAN’ın, İstanbul'da Genel Müdürlüğü, İç Anadolu, Ege,  Akdeniz, Karadeniz ve Gaziantep’te Bölge Müdürlükleri, Fransa, Rusya, Romanya ve Fas'ta şirketleri, Almanya'da irtibat ofisi, İspanya'da OMFESA adıyla ortaklığı bulunmaktadır.

Ülkemizde lojistik sektörü ne durumda? Sektör açısından önemli sorunlarınız var mı? Devletten beklentileriniz nelerdir? Yapılması gereken yasal düzenlemeler, atılması gereken adımlar var mıdır mesela?

Araştırma firmaları tarafından yapılan çalışmalara göre Türkiye’de lojistik sektörünün toplam büyüklüğünün yaklaşık 300 milyar TL olduğu ve 3PL hizmet sunan lojistik firmaların ise bu pazardan aldığı payın yaklaşık 24 Milyar TL olduğu tahmin edilmektedir. Dünya Bankası Küresel Lojistik Performans Endeksi’nin 2014 yılı sonuçlarında ise ülkemiz 160 ülke arasından 30. Sırada bulunmaktadır. Türkiye’nin genel ekonomik durumu ile lojistik sektörünün büyüme oranları birlikte incelendiğinde lojistik sektörünün genel ekonomiden daha hızlı büyüdüğü görülmektedir. Hızla büyüyen bir pazarda faaliyet göstermek önemli bir avantaj olarak değerlendirilmektedir.

Ancak, Türkiye ekonomisinin üzerinde bir büyüme ivmesine sahip olan Türk lojistik sektörünün büyümesine engel bir takım etkenler de bulunmaktadır. Karayolu taşımacılığı kapsamında Gümrük Yönetmeliği ve Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği sisteminde yapılan değişikler halen netleşememiştir. Bunun dışında altyapı eksikliklerinden kaynaklanan verimsizlikler, hukuki altyapı eksiklikleri, mevzuatların getirdiği bürokratik engeller, lojistik konusunda eğitimli işgücünün azlığı ve teknolojinin yeterince etkin kullanılamaması, geçiş belgesi, kota ve vize sorunları ile yüksek otoyol vergilerinin varlığı lojistik hizmeti sunan şirketlerin işini zorlaştırmaktadır.

Siz dünya pazarına hitabeden bir firmasınız fakat sektör bazında baktığınızda bu pazara hizmet vermek bu kadar kolay olmasa gerek. Bu zorlukları nasıl aşıyorsunuz?

OMSAN, operasyonel ve finansal başarıları ile sektöre yön veren bir lojistik firmasıdır. OMSAN’ın bu başarısı birbiriyle ilişkili 4 temel stratejik konuya odaklanmasından kaynaklanmaktadır: İnovasyon, operasyonel mükemmellik, tüm paydaşlar ile iyi ilişkiler içinde olmak ve tüm bunların sürekliliğini sağlayan OMSAN DNA’sı.

Lojistik açısından, üçüncü havalimanı, Kanal İstanbul gibi büyük projeler de göz önüne alındığında, coğrafi konumun bir avantaj olduğunu söyleyebilir miyiz?

Türk lojistik sektörü; Türkiye’nin 2023 yılı büyüme ve dış ticaret vizyonu, sektörün sürekli Türkiye’nin genel büyüme oranının üzerinde gelişme göstermesi, firmaların dış kaynak kullanım oranlarının artması ve lojistiğin rekabet avantajı yaratmadaki rolünün anlaşılması nedeniyle büyümenin mümkün olduğu dinamik bir sektördür. Türkiye; Asya ve Avrupa arasında stratejik bir köprü konumunda olması nedeniyle lojistik hizmetler açısından zaten bölgenin lojistik üssü olma potansiyeline sahiptir. Bu potansiyel nedeniyle, İstanbul’un ulaştırma altyapısını geliştirmeye yönelik her projenin, Türkiye’nin hali hazırda mevcut coğrafi avantajına katkı sağlayacağı değerlendirilmektedir.

Geçtiğimiz yaz aylarında önemli bir çevre ödülü de aldınız. Bundan biraz bahsedebilir misiniz?

OMSAN, Fransa merkezli Otherways Management & Consulting Association  tarafından düzenlenen bir organizasyon kapsamında uluslararası düzeyde saygın bir çevre ödülü olan “The Green Era Award” ödülünü kazanmıştır. Seçkin bir jüri tarafından yapılan titiz bir değerlendirme sonucu OMSAN, Emniyetli ve Ekonomik Sürüş Simülatörünün çevresel katkıları nedeniyle bu ödüle layık görülmüştür. OMSAN, bu ödülü kazanan ilk ve tek Türk lojistik firması olmuştur.

Not: Bu röportaj Deniz Endüstri dergimizin Kasım-Aralık 2015 - 45. sayısında yayımlanmıştır.