1. HABERLER

  2. IMO - AB

  3. Hong Kong Sözleşmesi Yürürlüğe Girdi
Hong Kong Sözleşmesi Yürürlüğe Girdi

Hong Kong Sözleşmesi Yürürlüğe Girdi

Yaklaşık yirmi yıllık uluslararası müzakerelerin ve teknik hazırlıkların ardından...

A+A-

Yaklaşık yirmi yıllık uluslararası müzakerelerin ve teknik hazırlıkların ardından, “Gemilerin Güvenli ve Çevresel Olarak Sağlam Geri Dönüşümü için Hong Kong Uluslararası Sözleşmesi” (Hong Kong Sözleşmesi), 26 Haziran 2025 itibarıyla resmen yürürlüğe girdi. 

Bu gelişme, küresel denizcilik sektörü için tarihi bir dönüm noktası olarak görülüyor. Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) öncülüğünde hazırlanan sözleşme, gemilerin operasyonel ömürlerinin sonunda nasıl geri dönüştürüleceğini belirleyen bağlayıcı düzenlemeleri içeriyor.

Sözleşme ilk olarak Mayıs 2009’da Çin’in Hong Kong kentinde düzenlenen diplomatik bir konferansta kabul edilmişti. Yürürlüğe girmesi ise Haziran 2023’te, brüt tonaj bakımından dünya ticaret filosunun en az %40’ını temsil eden en az 15 ülkenin onayı ve toplam tonajlarının %3’ü oranında gemi geri dönüşüm kapasitesine ulaşılması gibi kriterlerin yerine getirilmesiyle mümkün oldu.

IMO Genel Sekreteri Arsenio Dominguez, bu tarihi adımın önemini şu sözlerle vurguladı:

“Hong Kong Sözleşmesinin bu yıl yürürlüğe girmesi, küresel olarak sürdürülebilir ve güvenli gemi geri dönüşüm uygulamalarını teşvik etme ortak hedefimizde bir dönüm noktasıdır. Bu başarı, yıllarca süren özverili çalışmanın bir yansımasıdır ve bu kritik sektörde insan sağlığını ve çevreyi koruma çabamızı yenileyecektir.”

Bugün itibarıyla sözleşmeye taraf olan 24 ülke arasında Japonya, Liberya, Marshall Adaları ve Panama gibi büyük bayrak devletleri ile Bangladeş, Hindistan, Pakistan ve Türkiye gibi önde gelen gemi geri dönüşüm ülkeleri bulunuyor. Bu devletler birlikte, dünya deniz taşımacılığının tonaj bazında %57,15’ini temsil ediyor.

Hong Kong Sözleşmesi, “beşikten mezara” bir yaklaşımı benimseyerek, gemi geri dönüşümünde karşılaşılan temel çevresel, sağlık ve güvenlik risklerini kapsamlı biçimde ele alıyor. Sözleşme, tehlikeli maddelerin gemilerde kullanımını yasaklıyor ya da sınırlandırıyor; bu maddelere dair envanter tutulmasını zorunlu kılıyor. Ayrıca, geri dönüşüm tesisleri için operasyonel standartlar, sertifikasyon gereklilikleri, uyumluluk ve uygulama mekanizmaları tanımlanıyor.

Yeni düzenlemelere göre, geri dönüşüm sürecine girecek her gemide Tehlikeli Maddeler Envanteri bulunması zorunlu hale gelirken, yetkili geri dönüşüm tesislerinin her gemi için özel bir Gemi Geri Dönüşüm Planı hazırlaması gerekiyor. Bu düzenlemelere uygunluğu sağlama sorumluluğu ise ilgili devlet otoritelerine ait olacak.

Sektör temsilcileri gelişmeyi memnuniyetle karşıladı.

Uluslararası Deniz Ticaret Odası Genel Sekreteri Thomas A. Kazakos şöyle konuştu:

“Bugün, bu konuda yirmi yıllık çalışmanın ardından hoş ve tarihi bir gelişme yaşandı. Hong Kong Konvansiyonu yürürlüğe girdiğine göre, dünya çapında gemi geri dönüşümünü iyileştirmede daha da fazla ilerleme kaydedeceğimizi umuyoruz.”

Avrupa Gemi Sahipleri Genel Sekreteri Sotiris Raptis de değerlendirmesinde, “Hong Kong Sözleşmesinin yürürlüğe girmesi, sektörümüz için bir dönüm noktasıdır. IMO'daki çok taraflı iş birliğinin devam edebileceği ve devam etmesi gerektiği yönünde güçlü bir sinyal gönderiyor.” ifadelerini kullandı.

Ancak tüm çevreler bu yeni dönemi aynı coşku ile karşılamadı. NGO Shipbreaking Platform isimli sivil toplum kuruluşu, sözleşmenin çevresel adaletsizlik ve insan hakları ihlallerine yol açan pratiklere çözüm getirmediği gerekçesiyle eleştiride bulundu. Özellikle Bangladeş, Hindistan ve Pakistan gibi ülkelerde uygulandığı şekliyle, gelgit çamur düzlüklerinde gemi sökümünü içeren "karaya oturtma" yönteminin yasaklanmamasına dikkat çekildi.

Platform’un İcra Direktörü ve Kurucusu Ingvild Jenssen, eleştirisini şu sözlerle dile getirdi:

“Nakliye sektörü, sektörün en kötü uygulamalarını barındırmak için tasarlanmış bir Sözleşme ile yetinemez. Karaya oturma aşamalı olarak kaldırılmalı, onaylanmamalı.”

Eleştirmenler, sözleşmenin bayrak devleti kontrolüne dayanması, bağlayıcı emek ve çevre standartları içermemesi ve atıkların nihai sorumluluğu konusundaki boşlukları nedeniyle gemi sahiplerine cezasızlık ortamı sunduğunu savunuyor.

Bu uygulama zorluklarına karşılık IMO, özellikle gelişmekte olan ülkelerde politika uyumu ve kapasite geliştirme desteği sağlamak amacıyla Güvenli ve Çevresel Olarak Sağlam Gemi Geri Dönüşümü (SENSREC) Projesi gibi çeşitli girişimler başlattı. SENSREC şu anda Bangladeş ve Pakistan’da aktif olarak uygulanıyor.

Ayrıca, sektörde güvenli uygulamaları teşvik etmeyi amaçlayan önde gelen kuruluş BIMCO, Kasım ayında Gemi Geri Dönüşüm İttifakı adlı bir girişim başlattı. Tahminlere göre önümüzdeki on yılda 15.000’den fazla geminin geri dönüştürülmesi beklenirken, özellikle büyük geri dönüşüm ülkelerinde sözleşmeye uyumlu altyapının hızla geliştirilmesi gerekiyor.

Hong Kong Sözleşmesi, denizcilik sektörünün düzenleyici uyumu sağlama ve pratik uygulamaları iyileştirme çabaları arasında denge kurmak zorunda olduğu yeni bir dönemi başlatıyor.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.