1. HABERLER

  2. RÖPORTAJLAR

  3. “Derneğimizin ana gayelerinden birini yaşlı Türk kosterlerin yenilenmesi oluşturuyor.”
“Derneğimizin ana gayelerinden birini yaşlı Türk kosterlerin yenilenmesi oluşturuyor.”

“Derneğimizin ana gayelerinden birini yaşlı Türk kosterlerin yenilenmesi oluşturuyor.”

Türk denizciliğinin dünyaya açılan kapısı sayılan Türk koster gemilerinin temsil edildiği Koster Armatörleri ve İşletmecileri Derneği...

A+A-

Hakan ÇENDİK 
Yönetim Kurulu Başkanı
Koster Armatörleri ve İşletmecileri Derneği

Türk denizciliğinin dünyaya açılan kapısı sayılan Türk koster gemilerinin temsil edildiği Koster Armatörleri ve İşletmecileri Derneği, Onursal Başkan Salih Zeki Çakır’ın gayretleriyle 2014 yılında kuruldu. Derneğin kuruluşundan bugüne kadar yaptığı çalışmaları ve sektörle ilgili gelişmeleri Hakan Çendik ile konuştuk.

Derneğinizin kuruluşu yaklaşık 10 sene öncesine dayanıyor. Kuruluş sürecinizden ve ne amaçla kurulduğundan bahseder misiniz?
Derneğimizin kuruluş sürecine ve amacına değinmeden önce koster gemilerinin Ülkemiz ve dünya denizciliği için nasıl bir öneme sahip olduğuna anlatmakta fayda görüyorum. Türk deniz ticaretinin kökenini oluşturan koster taşımacılığı, Cumhuriyet öncesi dönemi de kapsayan geçmişiyle ulusal ekonomimiz ve istihdamımız için önemli bir ticari değeri oluşturuyor. Devletimizin 1955 yılında Deniz Nakliyat TAŞ.’yi kurmasıyla daha da gelişen ve profesyonel bir yapıya kavuşan Türk koster filosu, ilk olarak kabotaj hattında gerçekleştirdiği taşımacılık faaliyetleriyle büyük bir aşama kat ediyor. Ardından özel sektörün uygun kredilerle desteklenmesiyle dönemin teknolojisine uygun hale getirilen koster gemileri, dünya denizlerine açılma adına büyük bir adım atıyor. 1970’li yıllarda kabotaj taşımacılığını iyi bir şekilde değerlendiren ve taşıma kapasitesini artıran Türk kosterleri, uluslararası arenada boy göstermeye hazır bir hale geliyor. Geldiğimiz noktada Karadeniz/Akdeniz çanağında ve Avrupa’da taşımacılık faaliyetlerini sürdüren Türk koster filosu, Ülkemize ciddi oranda döviz girdisi kazandırmaya, ekonomimize ve istihdamımıza katma değer sağlamaya devam ediyor.

kosder-foto.jpg

Bizler de; Türk denizcilik sektörünün temelini oluşturan, Ülkemiz için bu denli önem arz eden ve denizcilerimizin adeta dünyaya açılan kapısı olan koster gemilerini ülkemizde temsil eden ilk ve tek sivil toplum kuruluşu olma adına 2014 yılında yola çıktık. Onursal Başkanımız Sayın Salih Zeki Çakır’ın önderliğinde Türk koster armatör ve işletmecileri arasında bir dayanışma platformu oluşturmak amacıyla kurulan Koster Armatörleri ve İşletmecileri Derneği (KOSDER), denizciliğimizin diğer paydaşlarını kapsayan çalışmalarıyla da kısa zamanda çok iş başararak önemli bir aşama kat etmiş durumda. Hâlihazırda 140 üye, 550 parça gemi ve yaklaşık 4 milyon DWT yük kapasitesine ulaşan Derneğimizin ana gayelerinden bir diğerini ise; Karadeniz/Akdeniz çanağında taşımacılık faaliyetlerini yürüten çağın gerisinde kalmış, ekonomik ömrünü tamamlamış, can, mal ve çevre güvenliği açısından uygun olmayan yaşlı Türk kosterlerin yenilenmesi oluşturuyor. Bu kapsamda; ortalama yaşı 30’un üzerinde olan Türk koster filosunun yenilenmesi konusunu Ülke gündemine taşıyan ve ciddi çaba sarf eden Derneğimiz, bu ‘Rüya Proje’nin devlet desteği ve uygun finansman şartlarıyla hayata geçirilmesi için çalışmalarına devam ediyor. 

Türk koster taşımacılığında güncel durumumuz nedir? Pazarda ne durumdayız?
Pandemi dönemindeki yüksek tutarların yanına bile yaklaşamayan koster navlunları halihazırda, armatör ve işletmecilerin bölgeye gitmeyi veya gitmemeyi tercih etme durumlarına göre farklılıklar gösteriyor. Bunun yanı sıra Ukrayna’nın Tahıl Koridoru Anlaşması’na alternatif olarak Hırvatistan limanlarını kullanmaya başlamasıyla birlikte, bölgedeki ticaretin ve buna bağlı olarak da taşımacılığın hızlanması koster tonajına olumlu olarak yansıyor. 

Yine anlaşmanın sona ermesiyle Odesa Limanı’ndan Reni ve İzmail limanlarına kayan yükler, özellikle derinlik ve kıyısal sefere en uygun şartlara haiz Tuna Nehri’nden kolaylıkla çıkış yapan koster gemileri için önemli bir avantajı beraberinde getiriyor. Bu nedenle büyük tonaj gemilerin bölgede devre dışı kalmasıyla yukarı yönlü bir ivme yakalayan koster navlunları en olumsuz senaryoda ciddi düşüş tehlikesini şu an için bertaraf etmiş durumda gözüküyor. Büyük tonaj gemilere göre daha az yük kapasitesine sahip olan kosterlerin bu yükleri taşıyacak olmasının ve yaşanacak kış şartlarının gemilerin giriş ve çıkışlarda bekleme sürelerinin artmasına neden olacağını ayrıca vurgulamak gerekiyor. 

Bununla birlikte Handysize gemiler için de Karadeniz çıkışlı navlunlar son bir ayda iki kat artmış durumda. Beklemeler nedeniyle bir bakıma “suni” olarak artan navlunların, ticaretin sürdürülmesi gereksiniminin bir sonucu olma ihtimali oldukça yüksek. Öyle ki navlunlar yukarı yönlü hareket etse de çelik ticaretinin yapılamadığı bir taşımacılık ortamının belirsizliği de beraberinde getireceğini söylemek gerekiyor. 

Sürdürülebilirlik adına uluslararası bazı kriterler mevzuata dahil edildi. Bu konuda ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
Küresel denizciliğin söz sahibi kuruluşları ve hükümetler sera gazı salınımın azaltılması ve hatta bu yüz yıl içerisinde sıfır düzeyine çekilmesi konusunda çok önemli kararlar aldı. Söz konusu regülasyonlar çevreye ve ekolojik sisteme ciddi faydalar sağlayacak olmanın yanı sıra denizcilerimizi de üzerinde ciddi bir mesai harcanması gereken, maliyet ve kullanım açısından dikkatli tercihlere yönelmeleri elzem olan bir sürecin içerisine soktu. Derneğimiz de öncelikli olarak; sektörümüzün dijital bilgi kaynağı olan KOSDER Akademi çatısı altında tüm sektöre açık bir şekilde gerçekleştirdiği eğitim, söyleşi ile panellerle bu uzun ve zorlu süreçte denizcilerimize bir yol haritası çizmeye gayret gösteriyor. Diğer yandan KOSDER üyelerini kapsayacak şekilde, regülasyonların gerektirdiği teknolojilerin en uygun kalite ve ekonomik şartlarda elde edilmesi adına yaptığımız ortak alım çalışmalarıyla da regülasyonların firmalarımıza getirdiği mali yükü hafifletmeye çabalıyoruz. 

Sektör olarak kamu ile ilişkileriniz nasıl? Yapılması gerekenler, talepleriniz var mıdır?
Türk denizcilerinin tamamının olduğu gibi koster armatör ve işletmecilerinin de ulusal boyutta uyması gereken kuralları ve mevzuatları belirleyen kamu kurumlarının başında denizcilik idaresi geliyor. Derneğimizin kurulduğu günden bu yana ilgili idari kamu kurumlarıyla tesis ettiği iyi ilişkiler ve oluşturduğu iletişim ağı şu anda da aynı çizgide devam ediyor. 29 Eylül Cuma günü yönetimimizle birlikte görevine yeni atanan, denizcilik idaresinde önemli vazifeleri başarıyla yerine getiren Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcımız Sayın Durmuş Ünüvar’ı ve Denizcilik Genel Müdürümüz Sayın Ünal Baylan’ı makamlarında ziyaret ederek kendilerine koster taşımacılığının güncel durumunu, çözüme kavuşturulması gereken konu başlıklarını ve diğer taleplerimizi bir rapor halinde ilettik.  Koster gemilerinde gemi insanı eksikliği konusunda yaşanan sıkıntılar ve yapılması gereken düzenlemeler ziyaretlerimizin başlıca gündem maddesi oldu. Bu vesileyle; Sayın Bakan Yardımcımıza ve Sayın Genel Müdürümüze KOSDER’e gösterdikleri teveccüh, kıymetli misafirperverlikleri, ilgi ve alakalarından ötürü bir kez daha şahsım ve yönetim kurulum adına teşekkür ediyorum. 

Sizin de Ukrayna'da mahsur gemileriniz vardı sanırım. Bunların akıbeti ne durumda?
Deniz taşımacılığı Rusya ve Ukrayna arasında 24 Şubat 2022 tarihinde başlayan savaştan en çok etkilenen sektörlerin başında yer aldı. Savaşla birlikte ortaya çıkan uluslararası kriz ortamı, global denizcilik endüstrisini de etkilediği gibi yüklerinin büyük bir bölümünü savaş bölgesinden temin eden ve tek gayeleri taşımacılık faaliyetlerini gerçekleştirmek olan koster armatör ve işletmecilerini de etkisi altına aldı. Savaş nedeniyle Ukrayna limanlarında mahsur kalan 20’den fazla Türk sahipli ve Türk bayraklı gemilerimizin personelleri, armatör ve işletmecileri maalesef savaştan en üst seviyede etkilenen denizciler oldular.  İlk aşamada savaş bölgesinde gemisi bulunan armatörlerimizden, gemi detaylarını ve gemilerin bulundukları liman bilgilerini talep eden Derneğimiz, bu bilgiler ışığında bölgede bulunan gemilerin tamamına yakınının koster gemilerinden oluştuğunu ve büyük bir bölümünün de Türk koster filosuna ait gemiler olduğunu tespit etmişti. Ardından bu verileri hızlı bir şekilde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı yetkililerine aktarıp, gemi personellerinin ve gemilerin maruz kalabileceği olumsuz durumların önüne geçilmesi ve savaş bölgesinden çıkarılması adına bakanlıklar nezdinde girişimlerde bulunduk.    

Tahıl Koridoru’nun devreye girmesiyle birlikte küresel ekonomi ve gıda krizi açısından olumlu gelişmeler yaşansa da bölgede uzun süredir bekleyen 12 gemimizin kurtarılmasına hala çare bulunamadı. Aradan geçen bir buçuk yılı aşkın süre içerisinde savaş bölgesinde bulunan hem üye gemilerimizin hem de Türk deniz ticaret filomuza ait diğer gemilerin son durumunu yakından takip etmeye devam ediyor, mahsur gemilerimizin bir an önce özgürlüklerine kavuşabilmeleri adına elimizden gelenin fazlasını yapmaya çalışıyoruz. Sadece ülke denizciliğimizi değil dünya denizcilik endüstrisini de yakından ilgilendiren bu olumsuz durumun bir an öce çözüme kavuşturulması için denizciliğimizi ilgilendiren diğer konularda olduğu gibi denizci sivil toplum kuruluşu olmanın sorumluluğuyla ulusal ve uluslararası platformlarda gerekli girişimleri yapmaya devam ediyoruz. 

Önümüzdeki günlerde Cumhuriyetin 100. yılına özel bir etkinliğiniz olacak. 2024 için de ISTSHIP etkinliğine hazırlanıyorsunuz. Bunlarla ilgili bilgi alabilir miyiz?
Öncelikle bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak Büyük Lider Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde elde ettiğimiz Cumhuriyetimizin 100. yılına şahitlik ettiğim için kendimi çok şanslı hissettiğimi ifade etmek istiyorum. Demokrasimizin ve özgürlüğümüzün teminatı ve yüce ulusumuzun elde ettiği en büyük kazanım olan Cumhuriyetimizin asırlık bir çınar oluşunu kıymetli üyelerimizle birlikte coşku ve mutlulukla kutlayacak olmanın da Yönetim Kurulumuzdaki arkadaşlarımızla birlikte ayrıca heyecanını ve onurunu yaşıyoruz. 22 Ekim Pazar günü İstanbul Rahmi Koç Müzesi’nde gerçekleştireceğimiz gala yemeği ve akabinde ülkemizin önemli tarihçilerinden Prof. Dr. İlber Ortaylı Hocamızın yapacağı “Kurtuluş’tan Kuruluş’a” başlıklı söyleşiyle Cumhuriyetimizin yüzüncü yılına dair denizcilerimizin hafızasından silinmeyecek güzel anılar bırakmak istiyoruz. Bu çabamıza ortak olan her zaman olduğu gibi bu önemli etkinliğimizde de bizleri yalnız bırakmayan değerli üyelerimize ve saygıdeğer sponsorlarımıza destek ve katkılarından ötürü şimdiden teşekkür ediyoruz.

Öte yandan geçtiğimiz yıl ilkini Türk Armatörler Birliği ile ortaklaşa düzenlediğimiz İstanbul Uluslararası Denizcilik Konferans ve Gala Yemeği (ISTSHIP-22)’nde dünyanın 24 farklı ülkesinden 670 sektör temsilcisini ağırlamanın heyecanını yaşadık. Gözbebeğimiz İstanbul’umuzun da bir kez daha dünya vitrinine çıktığı bu önemli günde; denizcilik endüstrisinin başlıca konularını dünya denizciliğinde söz sahibi uzmanlar aracılığıyla ele almanın yanında Boğaz’ın eşsiz manzarası eşliğinde denizcilerimize unutamayacakları bir gün yaşattık. 

2024 yılında ikincisini düzenleyeceğimiz ISTHIP’in global denizciliğin marka organizasyonları arasında yerini alması için büyük bir çaba ve özveriyle planlamalarımızı yapıyoruz. Ülke tanıtımımız açısından da öneminin farkında olduğumuz organizasyonumuzun Türk denizciliğinin dünyadaki tanıtımına maksimum faydayı sağlaması adına da çalışmalarımızı yürütüyoruz.  

Son olarak sosyal sorumluluk projelerinizden, çevre konusundaki faaliyetlerinizden ve eğitim çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
KOSDER’in her şeyden önce bir sivil toplum kuruluşu olmanın bilinciyle, hareket eden bir oluşum olduğunu bu minvalde faaliyetlerine yön verdiğini öncelikle vurgulamak istiyorum. Sadece denizciliği değil, aynı zamanda içerisinde bulunduğumuz toplumu da ilgilendiren her konuda kendimizi vazifeli olarak görüp, bu bakış açısıyla hareket etmeye özen gösteriyoruz. Gerçekleştirdiğimiz etkinliklerde kamu yararına faaliyet gösteren, güvenilirliğini ispat etmiş sivil toplum kuruluşları aracılığı ve iş birliğiyle farkındalık oluşturarak bir nebze de olsa yaşadığımız topluma, çocuklarımıza ve ailelerine destek vermeye çalışıyoruz. Özellikle 6 Şubat 2022 tarihinde yaşadığımız deprem felaketi nedeniyle Milletçe başlattığımız yardımlaşma seferberliğine Derneğimiz de üyelerinden aldığı destekle katkı verme adına elinden gelen çabayı sarf etti.  Bu vesileyle yardımlaşma faaliyetlerimize, her zaman olduğu gibi bu zor süreçte de hassasiyetle desteklerini esirgemeyen KOSDER’in kıymetli üyelerine bir kez daha teşekkür ediyorum. 

Sektörel sorumluluk çerçevesinde yaptığımız ve yapacağımız çalışmalara da ayrı bir parantez açmak istiyorum. Özellikle son tercih döneminde; Derneğimizin sosyal medya hesaplarından gerçekleştirdiğimiz canlı yayınlar ve yayınladığımız kısa videolarla, tercih aşamasında bulunan öğrencilerimize denizcilik mesleğini, denizcilik eğitim kurumlarını ve denizciliğin sunduğu avantajları anlatmaya çalıştık. Denizcilik sektörüne hem karada hem de denizde hizmet etmiş alanında uzman konukların katıldığı canlı yayınlarda ve denizcilik lansman videolarında adaylara; denizcilik eğitim kurumlarını tercih etmeleri durumunda elde edecekleri kazanımlar hakkında önemli bilgiler aktardık. 

İstanbul’da faaliyet gösteren denizcilik liselerinin temsilcileriyle bir araya gelerek kendileriyle eğitim kurumlarımıza nasıl faydalı olacağımızı ve denizciliğimizin gelecekteki rotasını çizecek denizci öğrencilerimizin sektörümüzden talep, istek ve beklentilerini konuştuk. Ayrıca eğitim kurumlarımızın materyal ihtiyaçları, öğrencilerimizin staj bulma sorunu ve staj sonrası iş olanakları konuları görüşmelerimizin başlıca maddelerini oluşturdu. Bu konular çerçevesinde Yönetim Kurulumuzda gerekli istişareleri gerçekleştirerek, aksiyon planımızı hazırladık. Çok kısa bir süre içerisinde atacağımız adımlar ve hayata geçireceğimiz projelerle okullarımıza ve öğrencilerimize fayda sağlayacağımıza yürekten inanıyorum.

Son olarak eğitim faaliyetlerimizde önemli bir rolü bulunan KOSDER Akademi’ye değinmek istiyorum. Son iki yılda KOSDER Akademi çatısı altında düzenlediğimiz 100’e yakın söyleşiyle Türk denizciliği için adeta dijital bir kütüphane oluşturduk. Sektörümüze güncel veri akışını sağlama adına önemli bir rol üstlenen KOSDER Akademi, gerçekleştirdiği online söyleşi, panel ve eğitimlerle denizcilerimizin öğrenme sürecine katkı sunmaya devam ediyor. Çok sayıda sektör temsilcimizin izlediği; soru ve öneriyle katkı sağladığı bu eğitimlerimiz, ayrıca YouTube kanalımızda arşivlenerek denizcilerimizin süresiz istifadesine sunuluyor.

Etiketler : ,
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.