1. HABERLER

  2. RÖPORTAJLAR

  3. “Bizim yaklaşımımız ‘poliçe satmak’ değil, ‘risk okumak’ üzerine kurulu.”
“Bizim yaklaşımımız ‘poliçe satmak’ değil, ‘risk okumak’ üzerine kurulu.”

“Bizim yaklaşımımız ‘poliçe satmak’ değil, ‘risk okumak’ üzerine kurulu.”

Klasik sigortacılık anlayışının ötesine geçen bir vizyonla yola çıkan Kuzey Brokers, denizcilik sigortacılığını bir uzmanlık alanı olmaktan öte bir “yaşam biçimi” olarak tanımlıyor.

A+A-

Emin YAŞACAN
Kuzey (Marine) Sigorta ve Reasürans Brokerliği AŞ - Kurucu Başkanı

Kurucu Başkan Emin Yaşacan’ın ifadesiyle, amaç poliçe satmak değil, risk okumak. 2006’da dört kişilik bir çekirdek kadroyla başlayan bu serüven, bugün uluslararası platformlarda faaliyet gösteren bir sigorta danışmanlığı devine dönüşmüş durumda. Bu söyleşide, değişen dünya riskleri karşısında geliştirilen stratejilerden, dijitalleşmenin sunduğu avantajlara ve sektörün geleceğine dair yol haritasına kadar pek çok başlıkta derinlemesine bir bakış sunuluyor.

Kuzey Marine olarak sigorta sektörüne giriş hikâyenizi ve kuruluş vizyonunuzu bizimle paylaşır mısınız? 
2006 yılında, sektörde edindiğimiz 7 yıllık birikimin ardından kendi markamızı yaratma kararı aldık. Amacımız, sigorta brokerliğini bağımsız, uzmanlaşmış ve etik değerlere sadık bir zemine oturtmaktı. Dört kişilik çekirdek bir kadro ile başlayan bu yolculuk, bugün İstanbul, Ankara ve Londra ofislerimizde görev yapan yaklaşık 25 kişilik deneyimli bir ekibe dönüştü.

Kuruluş vizyonumuzun temelinde denizcilik sigortacılığında derinleşmek vardı; ancak zaman içinde bu uzmanlık alanımızı yurtiçinde ve yurtdışında faaliyet gösteren enerji santralleri, üretim tesisleri, oteller, limanlar, karayolları ve köprüler gibi kompleks risk alanlarına da taşıdık. Bugün itibariyle 15 milyar USD’yi aşan bir teminat portföyünü yönetiyor, müşterilerimize hem teknik hem stratejik düzeyde çözüm ortağı olarak eşlik ediyoruz. 

Denizcilik sigortaları, özellikle risk ve operasyonel karmaşıklık açısından diğer branşlardan nasıl ayrışıyor? Bu alandaki uzmanlığınızı nasıl geliştirdiniz?  
Denizcilik sigortaları, durağan değil dinamik bir yapıya sahiptir. Riskler, karadaki gibi belirli bir coğrafyada sabitlenemez; gemi liman değiştirir, deniz hukuku farklı coğrafyalarda farklı yorumlanır, mücbir sebepler daha çeşitlidir. Bu karmaşıklık, sadece teknik bilgiyle değil; hukuki, operasyonel ve sektörel bir bakış açısıyla ele alınmalı.

Bu uzmanlığımı; mahkeme kararlarını inceleyerek, poliçe metinlerinin arka planını çözümleyerek ve en önemlisi her vakayı birer "öğrenme alanı" olarak değerlendirerek inşa ettim. Bugün hâlâ bir hasar dosyasını incelerken, yalnızca tazminat değil olayın öğretici yönüne de odaklanırım. Denizcilik sigortacılığı bir uzmanlık alanı değil, adeta bir “yaşam biçimi” haline geliyor zamanla.

Kasko, P&I, CMR ve yük sigortaları gibi birçok alanda hizmet veriyorsunuz. Sizce bu çeşitlilik müşterilere ne tür avantajlar sağlıyor? 
Müşterilerimizin tüm risklerini entegre bir yapıda yönetebilmek, en büyük artılarımızdan biri. Farklı branşlardaki uzmanlığımız sayesinde, sadece tek bir poliçe değil; riskin tüm çevresel unsurlarını içeren bir sigorta stratejisi oluşturabiliyoruz. Örneğin, bir konteyner hasarında sadece yük sigortası değil; taşıyıcının sorumluluğu (CMR), geminin tekne ve makinası, çevreye etkisi (P&I) ve üçüncü şahıs talepleriyle birlikte çok boyutlu bir analiz yapabiliyoruz. Bu da müşteriye, olası bir krizi baştan önleme ve hasar anında koordineli çözüm sunma avantajı sağlıyor. 

Müşteri ihtiyaçlarını en doğru şekilde analiz edip doğru poliçeye yönlendirmek sigortacılığın temelidir. Bu süreçte nasıl bir danışmanlık yaklaşımı benimsiyorsunuz? 
Bizim yaklaşımımız “poliçe satmak” değil, “risk okumak” üzerine kurulu. Her müşteriyi kendi sektörel dinamikleri, finansal yapısı ve operasyonel gerçekliği içinde değerlendiriyoruz. Kimi zaman bir müşteriye sigorta yaptırmak yerine, sözleşmelerine risk aktarımı tavsiye ediyoruz. Detaylı risk analizi, sahada gözlem, uluslararası mevzuatlara hâkimiyet ve sigortalının geçmiş hasar performansı bizim temel veri setimizi oluşturuyor. Bu yaklaşımla sadece doğru poliçeyi değil, doğru teminat yapısını ve sürdürülebilir güven ortamını inşa etmeye çalışıyoruz.

Global piyasalarda artan kriz ortamı (savaşlar, jeopolitik gerilimler, iklim değişikliği vb.) sigorta poliçelerine nasıl yansıyor? Siz bu riskleri nasıl yönetiyorsunuz? 
Artık “savaş klozu” yalnızca askeri bir riski değil; ambargo, yaptırım, bölgesel kaos ve finansal belirsizlikleri de içeriyor. Biz de bu riskleri tekil olaylar olarak değil,birbirine bağlı zincirler olarak değerlendiriyoruz. Müşterilerimizi, rotalarını ve iş modellerini bu değişkenliklere göre yeniden konumlandırmaları konusunda bilgilendiriyoruz. Aynı zamanda poliçelere entegre “öngörü temelli” klozlar ve özel şartlar da ekliyoruz. Örneğin; Rotasında Kızıldeniz bulunan bir gemi için navlun süresine göre değişken prim yapısı ya da ambargo riskine karşı geçici duraklamalar için alternatif teminatlar sunuyoruz.

Dijitalleşme sigorta sektörünü nasıl dönüştürdü? Müşteri deneyimini iyileştirmek adına teknoloji yatırımlarınız var mı? 
Dijitalleşme artık bir tercih değil, zorunluluk. Biz Kuzey olarak sadece iş süreçlerini değil, karar alma süreçlerini de dijitalleştirdik. Müşterilerimiz kendi poliçelerini, hasar dosyalarını ve risk durumlarını anlık olarak takip edebildikleri bir platform kullanıyor. Ayrıca veri analitiğiyle desteklenen sistemlerimiz sayesinde, belirli iş alanlarında oluşabilecek riskleri önceden tespit edebiliyoruz. Mobil hasar bildirim sistemimiz ve uzaktan ekspertiz çözümlerimizle hem zamandan hem de maliyetten tasarruf sağlıyoruz. 

Kuzey Brokers olarak sektörde “güven” duygusunu nasıl inşa ediyorsunuz? Uzun soluklu müşteri ilişkilerinizin sırrı nedir? 
Güven, bizim için sadece tazminat ödeme vaadi değil; ihtiyaç anında ulaşılabilir olma, sorun çözme becerisi ve etik ilkelerle çalışma anlamına geliyor. Müşterilerimize sadece “sigortacı” değil, “güvenilir danışman” olarak yaklaşmamız bu ilişkiyi besliyor. Bugün birçok müşterimizle 10 yılı aşkın bir iş birliğimiz var. Çünkü sözleşmeler değil, sözümüz bağlayıcıdır. Hasar olduğunda değil, henüz hiçbir şey yokken yanlarında olduğumuzu hissettirdiğimiz için tercih ediliyoruz.

Yabancı sigorta firmalarıyla yaptığınız iş birlikleri konusunda bilgi verebilir misiniz? Bu tür anlaşmalar müşterilere ne tür küresel avantajlar sunuyor? 
Londra Lloyd’s piyasası başta olmak üzere, Almanya, Avusturya, İsviçre ve Körfez ülkelerinde çeşitli reasürans ve doğrudan sigorta iş birliklerimiz mevcut. Bu sayede yalnızca Türkiye’de değil, global düzeyde faaliyet gösteren şirketler için de teminat sağlama kabiliyetimiz var. Bu iş birlikleri sayesinde müşterilerimize daha rekabetçi fiyatlar, daha esnek teminat koşulları ve yüksek finansal güvence sunabiliyoruz. Aynı zamanda uluslararası hukuk ve yaptırımlar konusundaki tecrübemizle, müşterilerimizin risklerini global perspektifle değerlendiriyoruz.

Denizcilik ve lojistik dünyasında karşılaştığınız en zorlu sigorta vakası neydi? Bu süreci nasıl yönettiniz? 
En çetin dosyamız bir gemi enkazı ve çevre kirliliği vakasıydı. Söz konusu gemi, üç ülkenin sularında işlem görmüş, farklı sigorta branşlarını tetiklemiş ve aynı zamanda çevresel regülasyonları da devreye sokmuştu.
Bu süreci; ilgili P&I kulübü, yük sigortacıları, yerel çevre otoriteleri ve hukuk ekipleriyle eş zamanlı yürüterek başarıyla tamamladık. Konu daha sonra örnek vaka olarak sektör içinde paylaşıldı. Bu tür olaylarda sadece teminat değil; koordinasyon ve kriz yönetimi becerisi belirleyici oluyor.

Son olarak, önümüzdeki dönemde Kuzey Brokers’ı neler bekliyor? Yeni hizmetler, sektör hedefleri veya stratejik açılımlar hakkında ipuçları verebilir misiniz?
Kuzey, olarak önümüzdeki dönemde uzmanlık alanlarımızı daha da derinleştirerek sektörel ihtiyaçlara özel çözümler üretmeye devam edeceğiz. Enerji, üretim ve lojistik gibi yüksek risk barındıran alanlarda daha güçlü teminat yapıları geliştirmeyi hedefliyoruz. Ayrıca Körfez bölgesi ve Doğu Avrupa’da yeni temsilcilikler açarak uluslararası erişimimizi artırmayı planlıyoruz. Temel hedefimiz, sadece sigorta teminatı sağlayan bir yapı değil; müşterilerimizin risk stratejilerini yöneten, sahaya hâkim ve güvenilir bir iş ortağı olarak büyümeyi sürdürmek.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.