GARGANO ve PORTOSALVO adı verilen römorkörler, SANMAR’ın en çok tercih edilen serilerinden biri olan Boğaçay sınıfı gemi manevra römorkörleri arasında yer alıyor. Römorkörler, Kanadalı ünlü gemi tasarım firması Robert Allan Ltd. tarafından geliştirilen özel RAmparts 2400SX-MKII tasarımına dayanıyor.

SANMAR tarafından sürekli geliştirilen Boğaçay sınıfı römorkörler, en güncel teknoloji ve inovasyonlardan faydalanarak çevresel performans açısından da öne çıkıyor. GARGANO ve PORTOSALVO, bugüne kadar üretilen Boğaçay sınıfının en çevreci örnekleri arasında yer alıyor. Yüksek seviyede makine otomasyonu ile maksimum verimlilik sağlanırken, IMO Tier III uyumlu ana makineler sayesinde düşük emisyonlu operasyonlar mümkün oluyor. Optimize edilmiş gövde–pervane–makine konfigürasyonu sayesinde, daha düşük kurulu güçle yüksek çekme kuvveti ve hız değerleri elde edilerek yakıt tüketimi ve işletme maliyetleri (OPEX) azaltılıyor.

Toplam 24,4 metre boyunda, 12 metre genişliğinde ve yaklaşık 5,45 metre seyir draftına sahip olan kardeş römorkörler, 70 tonun üzerinde çekme gücü (bollard pull) ve 12,5 knot serbest seyir hızına ulaşabiliyor.

Kökleri 19. yüzyılın sonlarında Napoli Limanı’nda yelkenli gemilere verilen römorkaj hizmetlerine dayanan Rimorchitori Napoletani, filosunu SANMAR’ın ileri teknolojiye sahip römorkörleriyle modernize etmeye devam ediyor. GARGANO ve PORTOSALVO, iki şirket arasında 2017 yılında başlayan iş birliği kapsamında SANMAR tarafından inşa edilen yedinci ve sekizinci römorkör olma özelliğini taşıyor.

Napoli’deki törende SANMAR Tersaneleri Ticari Direktörü Rüçhan Çıvgın da onur konuğu olarak yer aldı. Çıvgın törende yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı:

“Bu törende yer almaktan büyük memnuniyet duydum. Rimorchitori Napoletani, köklü geçmişi ve saygınlığıyla günümüzün zorluklarını başarıyla karşılayan seçkin bir şirket.

Bu son Boğaçay sınıfı römorkörler, birkaç yıl öncesine kadar mümkün olmayan düşük emisyonlu ve çevre dostu operasyon seviyelerini operatörlere sunuyor. Üstün performans, çok yönlülük ve verimlilikle birleştiğinde, neden en çok tercih edilen modellerimiz oldukları açıkça görülüyor.”