Şirketten yapılan açıklamaya göre, geminin inşası için açılan uluslararası ihaleyi kazanan RMK Marine, Fransız şirket Neoline Armateurs ile 28 Kasım 2022’de sözleşme imzaladı.

Söz konusu sözleşme gerekli koşulların yerine getirilmesini takiben 6 Ocak 2023’te yürürlüğe girdi ve nihai anlaşma dün Fransa’nın Nantes kentinde tarafların katılımıyla gerçekleştirilen törenle kamuoyuna duyuruldu.

Yüksek teknolojili ve tam otomasyonlu donanımının yanı sıra, çevre dostu özellikleriyle de öne çıkan 136 metre boyundaki yelkenli RoRo gemisi Neoliner, optimum seyir rotasını belirleyen sensör sistemi, karbon fiber teknolojisiyle inşa edilen direkleri ve 3 bin metrekarelik yelken alanıyla sınıfında fark oluşturuyor.

2025 yılında teslimi planlanan ve konsept ismi Neoliner olan 136 metre boyundaki RoRo gemisinde yüksek seviyeli entegrasyon ve otomasyon içeren navigasyon ve yelken donanımı kontrol sisteminin yanı sıra rüzgar ve deniz koşullarını değerlendirerek optimum seyir rotası ve sürati belirleyen akıllı sensörler yer alıyor.

Gemide ayrıca yelken donanımı ile seyir için uygun rota belirleme sistemi, hafif, dayanma gücü yüksek ve katlanabilir karbon fiber iki direk üzerine konumlandırılan özel malzemeden üretilmiş katlanabilir yelkenler de bulunuyor.

Toplamda 20 kişilik gemi personeli ve 12 yolcu kapasiteli yaşam mahalleri ile yaşam destek sistemlerine sahip Neoliner’ın 6 bin 300 tonluk kargo taşıma kapasitesi bulunuyor.

Bu aynı zamanda 321 adet araba, 265 adet 20’lik konteyner veya 125 adet 40’lık konteynere eş değer kapasite olarak dikkat çekiyor.

Öte yandan yelkenli Ro-Ro gemisinin tasarımında, çözüm ortakları olarak Fransa’nın önde gelen gemi tasarım şirketlerinden Bureau Mauric, yelken donanımı tasarımcısı ve üreticisi olan Chantiers De l’Atlantique tersanesi, yelkenle seyir için özel navigasyon sistemi konusunda uzman D-ICE şirketi ve farklı çözüm ortakları ile birlikte çalışan RMK MARINE, bu süreçte diğer kritik ekipmanların tedarikçileriyle de iş birliğine giderek geminin tasarım ve inşasında bir sinerji yaratılmasında da önemli bir rol üstleniyor.

"Çevreci ve karbon ayak izini azaltan teknolojileri hayata geçirdiğimiz projelerde kullanıyoruz"

Açıklamada görüşlerine yer verilen RMK Marine Genel Müdürü Adnan Nefesoğlu, Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) dekarbonizasyon ve sera gazlarını azaltma hedefleriyle uyumlu bir şekilde müşterilerine yenilikçi ve çevreyle azami uyumlu çözümler sunduğunu, başta rüzgar enerjisi olmak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarının kendi sektörlerinde uygulama alanı bulmasını çok kıymetli bulduklarını belirtti.

Nefesoğlu, şunları kaydetti:

"IMO tüm gemilerin karbon emisyonlarını 2030’a kadar yüzde 40, 2050’ye kadar yüzde 70 azaltma ve nihayetinde karbon sıfır olma hedeflerini belirlemişti. Biz de bu hedeflerle uyumlu bir şekilde çevreci ve karbon ayak izini azaltan teknolojileri hayata geçirdiğimiz projelerde kullanıyoruz. Öte yandan başta rüzgar enerjisi olmak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarının kendi sektörümüzde de uygulama alanı bulmasını çok kıymetli buluyoruz. Öngörülen görev profiline göre yüzde 90’a varan oranda rüzgar enerjisinin itme gücüyle çalışacak ticari yelkenli Ro-Ro gemisi Neoliner’ın inşası için Neoline Armateurs ile imzaladığımız sözleşme de çevre dostu üretim anlayışımızın önemli bir göstergesidir. 5 Temmuz 2022 tarihinde imzaladığımız Niyet Anlaşması’nın ardından süreci anılan geminin inşası için müşterimizle sözleşme imzalamanın ve bu sözleşmeyi efektif hale getirme ayrıcalığına ulaşarak sonlandırmış olmanın gururunu yaşıyoruz. Altyapı imkanlarımız ve kabiliyetlerimiz, yetenek setlerimiz, finansman gücümüz, küresel pazardaki müşterilerimiz nezdindeki bilinirliğimiz, sektörde yarattığımız farkındalık ve güvenirliğimizden aldığımız güçle bizleri heyecanlandıran bu önemli projeyi başarıyla tamamlayacağımıza olan inancım tam."

Neoline Armateurs Üst Yöneticisi (CEO) Jean Zanuttini ise başlangıçta birçok açıdan imkansıza yakın görünen bu projeyi birlikte başarmış olmanın gururunu yaşadıklarını belirtti.

Zanuttini, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Günümüzün en büyük sorunları arasında yer alan iklim değişikliğinin her gün farklı alanlarda karşımıza çıktığı bir ortamda, rüzgâr gücünün ticari gemiler için kullanılmaya başlanması, giderek karmaşıklaşan enerji sorununa fayda odaklı bir çözüm sunuyor. Rüzgarın diğer birçok enerji kaynağının fiyatından ve ulaşılabilir olmasından daha öngörülebilir bir kaynak olduğunu düşünüyoruz. Rüzgar gücünün sektörümüzde enerji kaynaklarının dönüşümünde bizlere eşsiz bir fırsat sunduğuna inanıyoruz.”