
Dünyanın ilk hibrit güneş enerjili iç su gemisi hizmete girdi
Hollandalı güneş enerjisi şirketi Wattlab ile Alman iç su taşımacılığı devi HGK Shipping’in iş birliğiyle geliştirilen Blue Marlin, dünyanın ilk hibrit iç su nakliye gemisi olarak seferlerine başladı.
Hollandalı güneş enerjisi şirketi Wattlab ile Alman iç su taşımacılığı devi HGK Shipping’in iş birliğiyle geliştirilen Blue Marlin, güneş enerjisini yalnızca gemi içi sistemler için değil, aynı zamanda yüksek voltajlı tahrik için de kullanan dünyanın ilk hibrit iç su nakliye gemisi olarak seferlerine başladı.
Yeni nesil enerji teknolojilerini taşıma sektörüne entegre etme hedefiyle geliştirilen Blue Marlin’e toplam 192 adet güneş paneli yerleştirildi. Bu paneller, hem gemideki “otel yükü”nü (yani aydınlatma, iklimlendirme gibi sistemleri) hem de elektrikli tahrik sistemini besliyor. Optimum koşullarda 35 kW’a kadar enerji üretebilen sistem, böylece geminin hareket gücüne doğrudan katkı sunabiliyor.
Güneş panelleri, gemide yer alan dört dizel jeneratörle entegre çalışarak tepe tıraşlama (peak shaving) olarak bilinen enerji yönetim stratejisini mümkün kılıyor. Bu sayede yoğun enerji talebi dönemlerinde dizel jeneratörlerin sayısı artırılmadan ihtiyaca cevap veriliyor; yakıt tüketimi ve karbon emisyonu azaltılıyor.
Geminin bir diğer dikkat çekici özelliği ise, hafif yükle ve uygun akıntı yönünde ilerlediğinde tamamen güneş enerjisiyle yol alabilmesi. Bu süreci yöneten otomatik enerji yönetim platformu ise farklı sistemler arasında güç dağılımını optimize ederek enerji verimliliğini en üst seviyeye taşıyor.
HGK için bu proje bir ilk değil. Şirket, 2024 yılında da Wattlab ile ortaklaşa geliştirdiği 135 metrelik kuru yük gemisi MS Helios ile Guinness Rekorlar Kitabı’na girmişti. Helios’un 312 panelden oluşan güneş enerjisi sistemi, iç su gemileri için bugüne kadarki en büyük kurulum olarak kayda geçmişti. Ancak, Helios yalnızca düşük voltajlı sistemleri besleyebiliyordu. Blue Marlin ise hem düşük hem de yüksek voltajlı sistemleri çalıştırabilmesiyle önemli bir fark yaratıyor.
Bu gelişme, hem Avrupa’da hem de küresel taşımacılık sektöründe sürdürülebilirliğe yönelik atılmış önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.