1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. 4. Türkiye Denizcilik Zirvesi Başladı
4. Türkiye Denizcilik Zirvesi Başladı

4. Türkiye Denizcilik Zirvesi Başladı

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın himayelerinde bu yıl dördüncüsü düzenlenen Türkiye Denizcilik Zirvesi, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda yerli ve yabancı çok sayıda sektör temsilcisini bir araya getirdi.

A+A-

Zirvede denizcilik sektörünün karşı karşıya olduğu küresel zorluklar, yeşil dönüşüm hedefleri ve uluslararası rekabetçilik odağa alındı.

Zirve kapsamında açılış konuşmalarından birini yapan İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, sektörün geleceğine dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

Tamer Kıran, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Bu yıl, dördüncü kez düzenlenen Türkiye Denizcilik Zirvesi'ni gerçekleştiren ve çalışmalarımızda desteğini her zaman yanımızda hissettiğimiz Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız sayın Abdülkadir Uraloğlu ve ekibine, denizcilik camiamız adına teşekkür ediyor, zirve vesilesiyle kamu, sivil toplum, akademi ve iş dünyasında denizcilik sektörünün değerli temsilcileriyle birlikte olmaktan duyduğum memnuniyeti ifade ederek sözlerime başlıyorum.

Değerli konuklar, denizcilik sektörü küresel ekonominin ve ticaretin ana unsurlarından biridir ve bunlara tesir eden tüm olaylar da direkt etkiler. Son yıllarda yaşanan birçok küresel, siyasi, ekonomik, sosyal gelişme denizcilik sektöründe de önemli değişimlere yol açmıştır.

Özellikle küresel ekonomik krizler neticesinde ekonomik durgunluklara bağlı olarak taşımacılık talebindeki azalmalar ve piyasalardaki ciddi dalgalanmalar sektörümüzü derinden etkilemektedir.

Rusya-Ukrayna savaşı, Ortadoğu'da bitmek bilmeyen savaşlar, çatışmalar, iç savaşlar ve istikrarsızlıklar, deniz ticaret yollarına yapılan saldırılar, Panama kanalındaki kuraklık gibi doğal afetler deniz ticaretinde ciddi aksaklıklara ve neticesinde taşıma mesafelerinin uzamasına, maliyetlerin artmasına ve beklenen istikrarın sağlanamamasına neden olmaktadır.

Diğer taraftan iklim değişikliği ve dolayısıyla çevrenin korunması da gündemimizin önemli bir maddesidir.

Gemilerden kaynaklı sera gazı salınımlarının azaltılması, enerji verimliliğinin artırılması yönünde yeni nesil teknolojik çözümlere ve yeşil liman uygulamalarına yönelik çalışmalar sektörün önündeki en önemli gündem maddeleri olarak durmaktadır.

Bu hedefler altyapı yatırımlarını, yeni limanlar ve liman modernizasyonlarını, Ar-Ge çalışmalarını gerektirmekte, denizcilik sektörünü sürekli bir değişim ve adaptasyon sürecine itmektedir. Sürdürülebilir bir deniz taşımacılığı, daha çevreci, daha dijital ve siyasi risklere karşı daha dirençli hale gelmek ve bunun için uygun planlar ve stratejiler geliştirmek zorundadır.

Denizcilik küresel bir faaliyettir. Türk denizciliği de buna uygun hareket etmek, iklim değişikliği ve enerji verimliliği açısından uluslararası kuralların getirdiği yükümlülükleri yerine getirmek zorundadır. Bu da gemiler, tersaneler ve limanlar için yüksek maliyetli değişim dönüşüm projelerinin gerçekleştirilmesini gerektirmektedir.

2050 yılında sıfır sera gazı emisyonu hedefi çerçevesinde, fosil yakıtlardan alternatif yakıtlara geçiş kaçınılmaz hale gelmiş olup, küresel olarak 39 bin adet 5.000 grostondan büyük gemilerin ilk aşamada ve 64 binden fazla diğer ticaret ve servis gemilerinin izleyen süreçte alternatif yakıtlara geçişi için büyük bir yenilenme sürecine girmemiz gerekmektedir.

Bu yenilenme sürecinde BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı 2023 Raporuna göre 2050 yılına kadar gemiler için yılda 8-28 milyar dolar arasında, alternatif yakıt alt yapıları için ise 29-90 milyar dolar arasında yeni yatırım gerekecektir. Bu yeşil dönüşümün hükümet, özel sektör, ulusal ve uluslararası finans kuruluşlarının iş birliğiyle gerçekleşmesi mümkündür.

Devlet desteği alamayan ülkelerin denizcilik yollarının 2050’li yıllara kadar dünya denizlerinden çekilmesi kaçınılmazdır. Uluslararası ve ulusal finans kuruluşlarından yeşil dönüşüm için ayrılan fonların kullanımı için devlet desteği ve mekanizmalar oluşturulması büyük önem taşımaktadır.

Ülkemizde de 5.000 groston üstü 1.329 gemisi ve toplamda 3.212 gemisi bulunmakta; bu gemilerin 2050’li yıllara kadar sıfır veya sıfıra yakın sera gazı emisyonuna sahip, alternatif yakıt kullanabilen gemiler ile yenilenmesi gerekmektedir.

Bu yenilenme için tersanelerimizin özellikle elektrikli ve alternatif yakıtlar kullanan gemilerin inşası konusunda son zamanlarda kazandıkları deneyim sektörümüzü güçlü yapmıştır.

Bu ortaya çıkan yeni durumda mali teşvikler ve destek mekanizmaları önem kazanırken, bu amaca yönelik sübvansiyonlar ve hibeye ihtiyaç olduğu aşikârdır.

Bu destekler yeşil tahrik sistemlerine sahip yeni inşa gemiler, kıyı elektrik altyapıları, elektrik ve benzeri yeni nesil güç kaynaklarıyla çalışan liman ekipmanları, alternatif yakıt ikmal tesisleri gibi yeşil teknolojilere yapılan yatırımlar için kullanılmalıdır.

Bütün bunların yanında tüm denizcilik endüstrisindeki tüm paydaşların ortak bir vizyon etrafında hareket etmeleri, özellikle kamu ve özel sektörün birlikte çalışması büyük önem taşımaktadır.”

Zirvede, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürü Ünal Baylan, denizcilikte yaşanan küresel dalgalanmaların Türkiye için nasıl fırsata çevrilebileceğine dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Baylan konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Karasularımızda yolcu ve yük taşımacılığının sadece Türk bayraklı gemilerle yapılmasını sağlayarak, denizlerimizdeki bağımsızlığımızı ilan ettiğimiz, milletimize denizlerimize sahip çıkma bilincini aşılayarak sektörümüzün bugünlere gelme sürecini başlatan, Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nın 99. yıldönümünü tebrik ediyorum.

Değerli misafirler, son dönemde dünyada yaşanan savaşlar, jeopolitik gerilimler ve ekonomik krizler denizcilik sektörünü doğrudan ve derinden etkilemektedir.

Kızıldeniz'deki güvenlik sorunları, Karadeniz'deki çatışmalar ve son olarak İsrail'in İran'a yaptığı saldırılar ile Hürmüz Boğazı'nın kapatılma riski; maliyetlerin artmasına ve lojistik planlamaların yeniden şekillenmesine neden olmuştur.

Denizciliğin her zamankinden daha önemli olduğu günümüzde, bu kaotik durumlardan yalnız denizcilik firmaları değil, aynı zamanda liman altyapıları ve endüstriyel öncelikler etkilenmektedir.

Bu etkileri en aza indirmek hatta avantaja çevirmek de bizim sorumluluğumuzdadır. Kızıldeniz'de yaşanan gelişmeler küresel piyasaları olumsuz etkilemiş olsa da, bu süreçte Süveyş Kanalı üzerinden limanlarımıza gelen yük miktarında artış yaşanmıştır. Ayrıca Çin-Amerika arasındaki gümrük vergisi restleşmelerinin zirveye ulaştığı geçtiğimiz Mayıs ayında, ülkemiz konteyner elleçlemelerinde rekor kırmıştır.

Geçen yıla göre Karadeniz'deki çatışmalar azalma gösterse de bu bölgelere yapılan deniz ticaretinde kısmi bir gerileme mevcuttur. Bu durum, 2025'in ilk beş ayında Türk Boğazlarından yapılan geçiş istatistiklerine azalma olarak yansımıştır.

Koster olarak tabir ettiğimiz ve hem Akdeniz'de hem de Karadeniz'de hakim olduğumuz küçük tonajlı gemilerimizin yaptığı taşımacılıkta azalma gözlemlemekteyiz.

Bu azalışta gerekli teknik yeterlilik ve sertifikasyon sağlayamayan, başta Avrupa Birliği olmak üzere yakınımızdaki pazarlara erişemeyen standart dışı gemilerin daha büyük sorunlarla karşılaşması da etkili olmuştur. Bu tür gemilerin çevre ve deniz emniyetine olası zararlarını önlemek amacıyla liman devleti denetimleri kapsamında daha sıkı bir kontrol uygulamamız gerektiği açıktır.

Akdeniz çanağında deniz emniyeti için en fazla denetim yapan ülke konumumuzu artırarak sürdürüyoruz.

BM Uluslararası Denizcilik Örgütü tarafından bu yıl kabul edilen değişiklikler, gemi kaynaklı net sıfır emisyon stratejisi hedefini 2050 yılında yakalayabilmek için güçlü bir irade ortaya koymaktadır. Bu karar, iklim değişikliğiyle mücadelede küresel denizcilik sektörünün modernleşmesine yönelik ciddi baskıyı da beraberinde getirmektedir.

Bu yeni ve teknik-ekonomik önlemler; gemi işletmeciliği, gemi inşası, alternatif yakıt sistemleri ve finansman modelleri gibi birçok alanda kapsamlı etkilere sebep olacaktır. Geçtiğimiz yıl Limanlar Kanunu'nda yaptığımız değişiklikle, deniz ticaret filomuzun bu dönüşümler karşısındaki direncini artırmaya yönelik tedbirlerimizi planladık. Dolayısıyla bugün zirvemizde bu kararların sektöre yansımalarını farklı boyutları ile ele alacağız.

Değerli konuklar, geçen zirvemizden bu yana dünyada yaşanan tüm çatışma ve belirsizliklere rağmen sektörümüz açısından nispeten bereketli bir yıl olmuştur.

Bugün tüm çalışmalarımızın yansımalarını ve denizcilik sektörümüzün geleceğini ele alacağımız geniş kapsamlı program vesilesiyle bir aradayız. Bu yılki zirvemizin programı küresel ve sektörel gelişmeler ışığında hazırlanmış olup, kapsamlı ve güncel gelişmelere odaklanmaktadır.

Önümüzdeki yıl Kabotaj Bayramımızın 100. yıl dönümünü idrak edeceğiz. Bu vesileyle geleneksel hale getirdiğimiz denizcilik zirvemizi daha kapsamlı ve daha geniş katılımlı uluslararası bir etkinlik olarak düzenlemek için şimdiden hazırlıklarımıza başladık. Bu büyük etkinlikte her zaman olduğu gibi en önemli paydaşımız siz sektörümüz olacaksınız. Sayın Bakanım, Deniz Zirvemize teşvikleriniz ve birazdan paylaşacağınız kıymetli değerlendirmeleriniz bizlere yol gösterici ve büyük motivasyon sağlamaktadır.

Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da sizin liderliğinizde denizcilik ülküsünü hak ettiği seviyeye çıkartmak için tüm paydaşlarımızla azimle çalışacağız.”

Baylan’ın konuşması, Türkiye’nin küresel denizcilik arenasındaki konumunu güçlendirme hedefiyle deniz güvenliği, yeşil dönüşüm ve uluslararası standartlara uyum alanlarında atılan adımları öne çıkardı. Zirvede, 2025 sonrası için atılacak stratejik adımların temel taşları detaylı biçimde tartışıldı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, zirvede yaptığı konuşmada, 99. yılını kutladığımız Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nın Türk denizciliğinin bağımsızlık simgesi olduğunu vurguladı.

Uraloğlu, Türkiye'nin Türk Boğazları'nın kontrolünü elinde tutan bir ülke olduğunu, Akdeniz ve Karadeniz havzalarında uluslararası ticaretin merkezi konumunda olduğunu söyledi.

Geçen günlerde İran-İsrail arasındaki savaş nedeniyle Hürmüz Boğazı'nda yaşanan gelişmelerin deniz yollarının küresel ticaret için önemini bir kez daha gösterdiğinin altını çizen Uraloğlu, "Deniz taşımacılığındaki tek bir aksaklığın küresel piyasaları nasıl etkilediğini açıkça ortaya koymuş, istikrarın tüm dünya için önemini vurgulamıştır." açıklamasında bulundu.

Uraloğlu, bu bağlamda, 27-29 Haziran tarihleri arasında İstanbul'da düzenledikleri Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu'nun, küresel ticaretin kesintisizliğini sağlama adına tarihi bir adım olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

"Açılışını Cumhurbaşkanımızın gerçekleştirdiği ve 80 ülkeden 38 bakan, 17 bakan yardımcısı ve 30'dan fazla uluslararası kuruluşun üst düzey yöneticilerinin katıldığı bu forumda, 12 anlaşma ve mutabakat zaptı imzaladık, 19 ülkeyle de ikili görüşme yaptık. Forumun en çarpıcı sonuçlarından birisi ise deniz taşımacılığında da yeni bir soluk getirecek Somali, Gana Moritanya, Kongo Cumhuriyeti, Cibuti, Liberya ve Gine ile kurulan ortak yönlendirme komitesi oldu.

Bu tür toplantılar için toplantının gerek toplantı sırasında gerekse sonrasında elde edilecek çıktılar çok önemlidir. Bu anlamda da bu forumda, toplantı sırasında bile, birçok çıktının elde edildiğini memnuniyetle ifade etmek isterim. Kurulan bu komite Afrika limanlarını Türkiye üzerinden Kalkınma Yolu ve Orta Koridor'a bağlayarak kıtanın diğer ülkelerine de açık bir işbirliği platformu oluşturacaktır."

Bakan Uraloğlu, Türkiye'nin limanlarını küresel lojistik ağların merkezi haline getirirken, Afrika'nın denize kıyısı olmayan ülkelerinin ticaret kapasitesini de artıracağını dile getirdi.

Söz konusu forumun küresel ticarette Türkiyesiz bir koridorun düşünülemeyeceğini bir kez daha kanıtladığının ve Türkiye'nin jeostratejik güven adası olarak liderliğini daha da pekiştirdiğinin altını çizen Uraloğlu, 2024 yılında dünya yük taşımacılığının yüzde 88'inin deniz yollarıyla gerçekleştiğini, küresel deniz yolu yük trafiğinin yüzde 2,4'lük bir artışla 12 milyar 643 milyon tona ulaştığını kaydetti.

Uraloğlu, Türkiye'de de dış ticaret taşımalarının yüzde 86'sının deniz yoluyla gerçekleştirildiğini belirterek, "Bu rakamlar, denizciliğin uluslararası ticaretteki önemini bir kez daha ortaya koymaktadır. Deniz ticaretimiz, küresel ölçekteki rekabet gücünü 2024'te de kararlılıkla sürdürmüştür." diye konuştu.

Türk sahipli deniz ticaret filosunun, 2 bin 154 gemi ve 52,9 milyon dedveyt ton kapasitesiyle dünya sıralamasında 11. sırada olduğunu vurgulayan Uraloğlu, "Limanlarımızda 531,7 milyon ton yük ve 13,5 milyon TEU konteyner elleçlenirken, Ambarlı, Kocaeli, Mersin ve Tekirdağ limanlarımız dünyanın en işlek 100 konteyner limanı arasında yer almıştır." açıklamasında bulundu.

2025'in ilk 5 ayında yüzde 3'lük artışla 230 milyon ton yük ve 5,8 milyon TEU konteyner elleçlediklerini belirten Uraloğlu, yıl sonunda ise 560 milyon ton yük ve 14 milyon TEU'nun üzerinde elleçleme beklediklerini kaydetti.

"Gemi inşa sanayimiz 94 binden fazla kişiye istihdam sağlıyor"
Ulaştırma Bakanı Uraloğlu, 2024'te Türk limanlarına uğrayan kruvaziyer gemi sayısının 1195'e, yolcu sayısının da yüzde 22,5 artışla 1,9 milyona ulaştığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2025'in ilk 5 ayında ise yolcu sayısı yüzde 33 artarak 440 bine yükseldi. Bu yıl 2 milyon yolcuyu çok rahatlıkla aşacağımızı öngörüyoruz. Gemi inşa sanayimiz de 94 binden fazla kişiye istihdam sağlayarak küresel ölçekte güçlü bir konumdadır. 85 faal tersaneyle gemi siparişinde dünyada 9'uncu, tonajda 11'inci sıradayız. Geçen yıl 1,91 milyar dolarlık gemi ve yat ihracatı gerçekleştirdik. 23 gemi geri dönüşüm tesisiyle dünyada 4'üncü, Avrupa’da lider konumdayız. 174 tekne imal ve çekek yeri, 38 yüzer havuz, 11 kuru havuzla sektörümüzü daha da güçlendirmek için durmaksızın çalışıyoruz.

Hurda gemi teşvik programımız ile filomuzun yenilenmesini destekliyoruz. Bugüne kadar 14 milyon dolarlık teşvik sağladık ve teşvik miktarını artırmak için de yeni düzenlemeleri hayata geçiriyoruz. Hurda teşvikimiz dışında uzun süre denizcilerimize verdiğimiz diğer bir destek olan ÖTV'siz yakıt miktarı da toplamda 7,2 milyon tona ulaşmış durumda. Bu süreçte toplamda 17,5 milyar liralık ÖTV tahsil etmeyerek önemli bir desteği denizciliğimize sağlamış olduk. Türk boğazlarından uğraksız geçen gemilerden alınan geçiş ücretleri altın frank değerini dün itibarıyla güncellemiş olduk."

Bakan Uraloğlu, her Kabotaj Bayramı'nda bu güncellemeleri sürdüreceklerini, Doğu Akdeniz Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi Projesi ile de KKTC'de gemi hareketlerini aktif olarak takip edeceklerini dile getirdi.

Uraloğlu, HAVELSAN ile yürüttükleri projede kule inşaatlarının başladığının, gemi trafik hizmetleri binasının tamamlandığının ve 2026'da projeyi hizmete alacaklarının altını çizdi.

Marmara Denizi için de benzer bir projenin fizibilite çalışmalarına başladıklarını dile getiren Uraloğlu, "Bu projeler, Mavi Vatan'daki hakimiyetimizi güçlendirecek ve biliyorsunuz Mavi Vatan'ımız, Türkiye'nin egemenlik alanının ayrılmaz bir parçasıdır." diye konuştu.

Denizlerde denetimi artırdıklarının altını çizen Uraloğlu, 2024 yılında liman kontrol botlarıyla 14 bin 713 idari işlem gerçekleştirdiklerini, 2024'te 1249, 2025'in ilk 6 ayında 500 Türk bayraklı gemiye ön sörvey yaptıklarını belirtti.

Uraloğlu, "Ulusal seferdeki 451 gemiyi 2024'te, 283 gemiyi 2025'in ilk yarısında denetledik. Deniz emniyetinden ödün vermeden denetimlerimize de devam ediyoruz. Kurucu üyesi olduğumuz Akdeniz Memorandumu'nda 2024'te yapılan 5 bin 997 denetimin yaklaşık yarısını da Bakanlığımız uzmanları gerçekleştirdi." açıklamasında bulundu.

Denizde Çalışma Sözleşmesi'ne taraf olma çalışmalarını bu yıl tamamlayarak gemi insanlarımızın refahını artıracaklarını ifade eden Uraloğlu, Türkiye'nin, Mavi Vatan'ında ve dünya denizlerinde lider bir denizci ülke olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini vurguladı.

Konuşmaların ardından Denizcilik Ödülleri sahiplerini buldu.

En fazla Türk gemi adamı istihdam eden firma Arkas Denizcilik

En çevreci liman tesisi Asyaport

Sektöre hizmet eden duayen kişi Cengiz Kaptanoğlu

Türk bayrağı altında en yüksek gemi tonajına sahip firma Güngen Denizcilikgungen.jpg

En çevreci kimyasal tankeri Türk bayrağı altında inşa ettiren firma Hicri Ercili Denizcilik

Yük elleçlemesine en fazla artıran liman tesisi Nemport

En çevreci gemiyi inşa eden tersane RMK Tersanesi

t

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.