1715 yılının Temmuz ayında, İspanyol gemilerinden oluşan bir filo, Orta ve Güney Amerika’dan toplanan altın ve gümüş sikkelerle dolu bir hazineyle Küba’dan yola çıktı.

Yolculuğun yaklaşık bir haftasında, bir kasırga filonun rotasına girerek neredeyse tüm gemilerin Florida’nın doğu kıyısında batmasına neden oldu. Tarihçilerin tahminlerine göre, yaklaşık 400 milyon dolar değerinde altın, gümüş ve mücevher dalgaların altında kayboldu ve bölge kıtanın en değerli deniz hazinelerinden birinin yurdu haline geldi.

Yaz aylarında, 1715 Fleet Queens Jewels adlı bir gemi enkazı kurtarma şirketi, filonun hazinesini bulma çabalarına devam ederek toplam değeri 1 milyon doları aşan 1.000’den fazla altın ve gümüş sikke keşfetti.

Filodan yapılacak kurtarma çalışmalarının tek ve özel haklarına sahip olan şirket, sikkeleri haziran ve temmuz aylarında, Florida’nın “Treasure Coast” (Hazine Sahili) olarak bilinen deniz bölgesinde buldu.

Şirketin bu hafta yaptığı basın açıklamasına göre, gümüş sikkeler Meksika, Peru ve Bolivya’daki İspanyol kolonilerinde basılmış realeslerdi. Birçoğunun tarihleri ve darphane işaretleri belirgin şekilde görülebiliyor; olağanüstü durumları ise bunların, gemi parçalanırken suya saçılmış tek bir sandığın ya da sevkiyatın parçası olabileceğini gösteriyor.

Şirketin operasyon direktörü Sal Guttuso, basın açıklamasında şunları söyledi:

“Her bir sikke birer tarih parçası; İspanyol İmparatorluğu’nun altın çağında yaşayan, çalışan ve seyahat eden insanlarla somut bir bağ. Tek bir keşifte 1.000 tanesini bulmak hem nadir hem de olağanüstü bir olay.”

Sikkelerin korunma durumu dikkat çekici
Yaklaşık 1.000 büyük gümüş sikkeden oluşan bu hazine, şirketin 1990 yılından bu yana 1715’te batan filo enkazından yaptığı en büyük keşif oldu.

Sikkelerin korunma durumu dikkat çekiciydi ve tarihçilere, İspanyol İmparatorluğu döneminde hazine sandıklarında ne olduğunu gösteren bir tür “zaman kapsülü” sunduğunu söyledi. Sikkelerin çoğunun Meksiko darphanesinde basıldığını da ekledi.

Kurtarılan sikkeler, tuz ve korozyonu gidermek amacıyla elektroliz dahil bir dizi koruma işleminden geçirilecek. Ayrıca şirket, koleksiyon halka sergilenmeden önce her bir sikkesini tartmak, fotoğraflamak ve kayda geçirmek zorunda.

Guttuso, “1.051 sikke için bu biraz zaman alacak” diye konuştu.

Sikkeler temizlenip kataloglandıktan sonra, Florida eyaleti, bunların yüzde 20’sine kadarını müze sergilerine bağışlanmak üzere talep edebilecek. Guttuso’ya göre şirket, kalan sikkeleri keşfi yapan taşeron dalgıçlarla paylaşmayı planlıyor.

Guttuso, genellikle başarılı bir seferin yalnızca birkaç sikke getirdiğini, dalgıçların bunları kolayca alıp tekneye dönebildiğini belirtti.

Ancak bu Temmuz ayında yapılan bir dalışta, bir dalgıç o kadar çok sikke buldu ki, dalgıç eldivenlerinden birini çıkarıp içine sikkeleri yığmaya başladı.

O gün çekilen bir videoda, dalgıcın yüzeye çıkıp onlarca aşınmış gümüş sikkesini tekneye boşalttığı görülüyor. Dalgıç, sikkeler güverteye düşerken kameraya doğru gülümseyerek bakıyor.

Bir başka define avcısı da videoda “Evet dostum!” diye bağırıyor.

Guttuso’nun anlattığına göre, hazine avcıları bazı sikkelerin üzerinde çuval bezine ait kalıntılar fark etti; kayıtlar, İspanyol gemilerinde sikkelerin genellikle 1.000’lik torbalar halinde sandıklara yerleştirildiğini gösteriyor.

Her sandığın 3.000 ila 4.000 sikke taşıdığı düşünüldüğünde, Guttuso’ya göre bir sonraki keşif sezonu (mayısta başlayacak) öncesinde şimdiden “büyük bir gizem” ortaya çıkmış durumda:

“Orada başka torbalar da mı var, yoksa bunlar çoktan kurtarıldı mı? O sandığın kalıntılarının hâlâ orada olup olmadığını görmek ilginç olacak.”