İttihâd Seyr u Sefâ’in Anonim Şirket-i Osmâniyesi ve Debre Mebusu İsmail Paşazâde Mehmed Fuat Bey

Osman ÖNDEŞ


Debreli İsmail Bey’in fotoğrafı. “Debreli Hâfız Cemâleddin Efendi Biraderime Yâdigâr. Fi 29 Haziran Sene 1326.” Merhum İsmail Bey’in Oğlu (İsmail Beyzâde) Mehmed Fuad Paşa Tarafından 1910’da Kendi Biraderi Hâfız Mehmed Cemaleddin Efendi’ye Hatıra Olarak İmzalanmıştır.  Kaynak: Müfid Yüksel

1909 Meşrutiyet İlanı öncesinde Osmanlı Devleti’nin deniz ticareti alanında da kapitülasyonlardan dolayı sonucu nasıl bir acze düştüğü hatırlanmalıdır. 

Bu makalem Türkiye Cumhuriyeti’nin milletimiz için nasıl bir mucize olduğunu da hatırlatmalıdır.

Yoktuk, yoktuk, yoktuk!
Onlarca vapur gelir giderdi. Hepsi yabancı bayraklı idi. Neden Türk bayraklı olanı yoktu? Postanı bile yabancı bayraklı vapurla gönderebilirdin…

Çünkü yoktuk, yoktuk, yoktuk!

Kenneth Rowe’un “The Postal History and Markings of The Forwarding Shipping Agents” ve Leonard H. Hartmann’ın “Forwarding agents by cities” kaynak eserlerinde yer alan XIX. Yüzyıl Osmanlı yetkili posta forwarding gemi acenteleri listesine bakın; 

İskenderun’da: 1. Belfante, Cantoni & Levante 2. G. Belfante 3. L. Levante 

Beyrut’ta: 1. M. Bouree, Consul Generale de France 2. Duchene & Cie 3. Fruilher De Rostand 4. Joseph Massadi 5. Gius. Parodi 6. F. Piclalucca e Figlio 7. N. & J. Portalis 8. Nicolas Ziffo & Co.

İstanbul’da: 1. George Abbot, 2. Antonino Geraci 3. Parrini Freres & Co., 4. G. de Giacomo, 5.Parrini & Levi, 6. Fratelli Albini, 7. Fratelli Giustiniani, 8. Pietro N. Petrocochino, 9. Fratelli Albini, 10. Jacques Glavany Fils & Co., 11. Jonathan Pitts, 12. Sgo. Albini, 13. Henry Glavany, 14. Giacomo Porro, 15.Smith Allean & Co., 16. La Porterie E Cie, 17. Arlaud & Co., 18. Franco Gorlero e Figlio, 19. Prulut & Salzani & Co., 20. Armani Freres, 21. I. C. V. Graviers, 76. Rampacher & Co., 22. Assaia Aslan 43. William Hadfield, 23. Rampacher – Holtermann, 10. Stefano Badetti, 24. Henry La Fontaine & Cie, 25. P.Rodocanachi & Co. 26. I. Balsai & Co. 27. Hayes, La Fontaine & Cie, 28. Schembri & Righina, 29. Benf & Co. 30. Hayes, La Fontaine & Co., 31.Tommaso Rizzo, 32.Gius. Berisso, 33. Jn. A. Henry Et Cie., 34. Alessandro Schembri 35. Antonio Berzolese, 36. Honeager Puntantz & Cie. 37...

Ve hepsini yazmıyorum. 100 acentenin hiçbiri Türk değildi! 

Vapur kumpanyaları arasında bir adet olsun kendini bulamazdın!
1- Sociètè Commerciale Bulgare de Navigation à Vapeur Bulgar, 2- Cunard S.S.Cy İngiliz Walter Seagèr & Joly 3- Deutsche Levante Linie Alman, 4- Ellerman Line İngiliz, 5- Folette Volontaire Russe Rus ,6- Fraissant & Co. Fransız, 7- Hungarian Levant Line Macar, 8- Johnson Line İngiliz Thèodoridi & Co., 9- Khedivial Mail Line İngiliz, 10- Sociètè de Navigation à Vapeur le Levant (Anatolie) Yunan, 11- Compagnies de Navigation à Vapeur de Lloyd Autrchien Avusturya, 12- John Mac Dowall & Barbour Yunan, 13- Cie Messageries “Marmara” Rus, 14- Cie des Messageries Maritimes Fransız, 15- Moss S.S.Cy. İngiliz, 16- Navigazione Generale Italiana (Sta Rte Florio & Rubattino) İtalyan, 17- Cie Royale Nèerlandiase Hollanda, 18- Hamburg-America Line Almanya, 19- Nouvelle Sociètè de Navigation de Syra (Nèa Hèlleniky) Yunan, 20- Cie de Navigation à Vapeur “Panhèllenique”, 21- Compagnies Oriantale P.Pantalèon Yunan, 22- Papayani Lines İngiliz, 23- N.Paquet & C. Fransız, 24- A.Deppe Belçika, 25- Service Maritime Roumain Romanya, 26- Cie Russe de Navigation à Vapeur et de Commerce Rus, 27- Westcott & Laurence Line İngiliz, 28- Wilson Line İngiliz.

İstanbul’dan veya İstanbul’a seyahat mi edeceksin, bir tek Türk vapuru yoktu. Bandırma’ya, Mudanya’ya, neresini sayarsan say, yabancı bayraklı bir vapurla gitmeye mahkumdun, mahkumduk! Yolcunu beklerken, yabancı bayraklı vapuru beklerdin! Ama, iskele   görünüşte senindi ve o vatan da görünüşte senindi!

Meşrutiyet ilanı ile bu alanda bazı önemli atılımlar yapılmıştır. Bunlardan biri “İttihâd Seyr u Sefâ’in Anonim Şirket-i Osmâniyesi”dir. Bu konuda hayran olduğum bir akdemik çalışma Dr. Yunus Emre Tekinsoy imzasını taşır. 2021 yılında Karadeniz Araştırmaları Dergisi’nin   XVIII/71: 627-651 sayfalarında yer alan “İkinci Meşrutiyet Dönemi’nde İttihatçıların Millî Bir Vapur İşletmesi Kurmaya Yönelik Teşebbüsü: İttihâd Seyr u Sefâ’in Anonim Şirket-i Osmâniyesi” başlıklı bu mükemmel belge makale ibretle okunmalıdır.

Muallim Mehmed Aziz Bey ile kurdukları “Millî Şirket-i Bahriye-i Osmaniye” firması ile Meşrutiyet döneminde ilk ve son özel armatörlük atılımını gerçekleştirmiş olan Debre’li ve Debre Mebusu İsmail Paşazâde Mehmed Fuat Bey “Marmara” vapuru ile İstanbul - Mudanya hattında yolcu ve yük taşımacılığı yapmışlardı. 

SS Marmara- (Ex -State of Pennsylvania. Ex- Pennsylvania, Ex- Medina)
1872 yılında London & Glasgow Engineering & Shipbuilding Co.Ltd  tersanesinde 166 Kızak No.’su ile  inşa edildi. İnşa adı “State of Pennsylvania” olan 2472 grt,1593 nrt.olan demir gövdeli üç direkli yük gemisi idi. 12 Şubat 1873   tarihinde hizmete girmiştir. 2 genişlemeli ana buhar makinesi Govan, London & Glasgow Engineering & Iron Shipbuilding Co.Ltd. yapımı olup 400 nhp güç üretiyordu. İlk armatörlük firması Glasgow’dan The State Steamship Co.Ltd.  idi. 1891’de Glasgow merkezli J & A.Allan firması satın aldı ve adı “Pennsylvania” olarak değiştirildi.1893’de Cidde’de kurulu Hamidiye Vapur şirketi satın aldı ve “Medina” adı verildi. 1894’te İdare-i Mahsusa satın aldı ve “Marmara” adı verildi.1895’te asker sevkiyatı amacıyla Osmanlı Donanması hizmetine alındı.1897’de yeniden İdare-i Mahsusa’ya devredildi. Milli Şirket-i Bahriye-i Osmaniye adıyla kurulan şirkete devredildi.  1909-1912 yıllarında hizmet dışı olarak Haliç’te bağlı kaldı. 1912’de Osmanlı Donanması hizmetinde alındı ve 1915’te Rus Harp gemisi tarafından Karadeniz’de batırıldı. Ancak bu bilgi Shell Register tarafından doğrulanmamış olup 1920 yılında Haliç’te söküldüğü yazılıdır. 


Marmara vapuru State of Pennsylvania adıyla – Kaynak: A & S. Riepe, Tablo:Alexander C.Stuart. Scottish Built Ships.

II. Meşrutiyet’te Osmanlı Mebusan Meclisi’nde Debre Mebusu olan İsmail Bey 10 Temmuz 1325/23 Temmuz 1909’da Debre’de toplanan Arnavut Kongresi’nin ilk açılış merasimine Kongre Başkanı olarak katılmıştı. Hükümet Binası’nda başlayan kongrede ilk konuşmayı Debre Müftüsü yaparken, o sırada Debre Mebusu ve Kongre Başkanı İsmail Bey geçirdiği bir kalp krizi sonunda aniden yere düşmüş ve ruhunu teslim etmiştir. Ortalık bir matem havasına dönmüş ve kongre iptal edilmiştir. Debreli İsmail Paşa ailesi, Beylerbeyi’nde kendi adıyla anılan yalıda oturmaktaydı. Eşi “Dilara” Hanımdı. Beylerbeyi Camisi yanındaki “Debreli İsmail Paşa Yalısı” aileye ait olmayıp halen otel olarak hizmet vermektedir.


Debreli İsmail Paşa Yalısı

Yolcu ve yük taşımacılığı tamamıyla yabancı firmalara gemilere aitti
Selanik, Rumeli Bölgesi’nin İstanbul’dan sonraki en önemli ticaret merkeziydi. Özellikle üç demiryolu hattının merkezi konumunda bulunması ticaretteki önemini daha da artırdı. Selanik’in siyasî ve ticarî, askerî açıdan var olan önemini ikiye katlamıştı. XIX. Yüzyılın sonuna kadar Selanik’te modern bir liman yoktu. Gemiler açıkta demirler ve mavnalar ile yükler hamallar yardımıyla limana boşaltılırdı. Ancak artan ticarete paralel olarak limanların modernleşmesi yönünde baskılara maruz kalan Osmanlı Devleti sonunda dış baskılara dayanamayıp, 1897 yılında Fransız firmaya limanın yapım imtiyazını tanıdı. 1889 yılında Messageries Maritimes, Selanik-Londra-Marsilya arasında gemi işletmeye başladı. Aynı sıralarda Avusturya, İngiliz, Türk kumpanyaları Kavala’dan Trieste’ye, İstanbul, İzmir ve Selanik gemi işletmeye başladı. 

1908 yılında II. Meşrutiyet ilan edildiği zaman Osmanlı deniz ticaret filosunun Osmanlı sahillerindeki payı %17-18 kadardı. Yunan deniz ticaret filosunun gelişimi de Osmanlı aydınlarının tepkisini çekiyordu.

İttihat ve Terakki Hükümeti’nden Ticaret ve Ziraat Nazırı Ahmed Nesimi Bey ’le İktisadiyat Mecmuasında gerçekleştirilmiş olan bir söyleşide,  Ahmed Nesimi Bey, Osmanlı deniz işletmelerinin gelişmemesinin en önemli sebebi olarak yabancı işletmelerin Türklerden daha yüksek haklara, imtiyazlara sahip olduklarını, hazırlanan yasa tasarısı ile yabancı şirketlerin tekelinin ortadan kaldırılacağını belirterek şöyle söylemiştir: “Biliyorsunuz ki şimdiye kadar bizde deniz ticareti yok gibidir. Bunun da sebeplerinden en önemlisi yabancılara ait ticaret vapurlarının sahillerimiz limanlarına uğramak ve oralarda sorumlu oldukları yükümlülükler itibariyle kendi memleketlerinden ve hatta birkaç sene evveline gelinceye kadar bizzat Osmanlı vapurlarından fazla serbestiyete, ayrıcalıklara sahiptirler. Haliyle bu koşullar altında yeni millî seyrisefâin (Denizcilik) şirketlerinin teşkili ve onlarla rekabet imkânı yoktu!  İşte biz bunu düşünerek düzenlediğimiz bir yasa tasarısı ile bundan sonra küçük ve büyük kabotajı, azami bir zaman tayin olunarak o müddet zarfında ve millî şirketlerin teşkiliyle giderek yalnız Osmanlı gemilerine ait hale getireceğiz. Bu, millî denizcilik şirketlerine karşı yapılacak himayenin birinci adımıdır. İleride başka memleketlerde olduğu gibi onları sair suretle mükâfat ve ayrıcalıkları da temin etmek istiyoruz. 


İttihad Seyr-ü Sefain Anonim Şirket-i Osmaniyesi- "Ittihad" Société Anonyme de Navigation Ottomane. Fondés par Iradé Impérial en date du 9 Mai 1327(1911) Siège Social: Salonique. Hisse Senedi. Basıldığı matbaa: Imp. Arnaud (Lyon, Paris Caire). Fondés par Iradé Impérial en date du 9 Mai 1327 v.s. Siège Social: Salonique. 

İttihâd Seyr u Sefâ’in Anonim Şirket-i Osmâniyesi’nin Kurulması 
Osmanlı Devleti’nde kurulan yerli deniz işletmelerinin içerisinde en dikkat çekenlerden birisi İttihâd Seyr u Sefâ’in Anonim Şirket-i Osmâniyesi’dir. Bu şirket İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin gayreti neticesinde kurulmuştur. İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin Osmanlı Devleti’nin deniz ticaretinde Osmanlı bayraklı vapurların sayısını artırmak için çalışmalar yapmaya başladığı dönemde cemiyetin merkezinin bulunduğu Selanik şehrinin limanı da dâhil olmak üzere ticaretin denetimi büyük oranda Yunanların elinde idi. 

1911 kongresi ile tamamen millî ekonomi modeline yöneldiğini açıkça ilan eden İttihat ve Terakki Cemiyeti, söz konusu Yunan hâkimiyetine son vermek için diğer teşebbüslerden farklı olarak bizzat kendi bünyesinde Osmanlı sahillerinde faaliyet gösterecek İttihâd Seyr u Sefâ’in Anonim Şirket-i Osmâniyesi adıyla bir şirket kurmuştur. 

Armatörlük dalında halka açık ilk şirket olan müessese kendi nizamnamesinde kuruluş amacını “Osmanlı devleti ve yabancı devletler karasularında sefer yapmak ve yolcu ve yük taşımak ve bunlara bağlı olarak ticari eşyalar taşımak üzere” sözleriyle tanımlamıştır. Ayrıca şirket namına kurucularından Debre Mebusu İsmail Beyzade Fuad imzasıyla Ticaret ve Nafia Nezareti’ne verilen dilekçede; Osmanlı Devleti’nin Asya, Avrupa ve Afrika’da toraklarının bulunmasına ve etkin ticari faaliyetlerin gerçekleştirildiği Karadeniz, Marmara ve Akdeniz’e olan konumuna rağmen, vapurlarının bulunmamasından dolayı gerektiği ölçüde istifade edemediğini belirtmiştir. Bu durumun yalnızca Osmanlı Devleti’nin iktisadi ve ticari kaybına neden olmadığı, aynı zamanda siyasi ve askeri menfaatlerinin de kaybedilmesine sebebiyet verdiğini ifade edilmiş, ortaya çıkan bu fiili durum karşısında hamiyetli Osmanlı vatandaşlarının istekleri doğrultusunda böyle bir şirketi kurmaya teşebbüs ettiklerini belirtmiştir. Şirketin kuruluşu hakkında çıkan padişah iradesi, 31 Mayıs 1911 tarihli başbakanlık tezkiresi ile tebliğ edilmiştir.Şirket Selanik merkezli olarak kurulmuş, nizamnamesinin üçüncü maddesinde yurtiçinde ve yurtdışında şubelerin açabileceği ve dördüncü maddesine göre 75 yıl süreyle faaliyette bulunacağı bildirilmiştir.

Debre Mebusu merhum İsmail Beyzâde Fuad

O günlerde Tanin Gazetesi’nde yeralan bir makalede şöyle deniliyordu; “Bu şirkete karşı herkeste böyle bir milli duygular var. Alelhusus bu ciddi şirkete iştirak bir iâneye iştirak gibi değildir. Buraya para verenler hem Osmanlının şanını yükselecekler hem de pek faydalı bir ticarete iştirak etmiş olacaklardır. Bu şirket ile biz ciddi ve büyük işler yapmakta Osmanlıların kabiliyeti var mı imiş, yok mu imiş, dostlara da düşmanlara göstereceğiz.

Şirketin kurucuları arasındaki en tanınmış isim, 10 Temmuz (23 Temmuz) İhtilali’ndeki rolüyle Hürriyet Kahramanı olarak büyük bir üne kavuşan ve şirketin kurulduğu dönemde İttihat ve Terakki Cemiyeti Merkez-i Umumi üyesi olan Ohrili Eyüp Sabri Bey’dir. Şirket nizamnamesinde ismi geçen diğer üyeler ise sırasıyla Eyüp Sabri, İsmail Beyzâde Fuad Bey, Selanikli Kerim Beyzâde Tevfik Bey, Giritli Ali Vafi Bey, İbrahim Fikri Bey, İhsan Nâmi Bey idi. 


İlk adı Dynamic olarak İttihad’ın Harland & Wold Shipbuilding Belfast arşivindeki kaydı. Kaynak: Osman Öndeş arşivi.

Amacı yerli ve yabancı iskeleler arasında yolcu ve yük taşımacılığı yapmaktı. Sermayesi 1’er liralık hisselerden oluşan 250.000 TL. idi. 150.000 hisse yalnızca Osmanlı uyruğundakilere ve isme yazılı olarak, 1,2,5 ve 10’luk hisse senetleri halinde, 100.000 hisse de taşıyana ait olmak üzere ve yine ayni dilimler halinde 22 Haziran 1911’de satışa çıkartıldı. Bu şirket ile Osmanlı bayrağının Basra’ya kadar dalgalanması düşünülmekteydi. 22 Haziran 1911 tarihinde kurulan ve İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin himayesine sahip olan şirket ayni sene hissedar kaydına başlamıştı. Trablusgarp savaşının ortaya çıkardığı mali buhran sırasında idare heyetleri taksitlerin kalanını ertelemeyi uygun görmüştü. Devamında çıkan Balkan Savaşı dolayısıyla da şirket bir türlü faaliyete geçemedi. Trablusgarp Savaşı’ndan önce satın alınan ve Pire limanında bulunan “İttihâd” vapuru oradan çıkarılamamış ve Yunan hükümeti tarafından zapt ve müsadere edilerek içine top konulup muavin kruvazörü haline getirilmişti. Yapılan girişimler sonucunda vapur Osmanlı Devleti’ne teslim edilen “İttihâd” vapuru İstanbul’a intikal etti ve Osmanlı Seyr-i Sefain bünyesinde Karadeniz ağırlıklı yolcu ve yük seferlerinde kullanıldı. I. Dünya Harbi başlarında Karadeniz’de Ruslar tarafından elegeçirilmiştir. Şirketin faaliyeti 1918’de sona ermiştir. 

1882’de Harland & Wolf Belfast Tersanesi’nde Belfast Steamship Co. için bir yolcu yük gemisi siparişi verdiği ve gemiye “Dynamic” adı verildiği kaydı vardır. Bu gemi 879 grt., Tam boy: 243.3 ft., Genişlik: 31.2 ft. ve 2 adet kampaund buhar makinesiyle 14.5 knots yapabilmekteydi. En yüksek sürate sahip yolcu vapuru olarak tanınmıştır. 19 Eylül 1883’de denize indirildi ve 13 Aralık 1883’de hizmete girdi. Resmi Sicil No.’su 86543, Tescil limanı Belfast idi. 

Yüksek özellikleri nedeniyle bir süre İngiliz Admiraltisi tarafından personel nakliye gemisi olarak kiralandı. Bu süreçte Malta uğraklı seferler yaptı. 1899’da Mayorka merkezli Union Commercial de Vapores’e satıldı ve Barselona hattında seferler yaptı. 


Harland & Wolf Shibuilding Belfast arşivinde yeralan  Dynamic- İttihad vapuru fotoğrafı. Bu fotoğraf Tahvillerde ve Firuz Aşkın’ın tablosundaki çizime uymamaktadır.

1900’da Union Commercial satın aldı ve adı “Mallorca” olarak değiştirildi. 1905’de Yunanlı Nicolacidis Diakakis’e ait Diakakis  Coastal  Shipping firasına satıldı ve “Principessa Sophia” adı  verildi. Cyclades Adaları ile zaman zaman İskenderiye uğraklı seferler yaptı. 1912’de Ittihad Société Anonymie de Navigation Ottomane- İttihâd Seyr u Sefâ’in Anonim Şirket-i Osmâniyesi’ne satıldı ve “İttihad” adı verildi. 


İttihad Vapuru tablosu; Eser- Firuz Aşkın, Erdem Cever Arşivi.
(Kaynak: Harland & Wolff Shipbuilng-Belfast arşivi)  

1916’da Çarlık Rusya Donanması adına el konuldu ve “Doycha” adı verildi. 
1923’de Transiteria Italiana satın aldı ve “Ambro” adı verildi. 1926’da İtalya’da söküldü. 
1912’de İstanbul’da İbrahim Fikri Bey’in kurduğu İttihâd-ı Seyr-i Sefâin Anonim Şirket-i Osmaniyyesi satın aldı ve “İttihad” adı verildi. 

İttihad Vapuruna Yunanistan Tarafından Vapura El Konulması 
İttihad ismi verilen vapurun alınmasından sonra hızla faaliyetlerine başlayan şirketin, savaşın getirdiği şartlardan etkilenmesi de uzun sürmeyecektir. Trablusgarp Harbi’nin başlamasından kısa süre sonra Osmanlı Devleti’ni barışa mecbur etmek isteyen İtalya, savaşı Trablusgarp’ın dışına taşımış, Beyrut ve Çanakkale bombalanırken, Rodos ve 12 Ada İtalyanlarca işgal edilmiştir. İtalyan donanması ile mücadele edemeyen Osmanlı Devleti ise sahillerini müdafaadan aciz kaldığı gibi Osmanlı bandıralı gemileri de koruyamamıştır. Trablusgarp Savaşı’nın mağdurlarından birisi de İttihâd Seyr u Sefâ’in Anonim Şirket-i Osmaniyesi’dir. Şirketin ilk gemisi olan İttihad vapurunun, Yunanistan’ın Pire Limanı’nda bulunduğu esnada İtalya ile devam eden savaş nedeniyle bu limandan çıkarılması mümkün olmamıştır. 

İlk başta Yunan tarafı İttihad vapurunun kendi sularından ayrılmasını istemiştir. Fakat Akdeniz’de üstünlüğü elinde bulunduran İtalyanların İttihad vapuruna el koymasından çekinen şirket, Osmanlı Devleti’nin Atina ve Pire şehbenderlikleri nezdinde girişimde bulunarak savaş nedeniyle İttihad vapurunun Pire Limanı’ndan ayrılmasının uygun olmayacağı bildirmiştir. Aynı zamanda vapur mürettebatına da gemiden ayrılmamaları ve yerlerinde kalmaları gerektiği emri verilmiştir. Ancak bu durumda da İttihad vapuruna Yunan tarafının el koyması ihtimali doğmuştur.


İtalyan kruvazörü Grimaldi’nin top ateşi ile Beyrut limanı’nda batırdığı Avnillah ganbotu (Ironclad)., ve iskele tarafından Ankara torpidobotu. Sağda görülen Fransız torpido botudur.

Osmanlı limanlarında bulunan vapurlarına acenteler Yunanistan’a avdet emrini vermişlerdir. Karadeniz ve Marmara havzalarında bulunan Yunan gemileri elli beş kadardır. Yunanlıların el koyması için meşru zemin oluşturmuştur. Zaten kısa bir süre sonra da Yunanistan İttihad vapurunu zapt ve müsadere etmiştir. İttihad vapuruna el koyulması nedeniyle şirket, hükümetten yardım isteyerek bir dizi yazışma içerisine girmiştir. Bu noktada şöyle bir çözüm bulunmuş ve 12.000 lira kıymetinde olan İttihad vapuruyla aynı değerdeki bir Yunan gemisinin, İttihad vapuru Yunanistan tarafından serbest bırakılana kadar ihtiyati olarak rehin tutulması kararlaştırılmıştır. 

Balkan Harbi’nin sona ermesiyle şirketin, yeniden faaliyete geçmek için çalışmalarına hız verdiği anlaşılmaktadır. Ayrıca şirketin yeniden seyr u sefer hizmeti verebilmek için vapurlarında kaptan ve makinist ihtiyacının olduğu, ancak Osmanlı vatandaşı bulunamadığından ecnebi kaptan ve makinist istihdam etmek istediği bir dizi yazışmaya konu olmuştur. İlgili talebin 12 Mayıs 1913 tarihli olması Balkan Harbi’nin hemen sonrasında faaliyete geçmek için girişimlerin başladığına işaret etmektedir. 

İttihâd Seyr u Sefâ’in Anonim Şirket-i Osmâniyesi kuruluşundan itibaren yaşadığı olumsuzluklar nedeniyle hissedar kaydını gerçekleştirebilmiş ancak faaliyete geçememiştir. Selanik’in kaybedilmesi sonrasında genel merkezini İstanbul Sirkeci’de bulunan Kosova Hanı’na taşıyan şirket, Tanin gazetesinde yayımlanan beyanatla yeniden faaliyete başladığını duyurmuştur. 

Balkan Harbi esnasında Yunanlar tarafından alıkonulması, gemi üzerinde yapılan değişiklikler, yeniden seyr u sefer hizmetini yapabilmesi için tadilat masrafları da dikkate alındığında 1914’te şirketin faaliyetlerine yeniden başladığı süreçte sermayesinin oldukça sınırlı olduğu anlaşılmaktadır. Şirketin sahip olduğu Selanik vapurunun ise savaş esnasında batmıştır. Selanik vapuru ve İttihad vapuruna sahip olan şirket, I.Dünya Harbi esnasında her iki gemisini de kaybetmiştir.