İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, Silivri 3 Nolu Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu sanık Ergin Aktaş'ın korona olduğu ve karantinaya alındığı için katılmadığı belirtildi.

Müştekiler ifade verdi
Duruşmada ifade veren müşteki Cenk Çamursoy, olay gerçekleştiği tarihte 2. kaptan olarak çalıştığını belirterek "Tartışma sesleri üzerine kamaraya doğru gittim. Burada girişte sanığın elindeki bıçakla İsmail Çeken'e doğru dönük olduğunu ve İsmail'in yaralı olduğunu gördüm. 'Ergin ne yapıyorsun?' dediğimde bıçakla üzerimize gelmeye başladı. Bıçağı bize vuracağını düşünerek maktulün kamarasına kendimi attım. Sanık uzaklaşınca çıktım. Şikayetçiyim" dedi. Olayın gerçekleştiği tarihte gemide çarkçı başı olan şikayetçi Recep Ali Canca ise olay öncesinde sanığın, ağabeyiyle telefon görüşmesi yaptığını, ağabeyinin sanığa "Gemide neden problem çıkarıyorsun? Gemide kalmalısın. Babamızın mezarını yaptırmak için paraya ihtiyacımız var" dediğini söyledi. Sanık Ergün Aktaş'ın bu konuşmadan sonra akşam sık sık köprü üstüne çıktığını anlatan Canca, "Sanığın elinde bıçak olduğunu, maktulü öldürdüğünü, sıranın bende olduğunu söylediğini hatırlıyorum. Ben kamarama geçip hemen kilitledim. Açmak için zorladı ama başaramadı. Şikayetçiyim" dedi. Şikayetçi Taşkın Yılmaz da sanığın bıçakla Sedat Kartal'ı yaraladığını görünce engel olmaya çalıştığı sırada kendisini de yere düşürüp bıçakla başına birçok darbe vurduğunu belirterek öldürmek kastıyla kendisine vurduğunu, tekme atması üzerine sanığı üzerinden atıp uzaklaştığını söyledi.

Dosya mütalaa için savcıya verilecek

Sanık avukatı Deniz Önen, müvekkilinin yeniden gözetim altına alınarak ceza ehliyetine ilişkin rapor alınmasını talep etti. Yeniden rapor alınması talebini reddeden mahkeme, esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için dosyanın duruşma savcısına verilmesine karar verdi. Sanık Ergin Aktaş'ın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.

İddianame

Endonezya'nın Semerang limanından yükünü aldıktan sonra okyanusa açılan "İnce Karadeniz" gemisinde 20 Aralık 2019 tarihinde, makine yağcısı olarak çalışan 34 yaşındaki Ergin Aktaş, gemisinin kaptanı Bora Ekşi'yi bıçaklayarak öldürmüş, diğer 8 gemi çalışanını da yaralamıştı. Geminin Sri Lanka'ya ulaşmasının ardından yetkililer tarafından gözaltına alınan Aktaş, Sri Lanka'nın Colombo şehrinden özel bir ekiple Türkiye'ye getirilerek 12 Mart 2020'de tutuklanmıştı. Aktaş hakkında Bora Ekşi'yi öldürmekten ağırlaştırılmış müebbet hapis; 8 kişiye karşı öldürmeye teşebbüs suçundan 72 yıldan 120 yıla kadar hapis ve tehdit suçundan da 6 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı.

"Düşman askeri olarak görerek bıçak salladım" demişti
Sanık Ergin Aktaş 9 Ekim 2020'deki ilk duruşmada yaptığı savunmasında, "Maktulle aramda bir problem yoktu. 10 Kasım'da Atatürk'ü anma töreni düzenlendi. Ben bu törenden sonra geminin anons sisteminden tüm geminin duyacağı şekilde 'İnşallah bir gün Peygamber efendimiz için de anma yapılır' şeklinde anons yaptım. Bu olaydan sonra Bora kaptan benimle konuşarak yaptığımın doğru olmadığını söyledi. Ben de kendisinden özür diledim. Ancak bu konu nedeniyle kendisine kin beslediğim doğru değildir. Ben Bora kaptanın benimle ilgili ailemle telefon görüşmesi yaptığını biliyorum. Ancak bu konudan ötürü kendisine kızmadım. Olay tarihinde de ilaç almıştım. Kendimi bir askeri gemide düşünerek kaptanın da yabancı bir kaptan olduğuna inanarak yemekhaneye gidip ekmek bıçağı aldım. Bora kaptanın kamarasına indim. Kapıyı çaldım. İlaç almak istediğimi söyleyerek içeri girdim. Daha sonra bıçağı sapladım. Bağırış olunca odadan çıktım. Dışarıda ikinci kaptan Cenk 'bıçağı var' diye anons etti. Sonra diğer gemi personeli üzerime geldi ve ben onları düşman askeri olarak görerek onlara da bıçak salladım. Daha sonra yağcı Coşkun yangın tüpüyle beni bayılttı. Daha sonra beni bağladılar" demişti.